DOLAR 32,3734 % -0.06
EURO 34,9046 % 0.19
GRAM ALTIN 2.390,64 % -0,26
ÇEYREK A. 3.908,70 % -0,26
BITCOIN 61.851,68 4.603
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

AĞAÇLARIN MUCİZELERİ

Son Güncelleme :

31 Ekim 2019 - 12:13

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Sıklıkla duyarız; “Ağaçlardan gelen mucizeler” sözcüklerini. Ağaçların mucizelerini gözle görmenin yanında en güzel açıklamayı bilimsel çalışmalar yapar. Ağacın faydasını sıradan insan bile bilir. Gölgesinden meyvesine kadar güzellikleri, faydaları çok derinlere iner.

 

Bir dergide bir insanın hikâyesini okudum. ABD Los Angeles’ta yaşayan bir çocuğun hikâyesi. Annesi ikinci evliliğini yaptıktan sonra alkolik babası tarafından sürekli hırpalanan bir çocuk; üvey babasından dayak yememek için sürekli ağaçların üzerine kaçarmış. Ağaçlar onun yaşamını kurtardığı gibi, neredeyse yaşadığı yere dönüşmüş. Bir gün üvey babaannesini öldürür ve kendisi de intihar eder. Bu öykünün sahibi DeSantis 17 yaşına basar basmaz fabrika işçilerinin çoğunluk olduğu yere; büyükannesinin yanına gitmiş. İlk ağacını orada dikmiş…

 

Üvey babanın korkusu, ondan korunma çabaları derken; DeSantis ağaç dallarında bulduğu huzuru fark eder. Bütün bunların yanında bilimsel araştırmalar ne diyor? Çok ilginç ve çok önemli bulguları araştırmaları bizlerin bilgisine sunuyorlar.

 

Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor, ağaçların yakınlarında, yanlarında bulunan insanların; stres seviyesi, kalp ritmi, kas gerginliği, astım nöbetleri ve kan basıncının düzene girdiği anlaşıldı. İnanılmaz bir fayda, insanın boğuştuğu bir sürü sorunu, yeşil ağaçların nasıl yok ettiğinin gösterişli ispatı…

 

Şehrimiz içerisinde oluşturulacak ağaçlık alanların, insanlarımıza yansıtacağı huzur, onların yaşayacağı hoşluğu çok önemli buluyorum. Bunların yanında ağaçların faydaları, yararları sadece bunlarla kalmıyor. Çok daha önemli faydaları var. Bir kere kirliliği hapsediyorlar. Gün içerisindeki araç trafiğini ve onlardan çıkan gazları bir düşünün! Bunların bir kısmı havaya giderken, büyük çoğunluğu şehir içine yayılıyor. İşte burada da ağaçlar imdadımıza yetişiyor. Kirliliği hapsediyorlar.

 

Yaklaşık 15 Bin ağaçtan oluşan bir ormanın bir yıl içerisinde emdiği karbon dioksit miktarı nedir? Dikkatinizi çekerim; bu miktar; neredeyse 600.000 ton karbon ağaçlar tarafından yutuluyor.600 Bin kişilik bir şehrin iki ay içerisinde ürettiği kirliliği kendi başlarına sıfırlıyorlar.

 

Şehir içi koruluklarının, şehrin yakınındaki ormanların değerleri tartışılmaz bir şekilde; hayatidir. Hastalıklarımızın niçin arttığını daha iyi anlamak istiyorsak, Namık Kemal Üniversitesinin de öncülüğünde çok kapsamlı araştırmalar yapılmalı. Şehir içinin kirlilik oranları, betonlaşmaya oranla yeşillenme alanlarının yeterli olup olmadığını anlamak adına bur araştırma çok yerinde olacaktır.

 

Kendi gözünüzle bir araştırma yapmak istiyorsanız çok basit. Kumbağ yolundan sonraki tepeye tırmanır, Keşan yoluna çıkarsanız; Tekirdağ şehir merkezi tarafına baktığınızdaki beton ormanı karşısında korkuya kapılmanız içten bile değil. Yeşil alan olarak görünen yerler; mezarlık ve askeri alanlardan başka yerler değil…

 

Gelişi güzel ağaç ekmek, yol boylarını ağaçlarla doldurmak çok şey ifade etmiyor. Onların bile çok iyi düzenlenerek ekilmesi gerekli. Koruluklar ve ormanlar lazım olan en değerli yeşil ve ağaçlık alanlar olmalıdır.

 

Bu şehrin yöneticileri adına en zor olandan söz ettiğimi biliyorum. Var olanları bile korumakta zorlanan yöneticilerin koruluk ve ormanlık alan oluşturma bilinçlerinin, iradelerinin yüce bir isteğe, uğraşa dönüşmesi zor gibi görünüyor…

 

Sadece Muratlı Caddesine giderseniz, daha on yıl önce ekilmiş çınar ağaçlarının bakımsızlığıyla karşı karşıya kalırsınız. Yeşili az seven bir toplum; betona, çeliğe, demire ve tüketime kurban olmuş soylu şehrim…