DOLAR 32,3631 % -0.04
EURO 34,8777 % 0.14
GRAM ALTIN 2.390,96 % -0,24
ÇEYREK A. 3.909,22 % -0,24
BITCOIN 61.920,00 4.936
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

Asyaport’a “Dur” itirazı

Son Güncelleme :

24 Eylül 2019 - 12:12

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Tekirdağ Şubesi Başkanı Cemal Polat, Asyaport Liman A.Ş tarafından yapılması planlanan ilave iskele yapımı, beton santrali kırma ve eleme tesisinin; çevre ve halk sağlığına ciddi zararlar vereceğini gerekçe göstererek Tekirdağ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne itiraz dilekçesi verdi.

Polat, ayrıca Asyaport tarafından açıklanan raporda dolgu alanı ile ilgili yeterli açıklamaya yer verilmediğine dikkat çekerek, yeni yapılacak olan dolgu alanının 864 bin m³ dolgu malzemesi içereceği ve ilk planda (135mx400m) 54 bin metrekare bir alanı kapsayacağını söyledi. İtiraz dilekçesine birçok STK da katıldı.

Asyaport Limanı’nın mevcut haliyle faaliyetlerine devam etmesinin kamu menfaati açısından kaçınılmaz olduğuna vurgu yapan Polat, “6 bini aşan nüfusa sahip Barbaros beldesinin tam merkezinde, 199 bin 960 nüfusa sahip Süleymanpaşa ilçesinin hemen yanı başında konumlayan proje, konteyner liman faaliyetleri ile çelişmekte ve modern limancılık, çevre ve halk sağlığı ile bağdaşmamaktadır.” Değerlendirmesinde bulundu.

 “BU FAALİYETLER KONTEYNER LİMAN FAALİYETLERİ İLE ÇELİŞMEKTEDİR”

Yapımı planlanan tesislerin modern limancılık, çevre ve halk sağlığı gibi ilkelerle bağdaşmadığını kaydeden Polat, “Henüz ulaşım ağı bile tamamlanmamış olan bir Liman yatırımının kapasite artış talebi ne derece gerçekçidir? Kapasite artışı ihtiyacı oluşacak bir yoğunluğa ulaşılmış ise acaba henüz oluşmamış ulaşım ağı yeterli midir? Yasal mevzuatına ve alınmış izinlerine göre Konteyner limanı olarak faaliyet gösteren bu Asya Port yatırımının, 6 bini aşan nüfusa sahip Barbaros beldesinin tam merkezinde, 199 bin 960 nüfusa sahip Süleymanpaşa ilçesinin hemen yanı başında konumlayan projede yapılmak istenenler ilgili raporunun, 14.İlave İmar Plan Kararları ve 14.1. İlave İmar Plan Gerekçesi maddesinde belirtildiği şekilde kapasite artışının yanı sıra; roro, genel kargo ve dökme yük gemilerine hizmet verme ihtiyacından bahsedilmektedir ki bu faaliyetler öncelikle limanın başarı ile yürütülmekte iddia edilen konteyner liman faaliyetleri ile çelişmektedir. Ulaşım ağları ve entegrasyonu olmayan bir limanın roro taşımacılığına hizmet verebilmesi iyi araştırılmalıdır. Meskun mahalin göbeğinde dökme yük olarak kömür, gübre, maden, kimyasal hammadde vs yüklerin açık olarak elleçlenmesi modern limancılık, çevre ve halk sağlığı ile bağdaşmamaktadır.” Dedi.

“ÇEVRE VE HALK SAĞLIĞI TEHDİTLERİ İÇERMEKTEDİR”

Limanların söz konusu tesis ihtiyaçlarının doğru yerlerde konumlanmış, doğru tasarlanmış ve doğru işletilen kaynaklardan sağlanması gerektiğine dikkat çeken Polat, “Beton santrali ve kırma eleme tesislerine gelecek olursak, beton santralı, taş kırma ve eleme tesisleri ciddi çevresel tahribatlar, çevre ve halk sağlığı tehditleri içermektedir. Bu gibi ihtiyaçlar, doğru yerlerde konumlanmış, doğru tasarlanmış ve doğru işletilen kaynaklardan sağlanmalıdır. Aksi takdirde her beton ihtiyacı olan işletmenin santral, kırma ve eleme tesisi ihtiyacını hemen yanı başında karşılayabilir gibi tehlikeli bir algı oluşacaktır. Ayrıca kırma ve eleme tesislerinin proje aslına dahil edilmesi bu fonksiyonlara süreklilik kazandırma amacına yöneliktir.” Şeklinde konuştu.

“LİMAN MEVCUT HALİYLE FAALİYETLERİNE DEVAM ETMELİ”

Asyaport Limanı’nın mevcut haliyle faaliyetlerine devam etmesinin kamu menfaati açısından kaçınılmaz olduğuna dikkat çeken Polat, “Tüm bunlardan hareketle projenin esas hedefinin aslında kapasite artışından ziyade mevcut limanın formatını değiştirerek roro, genel kargo ve dökme yük gemilerine hizmet verebilme kabiliyeti kazandırılmasıdır. Gerek evrensel şehircilik ilkeleri gerekse tüm meri mevzuatlar çerçevesinde bu fonksiyon değişikliği yasal değildir. Limanın mevcut haliyle faaliyetlerine devam etmesi gerek yatırımcı, gerekse kamu menfaati açısından kaçınılmazdır.” Açıklamasında bulundu.

“DETAYLI PLAN VE AÇIKLAMA BELİRTİLMEMİŞTİR”

Çevre ve insan sağlığı açısından değerlendirildiğinde; Süleymanpaşa imar alanı içerisinde yer alan projenin, şehrin gelişme ve sağlıklı yapılanmasının trafik, araç yoğunluğu, çevre ve gürültü kirliliği gibi nedenlerle olumsuz etkileyeceğini belirten Polat, “Proje ile liman kapasite arttırımı yapılırken, dört yıldan uzun süredir liman bağlantı yolları tamamlanmamışken liman giriş çıkışında bölge trafiğine olan yoğunluk nedeni ile olumsuz etkileri ile limanın büyütülmesi için yeni yapılacak dolgu alanın (864 bin m³ dolgu malzemesi) çevreye etkileri açık bir şekilde belirtilmemiş, bu olumsuz etkilerin doğuracağı sorunlara yönelik çözüm önerileri sunulmamıştır. Ayrıca dolguda kullanılacak olan (864 bin m³ – 200 bin m³ ) 664 bin m³ dolgu malzemesinin nereden, nasıl karşılanacağına yönelik detaylı plan ve açıklama belirtilmemiştir.” Diye konuştu.

“KARASAL FLORA VARLIĞI DİKKATE ALINMALIDIR”

“Kırma ve Eleme ile beton santralinin söz konusu olduğu alanda yaratacağı çevre kirliliği başta Barbaros Mahallesi olmak üzere Altınova, Naip ve Kumbağ Mahallelerini olumsuz etkileyeceği bir gerçektir.” Değerlendirmesinde de bulunan Polat, “Özellikle bitki popilasyonu ve yörede yerleşik durumdaki yurttaşların yaşam alanlarını tehdit edeceği bir gerçektir. Projede alınacak önlemlerde sadece ‘mevzuata uygun’ yapılacağı belirtilmiş olup, uygulamada nasıl yapılacağı belirtilmemiştir. Mevcut Liman Tekirdağ İli Süleymanpaşa İlçesi Barbaros Mahallesi yerleşim alanı içerisinde yer almaktadır. Projede belirtildiği üzere ilçesinin nüfusu 2018 yılı verilerine göre 199 bin 960’tır. Bu nüfus yoğunluğu göz önüne alındığında kırma- eleme- beton santralinin yaratacağı çevre kirliliği (toz portükülleri başta olmak üzere) , bölgedeki yaşam alanlarını tehdit edeceği bir gerçektir. Aynı zamanda Barbaros Mahallesi yerleşim yeri olmasının dışında bağcılık ve meyvecilik ile sebzecilik ön planda olduğu karasal flora varlığı dikkate alınmalıdır.” Dedi.

“BÖLGE HALKINI OLUMSUZ ETKİLEYECEK”

Polat, yapılacak olan tesislerin deniz florasının yaşam alanlarını olumsuz etkileyeceğini kaydederek, “Söz konusu proje alanı; deniz florası (yüzlerce çeşit plankton, bentik balık) bakımından oldukça zengin bir bölgededir. Yapılacak kapasite artışı ve iskele yapımı ile söz konusu deniz florasının yaşam alanları olumsuz etkilenerek yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Yöre halkının önemli bir kısmı balıkçılıkla geçimini sağlamaktadır. Söz konusu ÇED ile ilgili halkın bilgilendirme toplantısı ‘Barbaros Su ürünleri Kooperatifi Lokali’nde yapılacağı ilan edilmiştir. Bu durumda bölge halkının geçim kaynakları olumsuz yönde etkileneceği gerçeği unutulmamalıdır. Projede belirtilen flora ve fauna’ya etkilerine karşı alınacak önlemler bilimsel hiçbir gerçeğe uymamaktadır.” İfadelerini kaydetti.

“DOĞADAN UYGUNSUZ ŞEKİLDE ALINAN YERLERİ DOĞA MİSLİYLE GERİ ALACAK”

Polat, yapımı planlanan alanların Arkeolojik Sit Alanı’na zarar vereceğini belirterek, “Jeolojik ve hidrolojik özellikler incelendiğinde söz konusu alan Kuzey Anadolu Fay Hattı üzerinde olup, birinci derecede sakıncalı alan içerinde yer almaktadır. Doğadan uygunsuz şekilde alınan yerleri doğa misliyle geri alacağı gerçeği (1999 depreminde Gölcükte yaşanan vehamet) unutulmamalıdır. Kültür varlığı ve SİT özellikleri incelendiğinde mevcut liman ve proje alanı içerisinde liman kompleksi bitişik 1., 2. ve 3. Derece ‘Arkeolojik alanı’ bulunmaktadır. Projede belirtilen uygulamalar ile liman lokasyonunun gelecekteki büyüme ve genişlemesiyle bu alanlar tehdit altında kalacaktır. Bu nedenle söz konusu ‘Arkeolojik Sit Alan’ ları açısından sakıncalı bir durum yaratacağı gayet açıktır.” Dedi.

“BU PROJENİN KÂRINDAN ÇOK ZARARI OLDUĞU AÇIKÇA GÖRÜLECEKTİR”

“Projede Atıklar ve özellikleri bölümünde ‘Atık Yönetimi Yönetmeliği’ ne göre biriktirme yapılacağı bunların ‘Barbaros Belediyesi çöp döküm sahasına boşaltılacaktır’ denmektedir. Hâlbuki ‘Barbaros Belediyesi’ diye bir kurum yoktur.” Diyerek konuşmasını sürdüren Polat, sözlerini şöyle noktaladı: “Yönetmeliğe göre yer ve nakil işlemleri detaylı bir şekilde açıklanması gerekirken bu konuda muğlak bırakılmıştır. Aynı şekilde bitkisel yağ, atık pil – akü atıkları tehlikeli atıklar ile tıbbi atıkların bertarafı, korunup ve saklanması projede detaylı olarak açıklanmamış ve muğlak bırakılmıştır (Yönetmelikler tam uygulanmamıştır). Projede mevzuatlara uygun yapılacağı şekilde bir ifade ile sorunların çözümleneceği muğlaktır. Hâlbuki ÇED yönetmeliği çerçevesinde uygulamaların detaylı bir şekilde projelendirilerek açıklanması gerekmektedir. Sonuç olarak;  proje uygulamaları, işletme mensupları ve bölge üzerine olan zararların toplamı karşılaştırılacak olursa bu projenin kârından çok zararı olduğu açıkça görülecektir. Bu tesisin kurulması Anayasanın 56. Maddesi “Herkes, Sağlıklı ve Dengeli bir Çevrede Yaşama Hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, Çevre Sağlığını Korumak ve Çevre Kirliliğini Önlemek Devletin ve Vatandaşın Ödevidir” amir hükmüne de aykırıdır.”

ASYAPORT LİMANI TARAFINDAN AÇIKLANAN RAPOR İSE ŞU ŞEKİLDE:

“Tekirdağ ili Süleymanpaşa ilçesi sınırları içerisinde Asyaport Liman A.Ş. tarafından yapılması planlanan Asyaport Limanı (Kapasite Artışı) İlave İskele Yapımı, Beton Santrali ve Kırma Eleme Tesisi projesi ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme süreci başlamış ve Çevresel Etki Değerlendirmesi Başvuru Dosyası halkın görüşüne açılmıştır. Söz konusu projeye ilişkin, halkı proje hakkında bilgilendirmek, görüş ve önerilerini almak amacıyla ÇED Yönetmeliğinin 9. maddesi gereğince 26/09/2019 tarihinde Halkın Katılım Toplantısı düzenlenecektir. ÇED Başvuru Dosyasını İncelemek isteyenler Bakanlık Merkezinde veya Tekirdağ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüklerinde duyuru tarihinden itibaren raporu inceleyerek, zamanlama takvimi içerisinde proje hakkında Bakanlığa veya Valiliğe görüş bildirebilirler. Halkın Katılımı Toplantısı yeri ve saati ile ilgili ÇED İzin Denetim Genel Müdürlüğü ve TEKİRDAĞ Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden bilgi alınabilir. İlgililere ve kamuoyuna duyurulur.”

Öte yandan Çevre ve Şehircilik önünde itiraz dilekçesi vermeye gelenler arasında Habertrak Gazetesi İmtiyaz Sahibi Cenap Kürümoğlu,  Trakya Platformu temsilcisi Bedia İlerler, Şehir İmar Plancıları Odası temsilcisi, Tabipler Odası temsilcisi, TMMOB’a bağlı Ziraat Mühendisleri Odası temsilcisi, Kimya Mühendisleri Odası temsilcisi, Harita Mühendisleri Oda temsilcisi, Mimarlar Odası temsilcisi, Jeofizik Mühendisleri Odası temsilcileri de yer aldı.

Bu arada konuyla ilgili aradığımız Asyaport yetkilisi Ahmet Soyuer’e cep telefonu ile saat 16.19’da ulaşabilmemiz için aradığımızda hiçbir yanıt alamadık.

Habertrak/Özlem İnan