DOLAR 32,3865 % -0.3
EURO 34,8068 % -0.1
GRAM ALTIN 2.407,77 % -0,62
ÇEYREK A. 3.936,70 % -0,62
BITCOIN 57.719,42 -0.103
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 15°

“İlk PSA testinizi 40 yaşında yaptırın”

Son Güncelleme :

19 Eylül 2019 - 10:08

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

Babaeski Devlet Hastanesi Üroloji Polikliniği’nde görevli Uzman Op. Dr. Özcan Arabacı, prostat kanseri konusunda uyarıda bulunarak, “Erken tanı için, ilk PSA testinizi 40 yaşında yaptırın ve yılda bir defa prostat muayenesini için mutlaka doktorunuza başvurun.” dedi.

“PROSTAT KANSERİ”

Üroloji Uzman Dr. Arabacı, prostat kanseri ile ilgili çok önemli açıklamalarda bulunarak şunları söyledi; “Prostat, erkek üreme sisteminin parçası olan bir salgı bezidir. Mesanenin (idrar kesesi) altında yer alır. Prostatı oluşturan hücrelerin kontrolsüz çoğalması sonucu prostat kanseri gelişebilir. Ülkemizde ve dünyada, erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sıklıkla en sık görülen kanser prostat kanseridir. Hastalık çoğunlukla belirti göstermez taramalar esnasında saptanır. Olası Eşlik Eden Belirtileri; Sık idrara çıkma, Gece idrara kalkma, Kesik kesik idrar yapma, Zor idrar yapma, Ağrılı idrar yapma, Kanlı idrar, Kanlı meni, Bu şikâyetlerin olması prostat kanseri olduğunu göstermez ama bir ipucu olabilir. Bu yakınmalardan en az biri olduğunda, üroloji (bevliye) uzmanına başvurulmalıdır.”

“RİSK FAKTÖRLERİ”

Op. Dr. Arabacı, şöyle devam etti; “Risk faktörü olarak tanımlanan etmenler, bir hastalığın gelişme olasılığını arttıran etkenlerdir. Ancak burada belirtilmesi gereken nokta şudur ki; bir kişinin bir veya birden fazla risk faktörüne sahip olması o kişide mutlaka o kanserin/veya hastalığın gelişeceği anlamına gelmemektedir. Risk faktörlerine sahip olduğu halde hastalık/kanser gelişmeyen insanlar bulunmaktadır. Prostat kanseri için belirgin bir risk faktörü bulunmamakla beraber günümüze dek belirlenmiş en önemli risk faktörleri şunlardır; Yaş ilerledikçe risk artmaktadır. Birinci derece akrabasında (baba, erkek kardeş, abi) prostat kanseri görülenlerin bu kansere yakalanma riski diğer insanlara göre iki kat daha yüksektir. Doymuş yağlardan (hayvansal gıdalarda bulunan yağlar, tereyağı, margarin, iç yağı, kuyruk yağı) ve kırmızı etten zengin, sebze-meyveden fakir beslenme alışkanlığı prostat kanseri riskini arttırabilmektedir.”

“TANI”

Prostat kanserinin tanısında en fazla kullanılan yöntemler şunlardır;

Prostatın parmakla muayenesi: Doktor makattan prostatı muayene eder.

Kanda prostat spesifik antijen (PSA) testi: Hastanın kan örneğinde laboratuarda PSA bakılır. PSA prostat kanseri dışında bazı hastalıklarda da yükselebilir (prostatın iltihabı ya da iyi huylu büyümesi gibi). Transrektal ultrason: Hastanın rektumuna bir ultrason probu konularak prostat bezindeki anormal bölgeler görüntülenir. Transrektal biyopsi: Rektum yoluyla prostata bir iğne yerleştirilerek doku örneği alınır. Prostat kanserinin kesin tanısı biyopsi ile konulur. Bunların dışında farklı tetkiklerin de yapılması gerekebilir (Ultrasonografi, Bilgisayarlı Tomografi veya MR gibi).

“TEDAVİ”

Her hastanın tedavisi farklılık göstermekte olup, tedavi kararında hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunları gibi birden fazla faktör etkilidir. Erken evrede prostatın cerrahi olarak alınması yeterli iken ileri evrelerde radyoterapi, kemoterapi gibi farklı tedavileri içiren multidisipliner bir yaklaşım gereklidir.

“DÜZENLİ KONTROLLERİNİZİ İHMAL ETMEYİN”

“Prostat kanseri, erken dönemde hiç şikâyet vermeyen hatta en az belirtiye neden olan kanser türlerinden biri. Öyle ki, bezen hastada hiçbir şikâyet olmadan ileri evrelere kadar gelişebiliyor. Bu nedenle beslenme ve yaşam tarzı değişiklikleri kanser oluşum süreçlerinde riskleri azaltsa da belli yaşlardan sonra gerekli kontrollerin aksatılmaması son derece önem taşıyor. Prostat kanserinin her evresinde etkili tedavinin mümkün olduğunu ve özellikle hastalığın prostat dışına çıkmadığı evrede tam şifa sağlanabildiğini unutmayın. Erken tanı için, ilk PSA testinizi 40 yaşında yaptırın ve her yıl prostat muayenesi için mutlak önerilen aralıklarla doktorunuza başvurun.”

Habertrak/Ayşe Keşkek