Şehitlik belgesi 100 yılda geldi

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

Tekirdağ Merkez İlçe Süleymanpaşa’da işletmesi bulunan Fehime Üner, dedesinin şehit olduğuna ilişkin belgenin 100 yılı aşkın süre sonra kendilerine ulaştığını belirtti. Üner, dükkânının camında dedesine ait şehit belgesini sergilediğini ve soranlara aydınlatıcı açıklamada bulunduğunu kaydetti.

Dedesi şehit düşen Fehime Üner, “Dedemizin Bolayır’da gömülü olduğunu biliyorduk. Ama çok yıllar sonra yani bundan 2015 yılı gibi elimize gelen belge ile Gazze’de şehit olduğunu öğrendik.” dedi.

GAZZE’DE ŞEHİT OLDUĞUNU ÖĞRENCİLER

Fehime Üner, Çanakkale Savaşı’na giden dedesinin şehit olduğu belgeyi, farkındalık için dükkânının camına astığına değinerek, “1914 yılına denk geliyor. Sadece Çanakkale’de olduğunu biliyorduk ve Bolayır’da gömülü olduğunu biliyorduk. Ama çok yıllar sonra yani bundan 2015 yılı gibi elimize ulaşan belge ile Gazze’de şehit olduğunu öğrendik. Belgenin elimize ulaşması rastlantı. Sanıyorum Nüfus Müdürlüğü’nden gelen bir belge. Şehit olan babamın babası, benim dedem oluyor. Şehitlikleri gezdiğimiz zaman tabi bakıyoruz. Baba adı ya da kendi adından hiçbir şeye rastlanmadı. Torunlar var. Torunun çocukları var. Şehitliğe gidince bakılıyor. Ama sonradan da öğrenilince ilginç. Dükkâna astığımız belge ile önce ‘kim?’ diye soruyorlar. Ondan sonra da ‘ne için astınız?’ Trakyalıyız biz. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Sahip çıkmak adına görülsün istedik.” diye konuştu.

“NEREDE ŞEHİT OLDUĞUNU BİLMİYORDUK”

“Şehit olduğunu biliyorduk ama nerede şehit olduğunu bilmiyorduk” diye konuşan Üner, “İnsanlar bilinçlensin. Okuyarak anlasınlar. Zaten bu belge manevi değeri nedeniyle çok önemli. İnsanların ellerine belge verilmiş. Şu an da ise günümüzde bayraklar asılıyor. Ama o zamanlar bambaşka. Nerede olduğu belli değil. Sadece savaşa gittiği belli. Dedemiz Malkaralı’ydı. Sanıyorum Bulgaristan’dan gelme. Adı Süleyman ama soyadı o zamanlarda henüz yoktu.  Yılmaz Özdil’in Atatürk kitabında da Çanakkale kısmı var. Okuyunca aklıma ilk dedem geldi. Şehit olduğunu biliyorduk ama nerede şehit olduğunu bilmiyorduk. Herkes ‘Bolayır’da’ diye biliyordu. Soy kütüklerimiz sistem üzerinde gözükmüyor. Bir arkadaşım yıllar öncesinde ‘kütüphane de bilgiye ulaşabilirsin’ demişti. Ona zaman ayırmak gerekir. 50’li yıllarda yazılmış bir belge belki bizim elimize 2015 yılında ulaştı. Yıllardır camda duruyor. Yeniledim. Yer değiştirdim. İnsanların görmesi için boy seviyesine getirdim. Okuyanlar var. İçeriye bakıp, bağlantı kurmak isteyenler var. Soranları da bilgilendiriyoruz.” şeklinde konuştu.

Habertrak/Özlem İnan