DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
GRAM ALTIN 2.393,53 % -0,14
ÇEYREK A. 3.913,42 % -0,14
BITCOIN 62.905,00 6.165
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 12°

Tekirdağ’a yeni turizm projeleri

Son Güncelleme :

25 Eylül 2019 - 15:29

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü olarak atanan Ahmet Hacıoğlu, Tekirdağ’ı kültür merkezi haline getireceklerini kaydederek, Habertrak Gazetesi’ne önemli açıklamalarda bulundu.

Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürü olarak göreve başlayan Hacıoğlu, Trakya’nın illeri arasında kültür merkezi olmaya en yakın ve mantıklı ilin Tekirdağ olduğuna dikkat çekerek, “Tekirdağ turizm açısından keşfedilmeyi bekleyen bir yer. Eko turizm, Agro turizm, sportif turizm, deniz turizmi bunlar için yeşille mavinin buluştuğu bu mübarek topraklar biçilmiş bir kaftan. Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Biz Tekirdağ’ın sahip olduğu turizm potansiyelini, önce Tekirdağ sonra Trakya sonra da İstanbul’a anlatalım bu bize yeter.” Değerlendirmesinde bulundu.

“TEKİRDAĞ 6 BİN YILLIK GEÇMİŞİ OLAN BİR ŞEHİR”

“Bizim Trakya’da üç tane ilimiz var. Kırklareli, Edirne ve Tekirdağ. Bunların içerisinde Trakya’nın kültür merkezi olmaya en yakın ve mantıklı aday Tekirdağ.” Diye konuşan Hacıoğlu, “Tekirdağ, merkeziyle beraber dört tane kültür merkezine sahip olan bir yer. Burası aynı zamanda da bir büyükşehir. 6 bin yıllık geçmişi olan bir şehir. Birçok kültür miras taşıyıcısı olan bir şehir. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün belge verdiği birçok insan var burada. Burası beraber yaşama kültürünün oluştuğu bir şehir. Burası barışçıl insanların olduğu, tabiat güzelliklerinin olduğu bir şehir hem turizm açısından hem de 6 bin yıllık geçmişi açısından. Bahsettiğim hem coğrafi işaret alan ürünler, hem de coğrafi işaret almaya aday ürünler açısından. Köftesi, bozası, asma yaprağı, soğanı, Hayrabolu Tatlısı gibi ki Malkara Kaşarı da zaten tescilli. Yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması elzem olan özellikleri var.” dedi.

“KÜLTÜR MİRASIMIZI GELECEK KUŞAKLARA AKTARACAĞIZ”

Tekirdağ’ın yalnızca tarihi eserleriyle değil, gelenek ve görenekleriyle de gelecek nesillere aktarılmasının önemle altını çizen Hacıoğlu, “Tekirdağ’ın henüz daha su yüzüne çıkarıp da tarihe not düşemediğimiz özellikleri de var. Mesela ben buradaki yağmur ve şükür dualarına hayranım. Bu gelenek Trakya dışında hiçbir yerde yok. Yağmur yağması için eller semaya açılır, eğer yağdıysa şükür etmek için eller aşağıya bırakılır. Sünnet yatağı, gelin duvağı, nişan töreni, ninnilerimiz, manilerimiz bile bizim gelecek kuşaklara aktarılması gereken şeyler. Yani Tekirdağ sadece çeşmesi, camisi, köprüsü, Traklar’dan kalan tarihi eserleriyle değil, 6 bin yıldan beri bugüne kadar gelenekleri yaşatılarak gelecek kuşaklara unutulmaması için aktarılması gereken bir yer. Biz inşallah Ankara’nın desteğiyle bu somut olmayan kültür mirasımızın kitaplaştırılması, bir bütün olarak ortaya çıkarılması ve bunu gelecek kuşaklara aktarmak bizim en önemli görevlerimizden biri olacak.” İfadelerini kaydetti.

“KÜLTÜR MERKEZİ YAŞAM MERKEZİ HALİNE GELECEK”

Hacıoğlu, tüm Tekirdağ’a sanatsal ve kültürel faaliyetler için kültür merkezinin kapılarının açık olduğunu belirterek, “Türkiye’de Tekirdağ’daki gibi bir kültür merkezi yok. Bu kültür merkezi, 18 bin metrekarelik kapalı alanı olan olağanüstü bir merkez. Eğer biz bu kültür merkezini yaşam merkezi haline çeviremezsek, biz burada müdürlük yapamayız, yapmamalıyız. Dolayısıyla Tekirdağımızın en ücra yerinden en önemli kurum ve kuruluşlarına kadar bunun içinde; Valiliğimiz, Büyükşehir Belediyemiz, merkez belediyemiz, diğer belediyelerimiz, STK’larımız var. Özellikle sizin aracılığınızla STK’larımıza sesleniyorum: Burada herhangi bir kurum veya kişiye bir faaliyet yapması için kiranın miktarı 3 bin 600 TL civarıdır. Ben diyorum ki: ‘Sanatsal ve kültürel faaliyet yapacak olan kim varsa, bana gelsinler, ücretsiz’ istediği kadar çalışsın, faaliyet yapsın. Bunun içerisinde resim sanatçıları, fotoğraf sanatçıları, heykeltıraşlar, folklorcular, halk oyunları, tiyatrocular, gösteri sanatları, yani kültür ve sanat adına ne varsa bu mekân, hasretle açılmasını beklediğimiz bu mekan bedava. Gelsinler, kullansınlar ve burayı yaşam merkezi haline getirsinler. Burası kendi evleri.” Açıklamasında bulundu.

“KÜTÜPHANELER VE MÜZELER YAŞAM MERKEZİ OLACAK”

Hem üniversite hem de gençlik ve spor müdürlüğü ile iş birliği içinde öğrencilere ve gençlere hitap eden projeleri hayata geçireceklerine vurgu yapan Hacıoğlu, “Benim kültür merkezi dışında yaşam alanı yapmak için gayret sarf edeceğim iki yer daha var. Biri kütüphaneler diğeri müzeler. Müzeler; susun, konuşmayın, oturun yerleri değil. Özellikle çocukların ve gençlerin susturulacağı yerler değil, tam tersi hareket halinde olacağı, öğrenci merkezi olacağı, görerek, dokunarak ama tarihi eser açısından söylemiyorum. Belki de kıyısına köşesine dokunarak, öğreneceği yerlerdir. Milli Eğitim ile bizim bu konuda bir protokolümüz var. Milli Eğitim ile görüşerek kütüphanelerimizin ve müzelerimizin yaşam merkezi olmasını sağlayacağız. Üniversite ve Gençlik Spor il Müdürlüğü ile işbirliği içine girerek, kültürümüzün yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması ile ilgili çalışmalar yapacağım. Herkes bu kültür merkezini kullansın.” İfadelerini kullandı.

“TEKİRDAĞ’DA AĞUSTOS AYINDA OTELLERDE 26 BİN KİŞİ KONAKLADI”

Türkiye’nin en turistik illeri arasında yer alan Edirne ve İstanbul’a komşu olan Tekirdağ’ın turist sayısının az olmasının nedenlerini de açıklayan Hacıoğlu, “Edirne Kapıkule, Hamzabeyli ve İpsala sınır kapılarına yakın olmasa, turist rakamları bu verilere ulaşamaz. Verilen rakamları incelediğimiz zaman bunların sınırdan geçiş rakamları olduğunu görüyoruz. Otellerde konaklayan insan sayısına baktığımız zaman turistlerin sayısının bu kadar olmadığını görüyoruz. Devletin açıkladığı rakamlar kapıdan girenlerin sayıları. Ben bu sabah Ağustos ayında Tekirdağ’ın otellerinde ilçeler de dahil bir ay boyunca kaç kişinin konakladığına baktım. Rakamlar 26 bin kişinin kalmış olduğunu gösteriyor. 26 bin kişinin 19 bini yerli turist, 7 bin tanesi de yabancı turist. Ne için Tekirdağ’a geldiği önemli değil. Ben konaklama sayısına bakıyorum. Yani Edirne ve Tekirdağ’ı kıyaslarken şunu da göz önüne almalıyız: tabi Edirne bir tarih şehri, 8 bin 300 yıllık geçmişi olan kadim bir şehir. Tabi ki Türkiye’de metrekareye en fazla tarihi eserin düştüğü bir şehir. Orası Selimiye’yi barındıran, Trakların, Bizanslıların, Romalıların hüküm sürdüğü bir şehir. Bunları kabul ediyorum ama İstanbul ve Antalya’dan sonra en çok turistin geldiği şehir olarak bahsedilen Edirne’ye, insanlar sınır kapılarından geçip, İstanbul’a geçiyor. Edirne Bulgaristan sınır kapısına 15 kilometre uzaklıkta. İnsanlar sabahleyin geliyor. Kur farkı da var. Alışverişini yapıp dönüyor. Ya da maddi durumu da iyi olanlar kalıyor. Edirne’de en fazla kalan yabancı turist Bulgarlar’dır. Aynı şeyleri Tekirdağ için düşünelim: Tekirdağ’ın Yunanistan’a karadan sınır kapısı var diyelim. Bu sefer aynı şartlar Tekirdağ için de geçerli olmuş olacak.” Diye konuştu.

Habertrak/Özlem İnan