Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde şüphe üzerine bir otomobil durduruldu.

O da ne?

Aranan otomobilde kokain ele geçirildi?

Mesleğimiz için daha da kötüsü adamın üzerinden “gazeteci kimliği” çıktı.

Rezalet diz boyu.

Aslında şimdi cebinde 500 TL’si olan herkes gazeteci oluyor.

Bunları, bu sahtekarları devletin üst düzey kişileri de dikkate alıyor.

Ziyaret ediyor, hediyeler veriyor.

Böyle yapınca da onları yasallaştırıyor.

Oysa gazeteci sadece ve sadece 212 sayılı yasayla çalışanlara denir.

Bunlar; gazetelerde, radyo ve televizyonlarda çalışanlardır.

Ayrıca gazete, radyo ve televizyon sahiplerine de gazeteci kimliği verilir.

Türkiye’de internet mafyası var.

500 TL’yi bulan internet haber sitesi açıyor.

Kendisine de “gazeteci kimliği” bastırıyor.

Gazeteci mi?

Hayır.

Çünkü gazetecilik statüsünde çalışmıyor.

Ancak toplumda kendisini öyle kabul ettiriyor.

Neden?

Çünkü devletin yetkili mercilerinin bu işe el atmamasından faydalanıyor.

Yukarıdaki sahte gazetecinin sadece kokainden değil, sahte kimlik bastırmaktan de edinmesinden de dava açılması gerekir.

Hatta bastırıldığı yerin de tespit edilerek işlem yapılması gereklidir.

Tekirdağ’da önüne gelen gazeteci olmuş.

Gerçek gazeteciler bu adamlardan utanıyor.

Bu kendine gazeteci süsü veren sahtekarların, bir an önce devletin en üst kesimleri tarafından kabul görmemesi ve ilgili yönetmeliğin gerekirse kanunun çıkartılması zorunluluktur.

Ayrıca araçlara da bu sahtekarlar sarı renkli basın tabelalarını koyarak hem vatandaşları hem devletin ilgili kurumlarını aldatmaktadırlar.

Bu sahtekarlara “dur” diyecek etkili ve yetkili devletin görevlilerini arıyoruz.

Emniyet güçlerinin gerçek basın kartlarını, trafik kartlarını bilmeleri, iyice tanımaları lüzum halini almıştır.