DOLAR 32,3049 % -0.11
EURO 34,8288 % 0.01
GRAM ALTIN 2.407,88 % 0,60
ÇEYREK A. 3.936,88 % 0,60
BITCOIN 65.358,00 2.381
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

BU HATA ŞANLI TARİHE YAKIŞMIYOR

Son Güncelleme :

08 Haziran 2020 - 12:47

Tekirdağ Arkeoloji ve Etnografya Müzesi’nin yanı başında bulunan Ertuğrul Fırkateyni anıtındaki yazılan yanlış tarih dikkat çekti. Yıllardır düzeltilmeyen tarihi hata, Türk Japon tarihinde çok önemli bir yeri olan Ertuğrul Fırkateyni anıtına yakışmadı ve vatandaşların tepkisini neden oldu.  Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün anıtları kontrol etmekle yükümlü olduğunu belirten vatandaşlar, Ertuğrul Fırkateyni anıtına yakışmayan tarih hatanın düzeltilmesi gerektiğini dile getirdiler.

TARİHİ HATADAN DÖNÜLMELİ

Tekirdağ Arkeoloji Ve Etnografya Müzesi‘nin yanında bulunan Ertuğrul Fırkateyni anıtı kitabesinde yazan; Ertuğrul Fırkateyni uzun bir yolculuktan sonra 7 Haziran 1980 yılında Japonya’ya vardı. Bu tarih aynı zamanda Osmanlı’nın Japonya ile diplomatik ilişkilerinin başlangıcıydı. Japon İmparatoru Türk Heyetini görkemli bir şekilde karşıladı ve ağırladı. Ertuğrul Fırkateyni 3 aylık Japonya ziyaretini tamamlayıp 16 Eylül 1890’da Yokohama Limanı’ndan ayrıldı. “diye yazan açıklamada 1980 yazması tepkilere neden oldu. Anıtın kitabesinde 1890 yazması gerekiyor.  Anıtın kitabesinin düzeltilmesi gerektiğini dile getiren tarihçi ve araştırmacı yazarlar, Tekirdağ’ın tüm anıtlarının Kültür Turizm Müdürlüğü yetkililerince kontrol edilmesi gerektiğini ifade ettiler.

TÜRK JAPON TARİHİNE YAKIŞMIYOR

Turist sayısını arttırmak ve Tekirdağ’ın tanıtımına katkı sunulması amacıyla yapılan anıtların yazılarının çok önemli olduğunu belirten araştırmacılar ve vatandaşlar Türk Japon ilişkilerinde önemli bir yeri olan Ertuğrul Fırkateyni anıtındaki tarihi hatanın acilen düzeltilmesi gerektiğine vurguladılar.

Tekirdağ’ın önde gelen tarihçileri ve araştırmacıları; “Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Hacıoğlu ve müdürlük personelleri derhal bu konuda harekete geçmeli. Zaten Tekirdağ İl Genelinde bulunan anıt sayısı çok fazla değildir. Hepsi bir gün içinde kontrol edilebilir. Kültür ve Turizm Müdürlüğü Tekirdağ’daki tüm anıtların ve tarihi kalıntıların denetimden sorumludur. Tekirdağ turizmine katkı sunması amacıyla yapılan anıtların durumunu herkes görüyor. İnşallah Kültür Turizm Müdürlüğü de görür ve harekete geçer.”

BİLMEYENLER İÇİN ERTUĞRUL FIRKATEYNİ’NİN TARİHİ

Fırkateynin hüzünlü biten öyküsü, Türk Japon dostluğunun başlangıcına vesile oldu. Nesilden nesile aktarılan bu trajedi, iki ülke halkının kalbinde anısını korurken, kaza ve sonrasında Osmanlı leventlerinin yaşadıkları, Türk-Japon dostluğunun simgesi olarak saygıyla hatırlanıyor.

Sultan 2. Abdülhamid, 1887’de Japonya Prensi Komatsu’nun bir savaş gemisiyle İstanbul’u ziyaret etmesinin ve kendisine hediyeler sunmasının ardından Japonya’ya heyet göndererek karşı ziyaret yapılmasını emretti.

Bu ziyaret için 600 beygir gücünde 450 ton kömür kapasiteli Ertuğrul Fırkateyni seçildi. Ahşap bir gemi olan Ertuğrul Fırkateyni, 2. Abdülhamid’den Japon İmparatoru Meiji’ye mücevherli imtiyaz nişanı ve diğer hediyeleri götürmek amacıyla yola çıktı.

609 mürettebatıyla yola çıktı

Heyet Başkanı Osman Paşa, komutanı da Yarbay Ali Bey olan gemide, özel seçilen 56’sı subay toplam 609 mürettebat vardı. O yıl Bahriye Mektebini bitiren genç teğmenlerin tamamı da gemiye alınmış ve bu uzun gezide tecrübelerini artırmaları hedeflenmişti.

İslam dünyasından Japonya’ya organize şekilde giden ilk diplomatik heyeti taşıyan Ertuğrul Fırkateyni’nin ahşap bölümü kısa süre önce tamir edilmesine rağmen geminin makine ve kazan bölümü kontrol edilmemişti.

Temmuz 1889’da İstanbul’dan ayrılan Ertuğrul Fırkateyni, güzergahı boyunca birçok limana uğradı. Fırkateyn, 11 ay sonra 7 Haziran 1890’da Japonya’nın Yokohama Limanı’na ulaştı.

Ertuğrul Fırkateyni uzun deniz yolculuğu sonrasında Yokohama’ya varmış ve bundan bir hafta sonra 13 Haziran’da Heyet Başkanı Osman Paşa, İmparator Meiji ile görüşerek Sultan 2. Abdülhamit’in gönderdiği kendi el yazılı mektup ve madalyayı vermişti.

Osmanlı heyeti, Japonya’da kaldığı 3 ay boyunca birçok temasta bulundu. Japon Deniz Kuvvetlerinin tayfun uyarısına rağmen Ertuğrul Fırkateyni 15 Eylül 1890’da Yokohama Limanı’ndan ayrıldı.

Japon adasının güneyine doğru ilerleyen Ertuğrul Fırkateyni tayfunun sert, rüzgarlı ve yağmurla karışık bölgesine girdi. 16 Eylül saat 21.30 civarında Ertuğrul Fırkateyni, Kuşimoto yakınlarındaki kayalara çarpıp battı. Kazadan sadece 69 denizci kurtuldu, 550 Osmanlı leventi ise hayatını kaybetti.

Kazadan kurtulan Kıdemli Yüzbaşı Mehmet Ali Bey, yaşananları daha sonra kayıtlara geçen ifadesinde İstanbul’daki Japon elçiliğinde çalışan Naitou Tomohide’ye anlatırken, havanın kapalı ve rüzgarın şiddetini artırmakta olduğunu belirtti.

Dönemin Japon hükümeti, 26 Eylül’de Hiei ve Kongo adlı savaş gemileriyle kazazedeleri Osmanlı Devleti’ne gönderme kararı alarak imparatora bildirdi.

Görevlendirilen savaş gemileri, 10 Ekim 1890’da kazazedeleri bindirerek ertesi günü hareket ettiler. 27 Aralık’ta İstanbul’a gitmek için Çanakkale Boğazı yakınlarına gelen Japon gemilerin Berlin Antlaşması nedeniyle İstanbul Limanı’na girişlerine izin verilmedi. Bunun üzerine güneye inip Beşike Körfezi’ne yol alan gemideki Osmanlı leventleri, Osmanlı Devleti savaş gemisi Talia’ya nakledildi. Hiei ve Kongo, daha sonra İzmir’e kadar inip orada bir müddet bekledi.

Bu bekleme sırasında Osmanlı Devleti‘nden özel izin alan Japon gemileri, 2 Ocak 1891 tarihinde İstanbul Limanı’na giriş yaptı. Hiei ve Kongo, Osmanlı Devleti’nin misafiri olarak yaklaşık bir ay burada kaldıktan sonra 10 Şubat’ta İstanbul’dan yola çıktı ve 10 Mayıs’ta da Shinagawa Limanı’na döndü.

Fırkateynin trajik sonu, Türk-Japon dostluğunun başlangıcı olurken, kazanın yaşandığı Kuşimoto’da 1891 yılında şehitler için anıt dikildi.

Habertrak/Serhat Yeşilipek