DOLAR 32,4822 % -0.08
EURO 35,0528 % 0.16
GRAM ALTIN 2.419,60 % -0,13
ÇEYREK A. 3.956,05 % -0,13
BITCOIN 57.824,21 -4.088
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

“CHP Savaş meydanlarında kuruldu”

Son Güncelleme :

19 Mart 2021 - 10:25

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin çağın değişimine ayak uyduran ve çağdaş uygarlığı yakalamak için mücadele eden bir parti olduğunu kaydetti ve “CHP, avukat bürolarında hazırlanan, bir dilekçe ile kurulan bir parti değildir. Savaş meydanlarında kurulan bir partidir. CHP, bir lider partisi de değildir. Çağdaş demokrasiyi hedeflemiş bir kitle, halkın partisidir. ”diye konuştu.

 “BİZE YAKIŞANI YAPACAĞIZ”

CHP’nin tarihin yüklediği sorumluluklara sahip olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Bunun gereğini yapacağız. Toplumu aydınlatacağız. Kutuplaştırmadan, kavga dilini kullanmadan, herkesi kucaklayarak, sorunlu olan kim olursa olsun yanında olacağız. Bize oy versin veya vermesin. Yanında olacağız. Sorununu çözünceye kadar onunla birlikte olacağız. Bize yakışan da budur. Biz, bize yakışanı yapacağız. ”değerlendirmesinde bulundu.

 “VATANDAŞLARIN YAŞADIKLARI SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ ÜZERİNDEN SİYASET YAPIYORUZ”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Tekirdağ İl Binası’nın açılışında yaptığı konuşmasında, toplumdaki sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapmayı hedeflediklerini vurgulayarak esnaftan emekliye, apartman görevlisinden işsize kadar her vatandaş için sorunların çözümü üzerinden siyaset yapacaklarını belirtti. Kılıçdaroğlu, herhangi bir kutuplaştırma yapmadan toplumu kucaklama hedefinde olduklarına işaret ederek “Eğer kimlik üzerinden, yaşam tarzı üzerinden, inanç üzerinden siyaset yaptığınızda toplumu kutuplaştırırsınız ve toplumu kavga eder hale getirirsiniz. Demokrasilerde bunlar olmaz ve bunlar normalde bütün demokrasilerde yasaktır. Ama bizim ülkemizde maalesef topluma erişti, toplum bölündü. Sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Biz kuruluş felsefesine aynen bağlıyız. Kurucu felsefemiz neyse aynı felsefeyi çocuklarımıza göstermek ve öğretmek zorundayız. Ülkenin birliği ve bütünlüğü, bizim için her şeyden önemlidir. Bayrağımıza saygı, her şeyden önemlidir. Siyasete bu zeminde yapmak zorundayız. Siyaseti böyle geliştirmek zorundayız. Peki biz nasıl bir siyaset düşünüyoruz? Kimlik üzerinden mi? Yaşam tarzı üzerinden mi? İnançlar üzerinden mi? Hayır. Bunları reddediyoruz. Biz sosyal kimlikler üzerinden siyaset yapıyoruz. Ne demek sosyal kimlikler? Emekliler, bir sosyal kimliktir. Bütün emeklilerin hakkını savunuyor muyuz? Evet. Hangi partiden hangi kimlikten hangi inançtan olursa olsun. Her emekli bilmeli ki; Cumhuriyet Halk Partisi bizi savunuyor. İşsizlik de bir sosyal kimliktir. Biz ‘işsizlik sorununa çözüm bulunmalı’ derken, kişinin kimliğine bakıyor muyuz? İnancına bakıyor muyuz? Yaşam tarzına bakıyor muyuz? Hangi partilidir bakıyor muyuz? Hayır. Ne diyoruz? CHP olarak diyoruz ki; işsizlik sorununu çözeceğiz. Çiftçiler, o da bir sosyal kimliktir çiftçilere ayrıştırıyor muyuz? Bölüyor muyuz? Doğulu, batılı, güneyli, kuzeyli diye ayırıyor muyuz? Hayır. Bu ülkede üreten, alın teri döken bütün çiftçilerin hakkını savunuyoruz. Apartman görevlileri, bize hizmet eden insanlar. Ayırıyor muyuz onları? Senin inancın ne kardeşim, kimliğin ne kardeşim, yaşam tarzın ne kardeşim soruyor muyuz? Hayır. Ne diyoruz? ‘Apartman görevlisiysen sorunun varsa söz ben o sorunu çözeceğim.’ Kamyon şoförleri, minibüs şoförleri, servisçiler biz siyaseti sosyal kimlikler üzerinden veya sosyal kimliğe sahip insanların, yaşadıkları sorunların çözümü üzerinden siyaset yapıyoruz. Bizi diğerlerinden ayıran temel nokta budur. Peki, bu siyaset tarzını bize miras bırakan kimdir? Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucuları.” İfadelerini kaydetti.

“ŞU ANDA SORUNU OLMAYAN KESİM YOK”

Hükümetin 19 yıldır içinde 10 milyonun üzerinde işsiz yarattığına değinerek, “Kadın erkek eşitliğini savunuyoruz. Osmanlı, Cumhuriyet ilk kurulduğunda okuma yazma oranı kaç? Erkeklerde %10 civarında, kadınlarda 1000’de sekiz. 1000 kadından sekizi, okuma yazma biliyor. Millet Mektepleri kurulurken kimlik mi soruldu? İnanç mı soruldu? Hayır. Millet Mektepleri kuruldu insanlar Türkçe okuma yazmasını öğrensin diye. Okuyunca hayatı sorgulamaya başlarsınız. Doğruyu yanlışı ayrıştırmaya başlarsınız. Dolayısıyla tarihin bize yüklediği bir sorumluluk var. Bugün Türkiye çok iyi yönetilmiyor. Sizler de ben de biliyoruz. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullar zor koşullardır. Biz bunları aşmak zorundayız. Şu anda sorunu olmayan kesim yok. Her kesimin sorunu var. Sadece bir avuç azınlık, saray ve beslemeleri onların hiçbir şikâyeti yok. Bir yerden değil en az beş yerden maaş alıyorlar bir elleri yağda bir elleri balda. Ama esnaf perişan, çiftçi perişan, emekçi perişan. 19 yıl ülkeyi yöneteceksin, 10 milyonun üzerinde işsiz yaratacaksın. Yüz binlerce milyonu aşkın okulu bitirmiş, ama işsiz, iş bulamıyor.” Değerlendirmesinde bulundu.

“DEMOKRASİ İÇİNDE YOLUMUZA DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ”

“Biz belediyeler olarak, milletvekilleri olarak, belediye meclis üyeleri olarak, il genel meclis üyeleri olarak ve sıradan bir vatandaş olarak çalışmak zorundayız. Tarihin bize yüklediği sorumluluğun gereğini yapmak zorundayız. Türkiye’yi aydınlığa çıkarmak zorundayız. Gün ayrışma günü değil, gün beraber olma günüdür. Ortak mücadele etme günüdür.  Önce milli iradeyi halka vereceğiz. Bir kişiden alacağız halka vereceğiz milli iradeyi. Ne dedik? ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ Bir kişinin egemenliği olmaz. Bir kişinin egemenliğine devleti teslim ettiğinizde, işte Çanakkale’den bir kurşun atmadan gelirler, payitahtı işgal ederler. Biz tarihi çok iyi bileceğiz. Tarihte yaşanan hataları çok iyi bileceğiz. Aynı hataları tekrar etmeden, onlardan ders çıkararak geleceği inşa edeceğiz. Aynı hatalar sürekli tekrar edilerek, iktidar korunmak isteniyor. İktidarlar böyle korunmaz. Halka güveneceksiniz. Halkın iradesine güveneceksiniz. Ve halka doğruları söyleyeceksiniz. Şu soru da çok önemlidir: ‘Her birimiz vergi ödüyoruz. Nereye gidiyor bu paralar?’ Bizim ödediğimiz vergiler, yeni doğan çocuğun ödediği vergiler, neden bir avuç tefeciye gidiyor? Hangi gerekçeyle bir avuç tefeciye gidiyor? Ve neden bir siyasi iktidar kendi ülkesinde, kendi vatandaşından, dolar üzerinden borçlanıyor? Acaba gençlerimiz şu gerçeği de biliyorlar mı? Osmanlı İmparatorluğu’nun parasını basan banka hangi bankaydı? Yerli bir banka mıydı? Milli bir banka mıydı? Hayır. Yabancı bir bankaydı. Peki biz kendi paramızı, ne zaman bastık? Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nı kurduktan sonra 1930 yılında. Kendi parasını basamayan bir devlet olur mu arkadaşlar? Kendi parasına basmak için yabancı bir bankaya mahkum olan bir devlet olur mu? Milli Kurtuluş Savaşı’nın ne kadar değerli olduğunu acaba biliyor muyuz? Yeteri kadar genç kuşaklara aktarıyor muyuz? Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. Tarihin yüklediği sorumluluğun, gereğini yapmak zorundayız. Ayrışmadan, toplumun her kesimini kucaklayarak, demokrasi içinde, her düşünceye saygı duyarak yolumuza devam etmek zorundayız.”

“SORUNU OLAN KİM OLURSA OLSUN YANINDA OLACAĞIZ”

Kılıçdaroğlu, CHP’nin dünyanın en köklü partilerinden biri olduğunu aktararak sözlerini şöyle noktaladı: “Ayrışmak, ayrıştıra bilirler bölmek, bölmek isteyebilirler. Ama biz onları şiddetle reddedeceğiz. Sıradan bir parti değildir Cumhuriyet Halk Partisi. Sık sık tekrar ederim: Cumhuriyet Halk Partisi avukat bürolarında hazırlanan bir dilekçe ile kurulan bir parti değildir. Savaş meydanlarında kurulan bir partidir. Dünyanın en köklü partilerinden birisidir. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi çağın değişimine ayak uyduran bir partidir. Çağdaş uygarlığı yakalamak için mücadele eden bir partidir. Bakıyoruz Türkiye tarihine. Yüzlerce binlerce parti kurulmuştur ama ayakta kalan kaç kişidir? Cumhuriyet Halk Partisi bir lider partisi de değildir. Çağdaş demokrasiyi hedeflemiş bir kitle, halkın partisidir. Halk Partisi diyoruz. Bu nedenle tarihin yüklediği sorumluluk var. Bunun gereğini yapacağız. Toplumu aydınlatacağız. Kutuplaştırmadan, kavga dilini kullanmadan, herkesi kucaklayarak, sorunu olan kim olursa olsun yanında olacağız. Bize oy versin veya vermesin. Yanında olacağız. Sorununu çözünceye kadar onunla birlikte olacağız. Bize yakışan da budur zaten. Biz, bize yakışanı yapacağız.”

Açılış programına; CHP Tekirdağ Milletvekilleri Faik Öztrak, Candan Yüceer, İlhami Özcan Aygun, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, CHP Tekirdağ İl Başkanı Şener Zeynel Saygın, ilçe başkanları ve partililer katıldı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğu, daha sonra Tekirdağ Büyükşehir Belediyesini ve Hükümet Caddesi esnafını ziyaret etti. Habertrak/Özlem İnan