DOLAR 32,4822 % -0.08
EURO 35,0528 % 0.16
GRAM ALTIN 2.419,60 % -0,13
ÇEYREK A. 3.956,05 % -0,13
BITCOIN 57.824,21 -4.088
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

“ÇİFTÇİ BORCU HARCI DÜŞÜNMEMELİ”

Son Güncelleme :

30 Mart 2020 - 10:39

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, COVID-19 salgını ile mücadelede sağlık eğitim gibi hizmetlerin yanında tarıma da büyük önem verilmesi gerektiğini kaydederek “Çiftçilerimizin borçlarının 1 yıl süreyle faizsiz ertelenmesi gerekiyor. Çiftçi ekim-dikim-hasat yaparken borcu harcı düşünmemeli.” dedi.

Öztrak, Genel Merkez’de düzenlediği basın toplantısında önemli açıklamalara yer verdi.

“TARIMDA KENDİNE YETMENİN ÖNEMİYLE YÜZLEŞTİK”

Salgın nedeniyle içinden geçtiğimiz bu zor günlerde çiftçinin bir de borç düşünmemesi gerektiğini belirten Öztrak, “Bu salgınla beraber; artık dünyada hiçbir aileyi geride bırakmayacak güçlü bir yardım sisteminin önemini kavradık. Ülkemizde de bunu gördük. Sağlık, eğitim gibi hizmetlerin kamusal bir hizmet olduğunu ve tüm yurttaşlarımızın bu hizmetlerden aynı ölçüde yararlanmasının önemini bir defa daha fark ettik. Türkiye’nin tarımda kendi kendine yeterliliğinin ve gıda güvenliğinin ne kadar önemli olduğu gerçeğiyle yüzleştik. Kendi şeker pancarımızı, nohudumuzu, mercimeğimizi, fasulyemizi üretmenin ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anladık. Bu çerçevede, özellikle bu yıl çiftçimizin ekimi ve dikimi zamanında yapması, tohumunu, gübresini, ilacını zamanında atması, harmanı zamanında kaldırması son derece önemli. Diğer taraftan tarımda mevsimlik işçilerin yerlerine ulaşması ve bulundukları yerlerde sağlık koşullarının sağlanması da ayrı bir önem taşıyor. Çiftçilerimizin borçlarının 1 yıl süreyle faizsiz ertelenmesi gerekiyor. Çiftçi ekim-dikim-hasat yaparken borcu harcı düşünmemeli. Salgınla mücadelede gıda güvenliği en az diğer tedbirler kadar büyük önem taşıyor. Bütün dünyada bu konuya önem veriyor.” Değerlendirmesinde bulundu.

“YAPILAN TEST SAYISI YETERSİZ”

Öztrak açıklamasında şu önemli başlıklara da yer verdi:

Yine bir diğer dikkat çeken eksiklik yapılan tanı testlerinin azlığıdır. İlk korona tanısının konduğu günden bu yana tam 16 gün geçti. Ve toplam test sayımız bugün 40 bini aştı, henüz aştı. Diğer ülkelerle mukayese edildiğinde, test sayımız son derece yetersiz. Almanya’da, 15 Mart itibariyle, 167 bin test yapılmış. Türkiye’de ise toplam test sayısı, 26 Mart itibariyle 40 bin. Güney Kore’de yapılan toplam test sayısı, 20 Mart itibariyle, 317 bin. Türkiye’de ise toplam test sayısı tekrar ediyorum 26 Mart itibariyle 40 bin. İtalya’da test sayısı, 20 Mart itibariyle, 207 bin. Türkiye’de ise test sayısı, 26 Mart itibariyle 40 bin. Rusya’da, 20 Mart itibariyle, 144 bin test yapılmış. Türkiye’de ise toplam test sayısı, tekrar ediyorum 26 Mart itibariyle 40 bin.

SALGIN DİĞER ÜLKELERDEN HIZLI YAYILIYOR

Yurtdışından tanı ve tarama kiti ithal edip duruyoruz. Burada bir plansızlık, bir tedbirsizlik olduğu açıkça ortada. Salgın sınırlarımızın içine girdikten sonra vaka sayıları ve kayıplarımız hızla artıyor. Diğer ülkeler kadar test yapamıyoruz, buna rağmen salgının diğer ülkelerden çok daha hızlı yayıldığını da görüyoruz. 15 günde hasta sayımız 3 bin 629’a ulaştı. Bizim 15 günde ulaştığımız hasta sayısına; Almanya 28. Günde ulaşmış. İtalya ise ki durumu son derece kritik, 20. günde ulaşmış. Bu salgınla mücadelede en kritik parametrenin salgının yayılma hızı olduğunu biliyoruz. Test sayıları arttıkça hastalığın ne kadar hızla yayıldığı da ortaya çıkıyor.

İŞTEN ÇIKARMAYI ENGELLEYECEK YASA GEREKLİ

Burada son zamanlarda giderek artan işten çıkartmalar ve ücretsiz izin şikayetlerine dikkat çekmek istiyoruz. Bunun önlenmesi konusu AK Parti Genel Başkanı tarafından TOBB ve TESK Başkanlarına havale edilmişti. Eğer bu başkanların gücü üyelerini buna ikna etmeye yetmiyorsa, yapılması gereken işten çıkartmaları ve ücretsiz izinleri engelleyecek bir yasanın derhal çıkarılmasıdır. Vatandaşa “kendi olağanüstü halini ilan et” diyenler, önce vatandaşın asgari ihtiyaçlarını karşılamayı garanti eden bir aile yardımları sigortasını getirmelidirler. Ancak bu yapılırsa milletimiz; sağlığı için eve kapanıp, sokağa çıkmazken, geçim kaygısına kapılmayabilir. Sosyal mesafeyi artırmanın aile bütçesinde yaratacağı olası maliyetleri vatandaşımız ancak bu suretle daha rahat göğüsleyebilir.” Habertrak/Özlem İnan