Çiftçinin yüzü gülecek mi?

Tekirdağ Süt Üreticileri Birliği Başkanı Şerif Baykut, üreticinin para kazanabilmesi ve üretime devam edebilmesi için desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Baykut, “Üreticiler para kazanamadığı için vazgeçiyor bu işten. Bizim üreticimiz desteklenmeli. Karnımız doyarsa biz üretmeye devam ederiz. Bu çiftçi her zaman bu ülkenin insanını doyurdu, doyurmaya da devam edecek. Ama pozitif ayrımcılık yapın bize. Çiftçi için artık üretmek daha zor.” Diye konuştu.

“MALİYETİMİZ SÜREKLİ ARTIYOR”

İthal edilen kırmızı et ve karkas etin Türkiye’de ki üreticiyi zarara uğrattığını kaydeden Baykut, “Şu an kırmızı et maliyetleri 30-31 TL arasında. Karkas etin maliyetin birkaç gündür bizim burada 30-31 TL civarında. Ben 1 yıldan beri hep zararına satış yapıyorum. 2018’in Temmuz ayın da 31 TL’ye karkas et kesmiştim. Sonra fiyatlar inadına tersine 25 TL’ye kadar düştü. Üretici hep yurt dışından gelen ithal et ile birlikte zararına satış yaptı. Yeni yeni bir aydır 31-33 civarında fiyatlar. Ama şu anki satış fiyatı üreticinin kesinlikle üreticinin maliyetine. Şu an karkas etin fiyatı 35 TL olmalı ki üreticinin eline bir şeyler geçsin. Üreticinin çiftçinin para kazanabilmesi için karkas et fiyatı 34-35 TL olması lazım. Ama girdi fiyatlarımız sürekli artıyor. Bir çuval yem olmuş 100 TL, yonca 1.2 TL oldu. Benim maliyetim sürekli artıyor. Ama sen diyorsun ki ‘ben yurt dışından getiririm eti. Sen de bunu satamazsın’ ama bizim yurt dışındaki maliyetimle buradaki maliyetim bir değil ki. Yani böyle olunca et üretimi de düştü. Bakmıyor insanlar ‘neden para kazanamayacaksam hayvan bakayım?’ diyor” değerlendirmesinde bulundu.

“SÜT PARA YAPMAYINCA İNEKLER KESİME GİTTİ”

“Sütte para etmiyor henüz daha yeni 2 TL oldu. Süt para yapmayınca inekler de kesime gitti. İnek kesime gidiyor ama kasaba gidince et aynı et.” Şeklinde konuşan Baykut, “Ayrım yapmıyor inek eti, dana eti diye. Et ettir bana fark etmez diyor. Böylece insanlar da inek kesimlerine yöneldiler. Bu nedenle et üretimi de gittikçe azaldı. Yurt dışından ithal etmeye başladılar. Taşıma suyla değirmen dönmez. İçerideki üreticiyi desteklemek zorundayız. Başka çaremiz yok. Biz üreteceğiz. Biz besleyeceğiz. Ama üreticinin de karnı doyacak. ‘Benim karnımı doyurmazsan ben de bu üretimden çıkarım’ diyor üretici.” İfadelerini aktardı.

“SÜT YEM PARİTESİ 1.3’ÜN ALTINA DÜŞMEMELİ”

Soğuk süte zam gelmesiyle birlikte girdi maliyetlerinin de hemen ardından arttırıldığına vurgu yapan Baykut, “Süt 2 TL oldu ama bunun yanında benim maliyetlerim de çok arttı. Yem fiyatı 60 TL iken 90-95 TL oldu anında. Yani süte biraz zam geldi. Hemen girdi maliyetlerini de arttırdılar. Maliyetler çok artıyor. Biz süt-yem paritesini tutturamıyoruz. Bunun kesinlikle ayarlanması gerekiyor. Süt yem paritesi kesinlikle 1.3’ün altına düşmemeli. O da en az. Yani bu ne demek 1 kilogram süt satarak 1.3 veya 1.5 kilogram sanayi yemi alabilmeliyim. Bugün arpa mesela ofise sorduk. Bitti dediler satmıyorlar. Piyasada 1.5 TL’ye arpa satıyorlar. Yani bizim maliyetlerimiz çok yüksek. Tüketici de haklı olarak markette sütün fiyatını görünce pahalı diyor ama ben de haklıyım. Senin maliyetin ne kadar? Eline geçen para ne kadar? Al o zaman sana aradaki farkı demeli. Üretici ucuza mal edecek, tüketici pahalıya yiyecek. Böyle olmaz. Üretim dengesinin kurulması gerekiyor. Ben kazanamazsam nasıl üreteceğim.” Şeklinde konuştu.

“ÇİFTÇİLİK MECBURİYETTEN YAPILIYOR”

Üreticinin kesin çözüme ihtiyacı olduğunu ve desteklenmesi gerektiğini kaydeden Baykut, sözlerini şu şekilde noktaladı: “Artık çiftçilik mecburiyetten yapılıyor. Tarlasını satmak istemeyen sahip çıkıyor ama biz kazanalım ki üretelim. Üretelim ki insanları doyuralım. Taşıma suyla değirmen dönmez. İthalatla bu iş olmaz. İçerideki üretici desteklensin ki üretime devam etsin üretici. İçerideki üretim arttığı zaman inanıyorum ki tüketici fiyatları da düzelecektir. Ben süte zam falan istemiyorum aslında ama 1 kilogram süt ile 1 buçuk kilogram yem alayım yeter bana. O zaman gider 1 TL’ye de satarım sütü. Yem fiyatı olsun 40-50 TL o zaman düzelecek fiyatlar. Şu aylarda normalde süt üretimi her yıl yüzde 30 artıyordu. Ama bu yıl hiç artmadı. Diğer illere de soruyorum aynı şekilde süt üretimi bu yıl hiç artmadı. Niye? İnsanlar bu işten vazgeçiyor çünkü. Bizim üreticimiz desteklenmeli. Karnımız doyarsa biz üretmeye devam ederiz. Bu çiftçi her zaman bu ülkenin insanını doyurdu doyurmaya da devam edeceğiz. Ama pozitif ayrımcılık yapın bize. Bu işlerde üretmek artık çok zor.”

Habertrak/Özlem İnan