DOLAR 32,3673 % -0.37
EURO 34,7458 % -0.24
GRAM ALTIN 2.409,35 % -0,55
ÇEYREK A. 3.939,29 % -0,55
BITCOIN 57.352,48 -4.683
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

Eğitim Sen Tekirdağ: “Çağrımız açıktır…”

Son Güncelleme :

25 Mart 2020 - 17:05

Eğitim Sen Tekirdağ Şube Başkanı Kamil Sarı, COVID-19 salgını nedeniyle eğitim konusunda alınan tedbirlere dikkat edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, eğitime  ara verilmesinin ardından tüm kamu yöneticilerine özenli davranmaları konusunda uyarılarda bulundu.

“Eğitim Sen Tekirdağ Şube Yürütme Kurulu olarak; içerisinden geçmekte olduğumuz dönemde başta kamu yöneticileri olmak üzere tüm toplumsal kesimlerin azami özen ve dikkatle davranması gerektiğinin altını çiziyoruz.” Değerlendirmesinde bulunan Sarı, “Düşüncelerimizi paylaşmakta yarar gördüğümüz konuları kamu oyunun bilgisine sunmakta ayrıca görevimizdir.” Dedi.

“UZAKTAN EĞİTİM, ÖRGÜN ÖĞRETİMİN YERİNİ ALAMAZ”

Sarı, gündem üzerinden önemli konulara yer verdiği açıklamasında şunlara değindi: “Pazartesi günü MEB tarafından başlatılan uzaktan eğitim uygulaması, örgün eğitimin yerini alması mümkün olmayan, tamamlayıcı eğitim olarak kabul edilmelidir. Ancak, uzaktan eğitim ve EBA kullanımının bizleri kaygılandıran ve MEB tarafından dikkate alınması gerektiğini düşündüğümüz yanları bulunmaktadır. Bunlardan ilki, özellikle EBA uygulamasının öğrenciler arasında eşitsizlik yaratma olasılığıdır. EBA’nın tamamen teknoloji temelli, çevrimiçi bir sosyal eğitim paylaşım platformu olması ve pek çok ailenin ekonomik sorunlar yaşıyor olması, kaygılarımızın haklılığını ortaya koymaktadır. Evinde TV şartları, bilgisayar, internet şartları, tablet ve akıllı telefon şartları tüm öğrenciler için eşit ve erişilebilir olamayacaktır. Milli Eğitim Bakanlığının hizmete sunduğu EBA (Eğitim Bilişim Ağı) nın 18 milyon öğrenci, 1 milyon öğretmenin kullanımını kaldırabilecek teknik altyapıya sahip olup olmadığı konusu önümüzdeki günlerde en yoğun tartışılacak başlıklardan biri olacaktır.

“ÇAĞRIMIZ AÇIKTIR…”

2.Yaşanmakta olan salgın tehdidi gündelik yaşamı olumsuz etkilemekte ve buna bağlı olarak da çeşitli sorunlar yaşanmaya devam etmektedir. Ücretli öğretmen arkadaşlarımızın yaşadığı mağduriyeti paylaşmıştık. Mağduriyet yaşayan MEB çalışanlarına şimdi de Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı kurumlarda açılmış olan kurslarda ek ders ücreti karşılığında görevlendirilen usta öğreticiler dahil olmuş durumda. 19 Mart 2020 tarihinde illere gönderilen yazı ile bu durumda olan çalışanlara ek ders ödenmemesi hususu bildirilmiştir. Yaşanan süreçten kimsenin mağdur olmaması için toplumsal dayanışma ve önlem alınması çağrısı yaptığımız bir dönemde, çalışanların bu şekilde mağdur edilmesini kabul etmemiz mümkün değildir. Çağrımız açıktır: MEB ücretli öğretmenler, usta öğreticiler başta olmak üzere eğitim alanında çalışanların okulların kapatılmasından önce aldıkları ücreti alacakları bir düzenlemeyi acilen yapmalıdır.

“AKADEMİK PERSONEL ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR”

3.YÖK, salgın tehdidine karşı üniversiteleri üç hafta tatil etmiş ancak idari ve akademik personelin çalışmaya devam etmesi kararını almış ve bundan dolayı da yoğun olarak eleştirilmişti. Eğitim konusunda da üniversiteler arasında farklı uygulamalar var. Bazıları uzaktan eğitim yapacağını açıklarken, bazıları da yapacağına dair açıklama yapmadı.

“TEK BİR ÖĞRENCİNİN DAHİ MAĞDUR OLMAMALI”

4.ÖSYM tarafından 19 Mart 2020 tarihinde yapılan açıklama ile bazı sınavların ertelendiği duyuruldu. Salgın tehdidinin geldiği aşama ve boyut dikkate alındığında, ÖSYM tarafından alınan kararın olumlu ve yerinde olduğunu belirtmek gerekir. Bu konuda MEB’e çağrımız kararların geniş bir uzlaşı ile ve tek bir öğrencinin dahi mağdur olmayacağı şekilde alınmasıdır.

“EN BÜYÜK RİSKİ ALARAK GÖREVLERİNİN BAŞINDALAR”

  1. Özellikle tüm sağlık çalışanlarına bu süreçte özverili ve titiz çalışmalarından dolayı da sonsuz teşekkür ediyoruz. Evde Kal uyarılarının had safhada olduğu bu günlerde en büyük riski alarak görevlerinin başındalar. Bizlere düşen de çok acil durumlar hariç hastane ve çalışanları meşgul etmemek olacaktır.

“ÇALIŞANLARIN KORUYUCU HİJYEN VE EKİPMANLARI %100 OLMAK ZORUNDADIR”

  1. Ülkenin ve ilimizin bazı okullarında hijyenel kimyasal madde , maske, eldiven vb. ihtiyaç maddelerinin üretimi devam etmektedir. Meslek lisesi idareci, öğretmen ve öğrencilerimiz bu üretimde görev almaktadır. Bu durum bir taraftan kuvayi milliye ruhu ile kriz dönemlerinde toplum hizmetine katkı sunmak, bir taraftan da büyük risk almaktır. Üretim ortamları , laboratuvar ve atölyelerin ve çalışanların koruyucu hijyen ve ekipmanları %100 olmak zorundadır.
  2. Bu hafta bu şekilde geçirilecek. Ancak 30 Mart sonrası sürecin ne tarafa evrileceği belirsizdir.

“HERKES HER KONUDA AYNI DÜŞÜNMEK VE DAVRANMAK ZORUNDA DEĞİL”

Baştan beri söylediğimiz kriz dönemlerinde zaman kaybetmeden yetkili tüm kurum temsilcilerinin bir araya gelerek ilimizde Vali, Rektör, Kaymakam, İl/İlçe Müdürleri , sendikaların yetkilileri , belediye başkanları vb. birleşik akıl mantığı üzerinden hareket edilmesinin doğru olacağını ifade ettik. Ortak akıl demiyoruz, herkes her konuda aynı düşünmek ve davranmak zorunda değil. Temennimiz bu salgının geriletilmesi ve yok edilmesi için titiz davranmak gerektiğinin zaruri olduğudur. Bir taraftan da farklı yerel ve ulusal gündemleri de atlamamak lazım. İdlib den hala şehit haberleri geliyor. Bu süreçte işten çıkarmalar var . Hukuksuz ihraç edilen ilimizde görev yapan 31 üyemizin dosyaları 3 yıl 2 ay geçmesine rağmen hala incelemeye alınmadı. Salgına eş değer doğacak tüm ekonomik sorunlara tedbir ve çözüm beklentisi tüm kamuoyu tarafından ivedilikle beklenmektedir.