DOLAR 32,3723 % -0.35
EURO 34,6863 % -0.37
GRAM ALTIN 2.386,41 % -1,50
ÇEYREK A. 3.901,78 % -1,50
BITCOIN 58.585,51 1.787
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

“EĞİTİMCİLER HEP SON SIRALARDA…”

Son Güncelleme :

06 Ekim 2020 - 15:49

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla yaptığı basın açıklamasında eğitimcilerin sorunlarına ışık tuttu.

Eren, Türkiye’deki eğitim emekçilerinin, OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü) ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük hakları açısından son sıralarda yer aldığının altını çizdi ve “Öğretmenlerimiz kadrolu, ücretli, sözleşmeli gibi kavramlarla bölünerek sömürülmekte, yakın geleceklerinin ne olacağını dahi bilmeden mesleklerini icra etmeye çalışmaktadır.” Şeklinde konuştu.

“KREDİ BORCUNA GÖMÜLMEYEN ÖĞRETMENİMİZ KALMADI”

“Türkiye’deki eğitim emekçileri, OECD ülkeleri arasında ekonomik, sosyal ve özlük haklar açısından son sıralardadır.” Diyerek konuşmasına başlayan Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, Öğretmenlerimiz kadrolu, ücretli, sözleşmeli gibi kavramlarla bölünerek sömürülmekte, yakın geleceklerinin ne olacağını dahi bilmeden mesleklerini icra etmeye çalışmaktadır. Türkiye’de adeta orta sınıf diye bir kavram bile bırakmayan gerçek enflasyon, öğretmenlerimizin aldığı komik ücret zamlarının kat kat üstünde olduğu için, eğitim emekçilerimizin alım gücü düşmüş, kredi kartı ve kredi borcuna gömülmeyen öğretmenimiz kalmamıştır. Kamuda çalışan öğretmenlerimiz ne kadar yandaş oldukları konusunda yarışan, liyakatsızca seçilen yöneticiler tarafından haksızlıklara maruz bırakılırken, özel okullardaki öğretmenlerimiz de eğitime rant kapısı gözüyle bakan patronların insafına terk edilmiştir.” İfadelerini kaydetti.

“ÖĞRETMENLERİN YAŞADIĞI SORUNLAR DAHA DA DERİNLEŞTİRMİŞTİR”

Eğitim sisteminde yaşanan köklü değişikliklerin, öğretmenlerin çözmeye yardımcı olmadığını kaydeden Eren, “Aldığı ücretler, çalışma koşulları iyileştirilmek bir yana dursun her geçen gün daha kötüye giden öğretmenlerimizin, toplumdaki yeri de yanlış politikalarla sarsılmıştır. Öğretmenlerin toplumsal statüleri, ekonomik, sosyal ve özlük hakları, AKP iktidarı döneminde ciddi şekilde gerilemiştir. Eğitim sisteminde yaşanan köklü değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, okul dönüşümleri, siyasi kadrolaşma, yandaş yönetici atama gayreti, eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi, ihraçlar ve açığa almalar, sürgünler, güvencesiz istihdam uygulamalarıyla öğretmenlerin yaşadığı sorunlar daha da derinleştirmiştir.” Dedi.

“ATANAMAYAN ÖĞRETMEN ORDUSU HER YIL BİRAZ DAHA BÜYÜYOR”

KOVID-19 pandemi sürecinin öğretmenlerin omuzlarındaki yükü daha da artırdığını dile getiren Eren, “Öğretmenin emeğini görmezden gören, küçümseyen iktidar ve onun söylemleri öğretmene şiddet vakalarını artırmış; öğretmenlere kendi alanları dışında angaryaların yüklenmesi adeta bir rutin haline gelmiştir. Atanamayan öğretmen ordusunun her yıl biraz daha büyümesi de, Türkiye’de eğitimci olma sevdası taşıyan gençlerin bile öğretmenliği seçmesi önünde bir engel teşkil etmektedir. Pandemi süreci, öğretmenlerimizin omzundaki yükü daha da artmıştır. Öğretmenler, eğitimin sorunları karşısında gerçekçi teşhisler koymayan, hakkaniyetli politikalar üretmeyen Milli Eğitim Bakanlığı’nın eksik bıraktığı alanları kendi imkanları ve inisiyatifleriyle kapatmaya çalışmaktadır. Fırsat eşitsizliğinin kucağına itilmiş öğrencilerine salgına rağmen bilgi aşılamaya çalışan öğretmenlerimiz, salgın şartlarında eğitim gibi kritik bir başlıkta dahi alınan kararların hiçbirinde söz sahibi yapılmamıştır.” Değerlendirmesinde bulundu.

“BİZLERİ DAHA BÜYÜK BİR KARARLILIKLA MÜCADELEYE İTMEKTEDİR”

Eren, yaşanan tüm bu durumların Eğitim İş’i daha kararlı bir hale getirdiğini belirterek sözlerini şöyle noktaladı: “Ancak bu karanlık tablo, Köy Enstitüleri’nin, TÖS’ün ruhunu yaşatmaya çalışan bizleri karamsarlığa değil, daha büyük bir kararlılıkla mücadeleye itmektedir. Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim neferlerinin ortak çatısı olan Eğitim-İş olarak; Laik, parasız, adil ve bilimsel eğitim için, Eğitim emekçilerinin insan onuruna yakışır ücretlerle, meslek onuruna yakışır koşullarda çalışabilmesi için, Yandaşlık kriterlerinin değil, liyakatın dikkate alındığı bir eğitim sistemi için, Eğitimi her türlü gerici ve ırkçı örgütlenmelerden kurtarmak için, Öğretmenlerin boynunun büküleceği değil, kutlama yapacağı 5 Ekimler için mücadele etmeyi sürdüreceğimizin altını çiziyor; 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü’nü yürekten kutluyoruz.”

Habertrak/Özlem İnan