DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
GRAM ALTIN 2.393,53 % -0,14
ÇEYREK A. 3.913,42 % -0,14
BITCOIN 62.945,26 5.648
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 11°

ERGENE NEHRİ ARTIK ÇEVRESİNİ ÖLDÜRMEYE BAŞLADI

Son Güncelleme :

25 Eylül 2021 - 11:41

Trakya Bölgesi’nin yıllardır en önemli çevre sorunu olan Ergene Nehri kirliliğinin incelenmesi için Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’nun önerisi ve Türkiye Barolar Birliği ve yetkili kurum, kuruluş ile STK’lar tarafından Ergene Nehri Kirliliği İnceleme Raporu tamamlanarak yayınlandı.

Raporda gerçek arıtmadan uzak-denetimsiz sanayileşme, hukuka ve doğaya aykırı uygulamaların, çevre denetim görevlerinin etkin yapılmaması sonucu Ergene Nehri’nin öldüğü ve çevresindeki hayatı da öldürmeye başladığı vurgulandı.

Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu’nun önerisi ve Türkiye Barolar Birliği Yönetim Kurulu’nun kararı ile Trakya Bölgesi’nin yıllardır en önemli çevre sorunu olan Ergene Nehri kirliliğinin Tekirdağ’da incelenmesi ve Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, MAREM (Marmara Environmental Monitoring) projesi yetkilileri, Ergene Platformu ve Trakya Platformu bileşenleri ile birlikte ortak inceleme raporu hazırladılar.

DERİN DEŞARJ BÖLGESİNDE İNCELEMEDE BULUNULDU

Tekirdağ Valiliği’nin koordinatörlüğünde Tekirdağ Ergene Derin Deniz Deşarj A.Ş tarafından yürütülen Meriç-Ergene Havzası OSB Müşterek Atık su Arıtma Tesislerinde Arıtılmış Atık suların Marmara’ya Deşarjını Sağlayacak Toplama ve Derin Deşarj Sistemi Uygulama Projesine ilişkin olarak Türkiye Barolar Birliği Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, Türk Tabipleri Birliği, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, MAREM (Marmara Environmental Monitoring) projesi yetkilileri, Ergene Platformu ve Trakya Platformu bileşenleri ile birlikte Çorlu İlçesi’nde Ergene Nehri’nde ve derin deniz deşarjın yapıldığı Şerefli Deresi ve Marmara Denizi kıyısında incelemelerde bulunuldu.

Trakya’da kamu yararına aykırı plan çalışmaları, çarpık kentleşme, gerçek arıtmadan uzak – denetimsiz sanayileşme, hukuka ve doğaya aykırı uygulamalar, çevre denetim görevlerinin etkin yapılmaması sonucu Ergene nehri ölmüş ve çevresindeki hayatı da öldürmeye başladığı belirtildi.

“DOĞAMIZ VE SULARIMIZ KİRLETİLİYOR”

Raporda; “Bölge ve İl Planlaması adı altındaki hukuksuzluk, çevre korumacı olmayan politikalar ile sanayileşme ve rantın tercih edilmesi doğal alanlarımızın yok olmasına neden olmaktadır. Oysa su, dünyamızda ve üzerinde bulunduğumuz coğrafyada, yaşamın temel koşuludur. Yaşam alanlarının sermaye birikimine teslim edilmesine, doğal varlıklarımızın metalaştırılmasına; eğitimden sağlığa, ulaşımdan barınmaya tüm yaşamsal hakların piyasa konusu haline getirilmesine; derelerin doğal yaşamdan koparılmasına ve Hidroelektrik Santrallerinin (HES) vadileri yok etmesine, “bütünleşik havza planlaması” “Su Yönetim Birliği” adı altında havzaların, suların ticarileştirilmesinin zeminlerinin oluşturulduğu bir dönemden geçiyoruz. Ergene Nehri Ortak İnceleme Raporu Günümüzde şirketlerin ve sermayenin kârlarının daha fazla artması için doğamız ve sularımız kirletilmektedir. Ekolojik denge geri döndürülemeyecek ve iddia edilenin aksine sürdürülemeyecek şekilde tahrip edilmektedir. Çevreyi korumak, insanın maddi ve manevi gelişimini sağlamakla görevli kamu kurum ve kuruluşları doğal varlıkların sermaye gruplarına tahsisine, yatırımlara konu olmasına kolaylık sağlamaya devam ediyorlar. Ergene nehrinden Dilovası‘na, Gediz nehrinden Nilüfer çayına, her yerde toprağın ve suyun kirletilmesi her gün her saat yeniden gerçekleşiyor. Danıştay 6. Dairesi, 23.11.2005 tarihli kararında aynen “Ergene nehrindeki kirliliğin devam ettiği sanayileşme ve şehirleşmenin yarattığı kirliliğin önlenemediği bu durumun söz konusu bölgedeki çeltik üretimini olumsuz yönde etkilediği ve olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu açıktır.” demektedir. Ergene havzasında üreticiler on binlerce dönüm arazide kirlilik nedeniyle çeltik ürünü ekememekte, ekenler ise ürün zararları yaşamaktadırlar. On üç yıldan beri sürekli vaatlerde bulunan siyasi iktidar Danıştay’ın kararlarında belirttiği etkin idari tedbirlerle kirletenlerin faaliyetlerini derhal durdurması gerekmektedir. “denildi.

“ERGENE NEHRİ SADECE TRAKYA’NIN SORUNU DEĞİL”

Raporda şu ifadelere yer verildi; “Yetkililer Anayasa’nın 56. Maddesiyle Çevre Yasası’nın 15. ve 30. maddelerini acilen uygulamadırlar. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı idari para cezası kesmekle birlikte nehri kirleten tesislerin faaliyetlerini derhal durdurmalı ve kirletenlerin yargılanması için savcılık şikâyetleri yapmalıdır. Sağlık Bakanlığı, Trakya Üniversitesi ve Namık Kemal Üniversitesi Tıp Fakülteleri bölgede ivedilikle geniş kapsamlı bilimsel çalışmalar ve sağlık taramaları; Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve ilgili üniversitelerin Ziraat Fakülteleri havzadaki toprakların analizlerini yapmalıdırlar. Ergene Nehrinin kirletilmesi sebebiyle çiftçilerin yaşadığı tarımsal gelir kayıpları belirlenmeli, bedeller devlet tarafından karşılanmalıdır. Ergene Nehri Ortak İnceleme Raporu Ergene Nehri ve Havzasındaki kirlilik tüm Trakya’nın yakıcı sorunudur. Çünkü sermayenin çevre ve ekolojinin katli, insan ve tüm canlıların sağlığı pahasına kar elde etme isteği, başta Ergene Nehri ve on binlerce dönüm havza toprakları olmak üzere Nehrin Saros körfezine dökülmesiyle Ege Denizini de kirletmektedir. Sorun bölgenin sorunu olmaktan çıkmış, doğrudan ve dolaylı olarak pek çok farklı mekanizma yoluyla ülkenin sorunu haline gelmiştir.” ifadelerine yer verildi.

Habertrak/Serhat Yeşilipek