DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
GRAM ALTIN 2.393,53 % -0,14
ÇEYREK A. 3.913,42 % -0,14
BITCOIN 64.296,77 1.169
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

Gıdada kırmızı alarm!

Son Güncelleme :

06 Kasım 2019 - 12:11

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Tekirdağ İl Temsilcisi Dr. Cemal Polat, İstanbul’da gündeme gelen ve ardından Tekirdağ’a da sıçrayan ıspanak zehirlenmesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Polat, “Tarım Bakanlığı, gıda ürünlerinin tarladan sofraya ulaşıncaya kadar her alanını denetim altına almazsa; bugün ıspanakta yaşanan sıkıntılar yarın marulda, ertesi gün salatalıkta, gelecek hafta da dereotunda yaşanabilir.” Uyarısında bulundu.

“EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİ KONTROLSÜZ GIDA SORUNUDUR”

Tarım Bakanlığı’nın güvenli gıda tüketimi için acil önlem alması gerektiğine vurgu yapan Polat, “Gıda ürünlerinin tarladan sofraya ulaşıncaya kadar her aşamasında gıda mühendisleri, ziraat mühendisleri ve kimya mühendisleri istihdam edilerek görevlendirilmelidir. Biz bu yetkili kişilerin devre dışı bırakılması sonucu bu günlere geldik. Şu anda halkımızın en büyük sorunlarından biri kontrolsüz gıda sorunudur.” Diye konuştu.

“Gündemde olan ıspanak konusu medyada son zamanda tam açıklığa kavuşturulamadığı gibi insanların kafasında da bulanıklık yaratmaktadır.” Değerlendirmesinde bulunan Polat, “Bugün ülkemizde öncelikle en öne alınması gereken konu güvenli gıda. Tarladan sofraya kadar gelen zincir içerisindeki güvenli gıda tüketiciye sunmak açısından alınması gereken yasal tedbirlerin yasalarda yer almasına rağmen hiçbir şekilde uygulamada yer almıyor. Denetiminin olmaması, özellikle de bu denetim işini yapacak mekanizmaların devre dışı tutulması bu sorunları yaratıyor.” dedi.

“ISPANAK ZEHİRLENMESİNİN ASLINDA BİRÇOK NEDENİ VAR”

Ispanak zehirlenmesinin yalnızca bir nedenden kaynaklandığını söylemenin yanlış olacağını, tarım konusunda birçok etkenin bir araya gelerek zehirlenmelerin yaşandığını belirten Polat, “Devletin anayasanın 55. ve 56. Maddeleri gereğince yurttaşların yaşam haklarını, gıda haklarını, doğal hak ve özgürlüklerini, su, hava gibi konuları güvence altına almak zorundadır. Ama devlet kontrol sistemlerini ortadan kaldırdığı için, daha doğrusu Tarım İl Müdürlüklerinde çalışan Ziraat Mühendisleri ve teknik personel sadece çiftçinin kayıt sistemleriyle uğraşıyor. Artık Tarım Bakanlığı’nın teknik bilgiyi götürdüğü yok. Özellikle tarımsal yayın yapması gereken konularda da o da yapılmıyor. Kaldı ki bitkilerdeki bu kalıntıları saptayacak alet edevat da her bölgede olmadığı için tespitleri ve kontrolleri yapılamıyor. Hâlbuki üretilecek bir gıda maddesi tarladan sofraya gelinceye kadar çeşitli zincirlerle kontrollerden geçirilmelidir. Çeşitli ilaç kalıntısı var mı? İşlenmiş gıdaların hangi sıcaklıkta muhafaza edilmiş, hangi kimyasal ve katkı maddeleri kullanılmış? Bunların hepsinin denetim altında olması ve kontrol edilmesi gerekiyor. Aslında bunu yapacak deneyimli personel sayısı da çok yetersiz. Bu nedenle yalnızca bir nedenden kaynaklanıyor bu olay demek yanlıştır. Bunun temel nedeni birçok çeşitli etkenin bir araya gelmesinden kaynaklanıyor. Bu zehirlenmelerin aslında birçok nedeni var.” değerlendirmesinde bulundu.

“BU YAŞANANLAR ISPANAK ÜRETİCİLERİNE BÜYÜK BİR DARBEDİR”

“Ispanağın böyle bir konu ile gündeme gelmesi gerçekten alın teri ile üretim yapan ıspanak üreticilerine büyük bir darbedir.” İfadelerini kaydeden Polat, “Tüketicinin bu konularda çok bilinçli olması lazım. Tüketicinin gıda ürünlerini alırken nereden aldığına dikkat etmesi ve kullanımdan önce de iyi bir şekilde yıkanarak hijyenik bir ortamda tüketilmelidir. Şimdi kalkıp da bu konuyu tek bir şeye bağlamak ve tüm ıspanak üreticilerine mal etmek yanlış olur.” Şeklinde konuştu.

“ÜRETİCİNİN NE SUÇU VAR?”

Polat, ıspanak ile ilgili yaşanan zehirlenme vakalarının herhangi bir ürünle de yaşanabileceğine dikkat çekerek “Şimdi ıspanak üreticisi 2,5 TL’ye bile ıspanak satamıyor. Şimdi üreticinin ne suçu var? Devletin vatandaşına yurttaşına bu hizmeti götürerek güvenli gıdayı sunması lazım. Diğer ürünlerde de bu karşımıza çıkabilir. Salatada, marulda, rokada, dereotunda veya herhangi bir üründe olabilir. Dışarıdan gelen birçok tohum var bunların hepsinin kontrol edilmesi gerekir. Burada üretici suçlar duruma getirilmemelidir. 2010 yılında uygulamaya başlanan ve tarladan sofraya kadar gelen kontrolör mühendislerinin, teknik elemanların, yetkili kişilerin devre dışı bırakılması nedeniyle biz bu günlere geldik. Burada özellikle bu noktada gıda mühendisleri, ziraat mühendisleri ve kimya mühendisleri istihdam edilerek denetim altına alınmalıdır. Şu anda halkımızın en büyük sorunlarından biri bu kontrolsüz gıda sorunudur. Bugün ıspanakta yaşanan sıkıntılar yarın marulda, ertesi gün salatalıkta olur. Bakanlığın özellikle taşra teşkilatları ile kontrollü bir şekilde denetimleri yapılarak bu konu çözülebilir. Bugün maalesef ilaç kontrolü bile yapılmıyor. Üretici de bu konularda yeterince bilgilendirilmediği için kontrol mekanizmalarının yeniden devreye girmesi gerekiyor.” Açıklamasında bulundu.

“TOHUM ARAŞTIRMASI YAPILMADAN ÜLKEMİZE SOKULUYOR”

Gıda zehirlenmesine karşı yeşil yapraklı bitkilerin iyi bir şekilde yıkanması gerektiğine değinen Polat, “Tarım ürünlerinin çok denetimli bir şekilde üretiminin yapılması lazım. Ispanak ile ilgili çeşitli haberler var. Yok gübreden kaynaklanıyor. Yok ilaç kalıntıları, yok antifrizli suların kullanım gibi değişik spekülatif şeyler var. Biz bu tohumları dışarıdan ithal ediyoruz. Bu tohumların kontrolü var mı? İçerisinde ki ot mu? Tohum mu? Bunların hiç birisi araştırılmadan ülkemize sokuluyor. İstanbul’da özellikle Beypazarı kökenli birde Tekirdağ Saray özellikle merkez olmak üzere burada 40’ın üzerinde hasta hastaneye kaldırılmış. Bunların temelinde değişik etkenlerin bir arada olmasıyla da bunlar tanımlanabilir. Bunlara neden olacak koşullarda ilaç kullanımında süresi dolmadan ilaç kalıntıları insanlarda zehirlenmeler yapabilir. Yine gübre diyorlar. Bugün özellikle nitrat gübresi kullanılmaktadır. Nitrat tüketiminde bunlar nitrite dönüşüyor. Nitrit de kuvvetli zehir etkisi var. Ama tek başına etkili olmaz. Özellikle kullanılan su çok önemli. Acaba lağım sularından mı? Sulama yapıldı. Yeraltı suları bugün kirlenmiş durumda. Dikkat etmemiz gereken şey bunların mutlak suretle iyi bir şekilde temiz bir şekilde yıkanması lazım.” diye konuştu.

Habertrak/Özlem İnan