DOLAR 32,2903 % -0.6
EURO 34,8043 % -0.4
GRAM ALTIN 2.408,30 % -0,60
ÇEYREK A. 3.937,57 % -0,60
BITCOIN 57.549,02 -4.353
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 11°

“Halk can derdinde”

Son Güncelleme :

30 Mart 2020 - 14:04

Birleşik Kamu İş Tekirdağ  temsilcisi Hüseyin Eren, korona virüsü salgınının gündemde olduğu bir dönemde Kanal İstanbul Projesi ihalelerinin yapılmaya başlamasını eleştirerek kaynakların temel yaşamsal alanlara aktarılması gerektiğini söyledi.

Eren, Kanal İstanbul başta olmak üzere bir dizi “çılgın projeye” devasa bütçeler ayırmak yerine başta sağlık, eğitim, gıda ve eğitim hakkı olmak üzere en yaşamsal alanlara ödenek ayırmalıdır.” dedi.

“İKTİDAR RANT PEŞİNDE”

İktidarın halkın can derdine düştüğü bir dönemde ihale gerçekleştirdiğini söyleyen Eren; “Ülkemizde olağanüstü koşullar yaşanırken her şeyden önce ihtiyaç duyduğumuz Kanal İstanbul rantı değildir yurttaşların can güvenliğidir. Koronavirüsü salgını dünya ve ülkemizde hızla yayılmakta ve can almaya devam etmektedir. Kanal İstanbul ihalesi; insanların canlarının derdine düştüğü bir ortamda yapılması kabul edilemez.  Ülkedeki 83 milyon koronovirüsü salgınında hayatta kalma mücadelesi verirken AKP iktidarı rant yaratmaya devam etmektedir. AKP iktidarı; İstanbulluların, can ve mal güvenliğini değil ulusal ve uluslararası sermaye gruplarının ihtiyaçları için mücadele etmektedir. “diye konuştu.

“GELECEK KAYGISININ YAŞANDIĞI BİR DÖNEM”

Korona virüsü tedbirlerinde halkın hükümetin desteğini göremediğini ifade eden Eren; “AKP iktidarı yurttaşları kendi başının çaresine bak vicdansızlığına terk etmiştir. Salgınla mücadelede yurttaşlara “sokağa çıkmayın, evde kalın” ve “herkes kendi OHAL’ini ilan etsin” tavsiyesinde bulunmaktadır. İktidar; yaşlıya kolonya, yoksula dua, patronlara para, sermaye kıyak anlayışıyla hareket etmektedir. İnsanların, evlerinden çıkmadıkları takdirde kiradan elektriğe doğal gazdan gıdaya ne şekilde yaşamlarını sürdürebilecekleri konusunda bir çalışma yapılmamaktadır.  İşçilerin, emekçilerin, kamu çalışanlarının canlarıyla uğraştığı koşullar yaşanmaktadır. Yüz binlerce işçi ve emekçi alınmaya önlemler nedeniyle sağlıksız koşullarda ve salgın tehlikesine rağmen iş yerlerine gitmeye mecbur bırakılmaktadır.  Yurttaşların canlarıyla uğraştığı bugünlerde AKP iktidarı rant ve talan projesini düşünmektedir. Doğa ve insan için büyük bir yıkım anlamına gelen devasa bütçeli Kanal İstanbul Projesi için Odabaşı ve Dursunbey köprülerinin taşınması için ihale gerçekleşmiştir. Milyonlarca insanın evlerinde olduğu ve gelecek kaygısı yaşandığı bir dönemde iktidar bu ihaleler için 2020 bütçesinde 8 milyar lira kaynak ayırmaktadır.  Ekonomik kriz ve salgın nedeniyle milyonlarca emekçi patronların karının azalması nedeniyle işini kaybetme durumuyla karşılaşmaktadır. Bugün işini kaybedecek olan ya da iş yerleri kapandığı için gelir elde edemeyen milyonlarca insan kaygılanmaktadır. “ifadelerini kullandı.

YAŞAMSAL ALANLARA ÖDENEK AYIRMALI 

Eren sözlerini şöyle tamamladı; “AKP iktidarı “Kanal İstanbul” başta olmak üzere bir dizi “çılgın projeye” devasa bütçeler ayırmak yerine başta sağlık, eğitim, gıda ve eğitim hakkı olmak üzere en yaşamsal alanlara ödenek ayırmalıdır.  En temel insani, ekonomik ve sosyal haklarımız olan tüm kamusal alanların gelişigüzel özelleştirilmiş olması bugün yaşanan koronavirüsü krizinin etkilerinin olması gerekenin çok ötesinde olmasına yol açmaktadır. AKP iktidarı; ekonomik ve sosyal hayata yönelik 100 milyar liralık destek paketi açıklamadığını daha önce açıklamıştık. AKP iktidarının açıkladığı 100 milyarlık paketle sermayeyi ve patronları merkez aldığı bir kez daha anlaşılmıştır.  Salgına karşı gerçekçi önlemler almayan iktidar krizi derinleştirir ve ekonomik-mali çıkmazları büyütür. AKP hükümetinin açıkladığı önlemler yurttaşları aldatmaya dönüktür.  Yurttaşların hayatının söz konusu olduğu dönemde Kanal İstanbul ihalesinin, paranın ve sermayeye teşviklerin konuşulduğu ortamda salgınla mücadele ciddiyeti olamaz. Koronavirüs salgının artarak devam ettiği günlerde Kanal İstanbul için ihale düzenlemesi kabul edilemez.  AKP iktidarı, Kanal İstanbul ihalesinden ve rantçı yandaş müteahhitlere garanti ödemelerinden vazgeçmelidir.  Birleşik Kamu-İş olarak; AKP sermaye, patronlara, ihalelere kaynak ayırmaktan vazgeçmelidir. Buraya aktarılacak kaynaklar acilen çalışma yaşamına, asgari ücretlilere ayrılmalıdır ve yurttaşların mutfaklarına girecek temel gıda ürünleri ile doğalgaz, su ve elektrik hizmetleri ücretsiz sağlanmalıdır.”  Habertrak/Serhat Yeşilipek