DOLAR 32,3641 % -0.04
EURO 34,8798 % 0.15
GRAM ALTIN 2.390,10 % -0,28
ÇEYREK A. 3.907,81 % -0,28
BITCOIN 61.809,99 4.195
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

Hukuka güven azaldı mı?

Son Güncelleme :

23 Mart 2019 - 14:17

Tekirdağ Barosu’nun kuruluşunun 61. Yıl dönümü vesilesiyle, Tekirdağ Barosu basın toplantısı gerçekleştirildi.

Basın toplantısında konuşan CHP Tekirdağ eski milletvekillerinden Avukat Güneş Gürseler, “Kaliteli hukuk eğitimi” sorununun, avukatlık mesleğinin temel sorunlarının başında geldiğini söyledi. Gürseler, Türkiye’de Hukuk fakültelerinin sayısının git gide artmasına rağmen öğretim üyesi ve akademisyen nedenlerine bağlı olarak, hukuk eğitiminin kalitesini yitirdiğine vurgu yaptı.

“MESLEĞİMİZİN TEMEL SORUNLARINDAN BİRİ”

“NKÜ’de Hukuk Fakültesi var şu an henüz eğitime başlamadı ama yavaş yavaş başlayacak. Böylelikle gerçek tam sayısını bilmediğimiz bir hukuk fakültesi daha olacak. Ama en azından birinin adını biliyor olacağız. Mesleğimizin temel sorunlarından biri; ‘kaliteli hukuk eğitimi olsun istiyoruz.’ Ama bu kadar hukuk fakültesi açıldıkça, öğretim üyesi, akademisyen olmadıkça buraya gidiyor.” Değerlendirmesinde bulundu.

“HUKUK FAKÜLTELERİ İLE İLGİLİ STANDARTLAR BELİRLENİYOR”

Dünyada birçok ülkede uygulanan akreditasyon sisteminin kaliteli hukuk mezunu yetiştirmeye yönelik olduğunu ifade eden Gürseler, “Akreditasyonla ilgili birkaç bir şey anlatayım. Dünyada birçok ülkede özellikle ABD’de hukuk fakültelerinde uygulanan bir akreditasyon sistemi var. Bu ne demek? Amerikan Barolar Birliği’nin bir Akreditasyon merkezi var. Bu merkez hukuk fakülteleri ile ilgili standartları belirliyor ve ilan ediyor. Diyor ki; ‘benim mezunlarımı, muhatap kabul edebileceğim hukuk fakülteleri şu standartların üzerinde olması gerekir’ ve o listeyi de açıklıyor. Orada tabi hukuk fakültesi açılmasına karışan falan da yok. İsteyen istediği kadar fakülte açabiliyor. Ama barolar diyor ki ben şunların mezunlarını alırım.” Diye konuştu.

“BİZDE DE BU SAYI OLAĞANÜSTÜ BİR NOKTAYA GELDİ”

Akreditasyon uygulamasının ilk aşaması ile ilgili de bilgiler veren Gürseler, “Bizde de bu sayı olağanüstü bir noktaya gelince, herhalde 75 bin civarında hukuk fakültesi öğrencisi var. Sayı bu noktaya gelince, benim Barolar Birliği Genel Sekreterliği dönemimde bir akreditasyon çalışması başlattık. Tüm hukuk fakültelerine bir yazı göndererek ‘bu uygulamaya katılır mısınız?’ dedik. O zaman tespit edebildiğimiz eğitimde olan 77 fakülteden 36’sından yanıt geldi. 36’sının dekanı da toplantıya geldi. Onların içinden 12 kişilik bir kurul oluşturularak onlarla standartlar belirlendi. O standartlar da Adalet Bakanlığı’na ve YÖK’e sunuldu. Ve ardından o standartlar fakültelere gönderildi. Onların da verdikleri yanıtlara göre cevaplar alındı. Bir sıralama yapıldı.” İfadelerini kaydetti.

“AKREDİTASYON SÜRECİ GERÇEKLEŞTİRİLEMEDİ”

Yapılan sıralamanın ardından 2. Aşamaya geçilemediğini kaydeden Gürseler, “Bu 2 aşamalı olacaktı. 1.’si En iyi hukuk fakülteleri sıralanacaktı ve 2.’si ise Barolar Birliği olarak hukuk fakültelerine ‘biz size bir süre verelim. Örneğin; 1-2 yıl. Biz standartları belirledik ve size bir süre veriyoruz. Bu standartları o süre içerisinde tamamlayamazsanız biz sizin mezunlarınızı staj için kabul etmiyoruz.’ Ancak bu yapılamadı. 1. Bölüm yapıldı. Hukuk fakülteleri ilan edildi. Bu ilanda ‘açıklanan hukuk fakülteleri en iyi fakültelerdir’ dediler ve öyle kaldı. Benim eleştirim de şuydu bu konuda: ‘Baro Başkanlarımız toplandığı zaman hukuk eğitimini eleştiriyorlar ama bu akreditasyonun başlamasını baro birliğinden istemeli ve kendileri de başlatmalıdır’ dedim. Bu yapılamıyor maalesef. Hukuk fakülteleri çok cazip. Neden cazip? Çünkü girişi kolay. ‘Tamam kızım, oğlum avukat oldu’ deyip rahatlıyor veliler. Avukat olduktan sonraki sorun başka. Yani bir başka fakülteyi okuyup da ‘çocuğumuzu kimin yanında versek de iş bulsak’ gibi bir endişeleri olmuyor. Meslek verilmiş oluyor. Ama bu şekilde yürümüyor böyle.” Eleştirisinde bulundu.

Habertrak/Özlem İnan