DOLAR 32,4269 % 0.2
EURO 34,8382 % 0.11
GRAM ALTIN 2.398,64 % 0,08
ÇEYREK A. 3.921,78 % 0,08
BITCOIN 59.356,11 3.162
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

Kaşıkla veriliyor kepçeyle geri alınıyor

Son Güncelleme :

27 Kasım 2018 - 10:59

“Vergi rakamları enflasyon kadar artırılmıyor”

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, Eğitim-İş Sendikasının Tekirdağ’daki örgütlenmesinin tamamlanmasından dolayı Tekirdağ Şubesi’ne ziyarette bulundu. Öğretmenlere verilen maaş gibi ek ders ücretlerinin de yetersiz olduğunu işaret eden Yıldırım, vergi dilimindeki adaletsizliğe vurgu yaparak “Öğretmenler yılın başında yüzde 15’lik vergi dilimine tabi tutulurken, Nisan ayında yüzde 20, Temmuz-Ağustos aylarında da yüzde 27’lik vergi dilimlerine tabi tutulacaklar.” dedi.

“ZAMLAR ÖĞRETMENİN ELİNE ULAŞAMIYOR”

Hükümetin vergi dilimlerindeki rakamları, enflasyon kadar artırılmaması nedeniyle verilen öğretmenlerin maaşlarının eridiğini belirten Yıldırım, “Öğretmenler şu anda devlet çalışanları arasındaki en düşük maaşı alanlardan biri. Buna rağmen Haziran ayı itibariyle vergi dilimi yükseliyor ve Eylül ayında da artık verilen zamların hiçbiri öğretmenin eline ulaşamıyor.” ifadelerini kaydetti.

“EK GÖSTERGE SÖZÜ YERİNE GETİRİLSİN”

Öğretmenlere verilen 3600 ek göstergenin Ocak ayına kadar hayata geçirilmesi gerektiğini kaydeden Yıldırım, “Ne yazık ki Köy Enstitülerinin kapatılmasıyla başlayan öğretmenliğin saygınlığının azalma süreci halen artarak devam etmektedir. İş başına gelen özellikle sağ ve muhafazakar partilerimizin öğretmenlerin toplum üzerindeki değerlerin azaltmak, onların toplumu yönlendirme gücünü zedelemek adına öğretmenliğin MEB üzerinde değerini ve saygınlığını azaltma girişimleri hız kesmeden devam etmiştir. Günümüze gelindiğinde öğretmenler maddi olarak ekonomik boyutuyla diğer tüm devlet çalışanlarının altında ücretlerle çalışma hayatına devam etmektedir. Günlerdir süren, haftalardır Sayın Cumhurbaşkanı’nın da ifade ettiği 3600 ek göstergenin öğretmenlerin hakkı olmasına rağmen verilip verilmeyeceği halen belli değildir. Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanı’ndan vermiş olduğu sözü tutmasını, Eğitim-İş sendikası olarak talep ediyoruz. Çünkü ülkeyi yöneten bir kişi, ülkenin en tepesinde bulunan kişi, halkın önünde vermiş olduğu sözü yerine getirmekle mükelleftir. Umarız ‘3600’ün Ocak ayı itibariyle verileceği’ sözünü de yerine getirir.” diye konuştu.

“TÜM ÇOCUKLARIMIZIN YETERLİLİK VE YETKİNLİKLERİ ORTAYA ÇIKARILACAK”

Öğretmenlerin atanma ve sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik gibi birçok konuda sıkıntılar yaşadığına değinen Yıldırım, “Mülakat sistemi, öğretmenlerin özlük hakları, atama ve yer değiştirme yönetmeliklerinin çok sık değişmesi. Özellikle yönetici atamalarında yandaş sendika dediğimiz AK Parti hükümetine yakın sendikanın üyelerinin tercih edilmesi, liyakat sisteminin uygulanmaması, yetersiz kişilerin idareci yapılması, okullardaki düzensizlik ve başıboşluk, eğitimdeki yetersizliği de beraberinde getirmektedir. Zaten AK Parti hükümetlerindeki tüm Milli Eğitim Bakanları gibi ne yazık ki son Milli Eğitim Bakanı da yapmış olduğu açıklamalar ve 2023 vizyonu ile ilgili ortaya koymuş olduğu değerlerle önceki Milli Eğitim Bakanlarının devamı şeklinde süreci götüreceğini belli etmiştir. Belli etmiş olduğu şey nedir? Türkiye’deki eğitim sisteminin özelleştirme ve özel okul mantığı üzerinden bir geçirecektir. Biz Eğitim- İş sendikası olarak anayasanın güvence altına almış olduğu tüm çocuklarımıza parasız, laik, çağdaş, bilimsel eğitimin, bulunmuş oldukları yaşam alanlarına götürülmesini ve çocuklarımızın eğitim hayatı boyunca hiçbir ücret talep etmeden, tüm yurt masrafları da dahil olmak üzere devlet tarafından karşılanmasını, tüm çocuklarımızın yeterlilik ve yetkinliklerinin ortaya çıkarılarak hem şahsına hem ailesine hem de ülkemize katkı koyması talebimizi yineliyoruz. Bu zaten anayasanın iş başına gelenlere vermiş olduğu bir emir ve görevdir. Dolayısıyla AK Parti’yi anayasaya uymaya hükümetleri ve bakanları bunu yerine getirmeye davet ediyoruz.” açıklamasında bulundu.

“DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BÖYLE BİR SİSTEM YOK”

“Tüm maaşın yetersiz olduğu gibi, ek ders ücretleri de yetersiz hatta ek ders ücretinden daha çok vergi dilimi sorunlu” şeklinde konuşan Yıldırım, “AK Parti hükümetinin öncesi öğretmenler Ocak’tan Aralık’ın sonuna kadar yüzde 15 vergi dilimiyle tamamlardı bir yıllık sürecini. Yani şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün fabrikatörlerden, patronlardan, çok kazananlardan vergi almak yerine emekçinin, alın teriyle para kazanan çocuklarının rızkını nafakasını alın teriyle kazanan öğretmen ve işçi ve emekçilerinin sırtına vurmuş durumda. İşçilerden, emekçilerden ve öğretmenlerden alınan vergilerle devleti ayakta tutmaya çalışıyorlar. Dünyanın gelişmiş ülkelerinin hiçbirinde böyle bir sistem yok. Bu sistem ancak geri kalmış, zengine gücü yetmeyen, para babalarına gücü yetmeyen, vatandaşın cebindeki parayı zenginlere doğru sevk etme amacı güden bir vergi sistemi ve siyasal anlayıştan doğmaktadır. Ne yazık ki Ak Parti hükümeti de kendisinden önce gelen tüm sağ ve muhafazakar partilerde olduğu gibi zengine çalışmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Habertrak/Özlem İnan