DOLAR 32,5127 % 0.33
EURO 34,8382 % 0.62
GRAM ALTIN 2.424,08 % 1,84
ÇEYREK A. 3.963,37 % 1,84
BITCOIN 58.204,46 -3.565
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 15°

“Saray Milletimizin halini görmüyor”

Son Güncelleme :

13 Nisan 2021 - 10:45

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Merkez Bankası’ndaki 128 milyar dolarlık rezervin kimlere, hangi yöntemle satıldığının hala yanıtlanmadığını hatırlattı.

CHP Sözcüsü Öztrak, her ay 100 milyon dolar biriktirilse, buharlaşan 128 milyar dolarlık Merkez Bankası rezervinin 107 yılda ancak toplanabileceğini belirtti. Öztrak, “Atalarımızın dedelerimizin mirasını yiyip bitirdiler. Şimdi çocuklarımızın, torunlarımızın, onların çocuklarının ve torunlarının omuzlarına, korkunç bir yük yüklediler. Bu darbenin sorumlusu kim? Elbette Erdoğan Şahsım Hükümeti” diye konuştu.

“PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”

CHP’nin Merkez Bankası kasasından buharlaşan 128 milyar doların peşini bırakmayacağını ifade eden Öztrak, bunun için Türkiye’nin dört bir tarafına parti örgütleri tarafından asılan afişlerin “Cumhurbaşkanına hakaret” gerekçesiyle toplatıldığını söyledi. Öztrak, “Savcı ve valiler leb demeden leblebiyi nasıl da anlamış. ‘Kayıp 128 milyar dolar’ ile ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ bağlantısını ne kadar çabuk kurabilmişler?” diye sordu.

Savcı ve valilerin afiş kararıyla, ana muhalefet partisinin milletin hakkını arama görevini yerine getirmesini engellediğini belirten Öztrak, “Damat kadar taş, demokrasimizin ve hukuk devletimizin başına düşüyor. Böylece Erdoğan Şahsım Hükümeti; sadece Merkez Bankası kasasına darbe yapmakla kalmıyor, hukuka ve demokrasimize de darbe yapıyor. Bu darbe işinde 12 Eylül’ün darbeci generallerini bile solluyor” değerlendirmesinde bulundu.

“SARAY MİLLETİMİZİN HALİNİ GÖRMÜYOR”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, CHP’nin çalışmalarına devam ettiğini ifade ederek; “Merkez Yönetim Kurulu toplantımız halen devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, başta Sayın Genel Başkanımız, Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüm yöneticileri, milletvekilleri, memleketimizin dört bir yanını dolaşmaya devam ettik. Sayın Genel Başkanımız Sinop ve ilçelerindeydi. Milletvekili arkadaşlarımızın bir kısmı Yalova’daydı. Bir kısmı Karabük’teydi. Bir kısmı da Kars’taydı. Bir kısmımız da CHP Ekonomi Masası olarak, Malatya ve Adıyaman’daydık. Gittiğimiz yerlerde, milletimizin dertlerinin, sıkıntılarının, artık dayanılmaz hale geldiğini ve milletimizin mübarek Ramazan ayına, hak etmediği bir mutsuzluk, çaresizlik duygusu içinde girdiğini gördük. Erdoğan Şahsım Hükümetinin gündemi ile milletimizin gündemi tamamen farklı. Saray milletimizin halini görmüyor, feryadını duymuyor. Salgın tsunamisi, yetersiz destekler, çığ gibi büyüyen işsizlik, mutfakları kavuran yangın, ailelerde ve evlerde kaybolan huzur, vatandaşlarımızın artan gelecek kaygısı, milletimize darbe üstüne darbe vuruyor. Bu darbelerin sorumlusu olan Erdoğan Şahsım Hükümeti ise muhalefete ağır hakaretler ederek, suçunu ve sorumluluğunu gizlemeye çalışıyor. Devleti yönetmeyi bırakmışlar, türlü kumpaslarla algıyı yönetmeye uğraşıyorlar. Bu kavgacı, darbeci Şahsım Hükümetinin elinde milletimiz, neşesini kaybetti. Heyecanını kaybetti. Aşını kaybetti. İşini kaybetti. Ülkemizin geleceği gençlerimiz, umudunu kaybetti. Ve en acısı, milletimiz sevdiklerini kaybediyor. “şeklinde konuştu.

“SALGINDA ÜÇÜNCÜ DALGAYLA KARŞI KARŞIYAYIZ”

Vaka sayılarında rekor kırıldığını dile getiren Öztrak; “Bilimle ve akılla kavgalı Erdoğan Şahsım Hükümeti, Türkiye’yi ‘küresel salgının yeni merkez üssü’ yaptı. Nüfusuna oranla yeni vaka sayılarına bakıldığında ülkeler arasında başa güreşiyoruz. Salgın milletimizi ezip geçiyor. Günlük vaka sayıları 50-55 bin civarına yerleşti. Her gün yaklaşık 250 vatandaşımızı, 250 canımızı kaybediyoruz. Vefat – ağır hasta oranları maalesef rekor kırıyor. Hastanelerde her 100 ağır hastadan, neredeyse 10’nunu artık yitirmeye başladık. Salgının başından beri, bu oranları ilk kez görüyoruz. Ve işin kötüsü yakın çevremizden, vefat rakamlarının karartılmaya başlandığını da duyuyoruz. Dün Sayın Genel Başkanımız, yoğun bakım doktorlarıyla bir toplantı yaptı. Hastanelerde yoğun bakım servisleri alarm veriyor. Salgında üçüncü dalgayla karşı karşıyayız. İlk iki dalgayı, sağlık çalışanlarımızın olağanüstü gayretleriyle göğüsledik. Bu son dalgayı yorgun bir sağlık ordusuyla karşılıyoruz ama onların yine de her türlü fedakarlığı yapacağını biliyoruz. İstanbul, Samsun, Yalova, Çanakkale gibi bazı illerimizde durumun şimdiden çok sıkıntılı olduğu söyleniyor. Hasta yakınlarımızın şikâyetleri giderek artıyor. Vatandaşlarımız, “Yoğun bakımlarda yer bulamıyoruz” diye feryat ediyor. “ifadelerini kullandı.

“SORUMLU VATANDAŞ DEĞİL”

Sağlık Bakanı Fahrettin Kocayı da eleştiren Öztrak; “Durum böyleyken, Sağlık Bakanı; “Vaka sayılarındaki ciddi artışı, sadece mutasyonla açıklayamayız. Önlemleri gevşettik maalesef” diyor. Önlemleri kim gevşetti Sayın Bakan? Bu acı tablonun sorumlusu kim? Siz bu sorulara cevap veremezsiniz. Cevabı biz verelim. Bu acı tablonun sorumlusu; siyasi iflasının üstünü örtmek için, lebalep parti kongreleri yapan Erdoğan’dır. Sorumlu; tedbirleri zamanında ve tam almayan, kendi koyduğu kurallara kendi uymayan Erdoğan’dır. Sorumlu; gencecik kızlara, maskeyi nizami takmadın diye ağır cezalar kestirirken, AK Partili gençlerin kongrelerinde, maskesiz deve güreşi yapmalarına ses çıkarmayan Erdoğan’dır. Sorumlu; Bilim Kurulu’nu kendi siyasi ihtiraslarına dekor yapan Erdoğan’dır. Sorumlu; aşıda tek kaynağa bağlı kalan ve tedarikinde geciken, Erdoğan’dır. Ve tabii ki onun Şahsım Hükümetidir. “ifadelerini kaydetti.

“AK PARTİ KONGRESİNDEN SONRA VAKA SAYISI PATLADI”

AK Parti kongresinin ardından vaka sayılarında ciddi artış yaşandığını ifade eden Öztrak; “AK Parti’nin büyük kongresini yapmasının üzerinden, tam 18 gün geçti. Ve bu 18 günde aşısı, yani çaresi olan bir virüs yüzünden, 3 bin 477 yurttaşımızı kaybettik. Gittiğimiz yerlerde yurttaşlarımız anlattı. AK Parti kongresine otobüslerle gönderilen vatandaşlarımızın, ilçelerine geri dönmesiyle beraber, vaka sayıları da patlamış. Aslında biz de lebalep dolu, kapalı salonlarda kurultay yapmayı bilirdik. Ama biz her sorumlu idareci gibi milletimizin sağlığını düşündük. Kurultayımızı seyircisiz ve açık alanda yaptık. Kimsenin sağlığını riske atmak istemedik. Ama aynı ciddiyet ve sorumluluğu Erdoğan ve onun şahsım hükümeti gösteremedi, göstermedi. Siyasi korkuları, milletin can güvenliğinin önüne geçti.”diyerek sözlerini tamamladı. Haber Merkezi