“Şiddet kadınların hayati sorunu”

Türk Kadınlar Birliği Derneği tarafından yürütülen “Eşitliğe Ulaşmak ve Ayrımcılıkla Mücadelede Güvencelerimiz” projesi İstanbul Bölge 1. İzleme Raporları Tekirdağ’da kamuoyu ile paylaşıldı.

Türk Kadınlar Birliği Derneği Tekirdağ Şube Başkanı Nural Ülker, şiddet karşısında kadınların son yıllarda büyük zararlar gördüğüne dikkat çekerek, “Eşitliğe Ulaşmak ve Ayrımcılıkla Mücadelede Güvencelerimiz’e tutunmak zorundayız. Çünkü yasalarımız bizi yaşatır. Kadına yönelik şiddete asla ortak olunamaz. Hatta seyirci dahi kalınamaz.” diye konuştu.

Tekirdağ Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda düzenlenen basın açıklamasında ve ardından gerçekleştirilen sunum ile İstanbul Bölge 1. İzleme Raporları Tekirdağ’da değerlendirildi. Eşitliğe Ulaşmak ve Ayrımcılıkla Mücadelede Güvencelerimiz ve Türk Kadınlar Birliği Derneği Proje Koordinatörü Dilşat Aktaş, Türk Kadınlar Birliği Tekirdağ Şube Başkanı Nural Ülker, Malkara Şube Başkanı Belma Özsoy, Tekirdağ İli İzleme Raporu’nu yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda kadın ile paylaştılar.

Türk Kadınlar Birliği Tekirdağ Şube Başkanı Nural Ülker, “Türk Kadınlar Birliğimizin de içinde yer aldığı ülke genelinde bölge bölge bir proje başlatılmıştır. Bu güne kadar pandemi nedeniyle dijital ortamda sürdürülen projenin, koordinatörlüğünü de Dilşat Aktaş yapmaktadır. Bundan sonra her bölgede ve yüz yüze sürdürülmesi planlanmış olan projenin bölge toplantısı Tekirdağ’da gerçekleştiriyoruz.” ifadelerini kaydetti.

“KADINA YÖNELİK ŞİDDETE ASLA ORTAK OLUNAMAZ”

Ülker, tüm kadınların “Eşitliğe Ulaşmak ve Ayrımcılıkla Mücadelede Güvencelerimiz” e tutunmak zorunda olduğunun altını çizerek, “Bu proje yaşayan kadınlarımızın hayati sorununu, ülkemizde yaşanan ve şiddet içeren olaylar karşısında Türk Kadınlar Birliği olarak mücadelemizi il il sürdürmek zorundayız. Genel olarak şiddet kişinin onuruna, yaşam hakkına, cinselliğine, özgürlüğüne, güvenliğine yönelik zorlayıcı, saldırgan ve tecavüzkâr davranışlar bütünüdür. Şiddet karşısında kadınlarımız, son yıllarda çok büyük zarar görmektedir. Biz bütün bunları çocuk, genç kız ve kadınlarımızda yaşıyoruz. Bu vahşetleri insan hakları ihlali ve cinsiyet ayrımcılığının bir biçimi olarak algılamaktayız.  Eşitliğe Ulaşmak ve Ayrımcılıkla Mücadelede Güvencelerimiz’e tutunmak zorundayız. Çünkü yasalarımız bizi yaşatır. Kadınlara karşı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, doğrudan kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya orantısız bir şekilde kadınları etkileyen şiddet kabul edilemez. Kadına yönelik şiddete asla ortak olunamaz. Hatta seyirci dahi kalınamaz. Seyirci kalmak biz, kadınlara yakışmaz. Biz Türkiye kadınları azimli, çalışkan ve haklarımızı koruyan kadınlar olarak her zaman sahada olmak zorundayız.”şeklinde konuştu.

“SON ÜÇ YILDA KAÇ KADIN ŞİDDET NEDENİYLE HİZMET ALDI”

Tekirdağ İli İzleme Raporu’nu da katılımcılar ile paylaşan Ülker, son 3 yıl içinde Tekirdağ’da kaç kadın ve çocuğun şiddet nedeniyle hizmet aldığını da gözler önüne serdi. Ülker, o rakamları şöyle açıkladı: “Tekirdağ ili izleme raporu: 2018 yılı hizmet alan kadın bilgileri; şiddet nedeniyle hizmet alan kadın sayısı 127, barınma nedeniyle hizmet alan kadın sayısı 44, hizmet alan çocuk sayısı 108, toplam kadın ve çocuk sayısı 279. 2019 yılı hizmet alan kadın bilgileri; şiddet nedeniyle hizmet alan kadın sayısı 73, barınma nedeniyle hizmet alan kadın sayısı 91, hizmet alan çocuk sayısı 106, toplam kadın ve çocuk sayısı 270. 2020 yılı hizmet alan kadın bilgileri; şiddet nedeniyle hizmet alan kadın sayısı 100, barınma nedeniyle hizmet alan kadın sayısı 55, hizmet alan çocuk sayısı 107, toplam kadın ve çocuk sayısı 267.”

Habertrak/Özlem İnan