TEKİRDAĞ KİRLİLİKTE LİMİTİ AŞTI

Dünyanın en büyük çevreci Sivil Toplum Kuruluşu olan Greenpeace’nin Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, Tekirdağ’daki hava kirliliği ile ilgili Habertrak Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Greenpeace’nin Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy, Çevre Mühendisleri Odası’nın hava kalitesi değerlendirme raporuna göre, Tekirdağ Çorlu ve Çerkezköy’de bulunan hava kalitesi ölçüm istasyonunun yıllık ince partikül madde (PM 2.5 ) ortalamasının Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği limitin üzerinde olduğunu söyledi.

Ersoy, Greenpeace’nin hazırladığı son hava kirliliği modellemelerinde, Çanakkale Çan’daki kömürlü termik santralden kaynaklanan partikül kirliliğinin, Tekirdağ ve Edirne’yi bile etkilediğini ifade etti ve “Bu limitlerin aşılması durumunda, bölgedeki kirlilikle mücadele etmek için kısa vadeli eylem planları ve uzun dönemli temiz hava eylem planları hazırlanmalı.”dedi.

İŞTE HAVA KİRLİLİĞİ’NİN TEMEL NEDENLERİ

Hava kirliliğine neden olan temel faktörleri sıralayan Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy; “Hava kirliliğinin ana nedeni fosil yakıtlardır. Kömür, gaz ve petrolün yakıt olarak kullanıldığı beşeri faaliyetlerin biçimi ve yoğunluğuna göre ise ana kaynağı değişkenlik gösterir. Şehirlerimizde, motorlu araç kullanımı özellikle dizel, ısınma için kullanılan kömür ve organize sanayi bölgeleri kentlerdeki partikül madde kirliliğine neden olan etmenlerdir. Buna ek olarak, diğer şehirlerde yer alan kömürlü termik santrallerin neden olduğu partikül madde kirliliği ise kilometrelerce mesafe kat edebilir ve ek bir kirlilik yükü getirir.” diye konuştu.

TERMİK SANTRALLERDEN YAYILAN PARTİKÜLLER TEKİRDAĞ’A KADAR GELİYOR

Kömürlü termik santrallerden yayılan partikül kirliliğine değinen Greenpeace Akdeniz İklim ve enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy; “Hazırladığımız son hava kirliliği modellemeleri, Çanakkale ve Zonguldak’taki kömürlü termik santrallerden kaynaklanan partikül kirliliğinin, Tekirdağ ve Edirne’yi bile etkilediğini gösteriyor. Hava kirliliğini izlemek ve önlemek için DSÖ gibi uluslararası kuruluşların ve devletlerin yönetmeliklerle belirlediği limit değerler var. Bu limitlerin aşılması durumunda, bölgedeki kirlilikle mücadele etmek için kısa vadeli eylem planları ve uzun dönemli temiz hava eylem planları hazırlanır. Fakat bizde partikül madde 2.5 -PM 2.5-’e tanımlanmış bir limit değer yok. Çevre Mühendisleri Odası’nın hava kalitesi değerlendirme raporuna göre, 2019 yılında Tekirdağ Çorlu ve Çerkezköy’de bulunan hava kalitesi ölçüm istasyonu yıllık PM 2.5 ortalamasının DSÖ’nün belirlediği limiti aştığını gösteriyor. Bu senaryoda İl çevre ve orman müdürlükleri motorlu araç trafiği, sanayi gibi kirliliğe neden olan faaliyetleri askıya alacak veya azaltacak önlemleri katılımcılık prensibi doğrultusunda planlamak ve almakla yükümlüdür.” ifadelerini kullandı.

“ALTERNATİF YAKITLARA YÖNELMELİYİZ”

Sanayi kuruluşlarını kullandığı yakıtların kirliliğe neden olmayan alternatifleri ile değiştirilmesinin önemine değinen Akdeniz İklim ve Enerji Proje Sorumlusu Gökhan Ersoy; “Uzun vadede ise kirliliğe neden olan sanayilerin kullandıkları yakıtın yasaklanması ve alternatiflerin planlanması gerekir. Bütün bunların yapılabilmesi için hava kalitesi değerlendirmesi ve kontrolü yönetmeliğine PM 2.5 için bir limit değer tanımlamak gerekiyor. Çünkü riskin tanımlanması ve yetkililerin harekete geçmesi için yönetmelik referans olarak limit değerleri işaret ediyor.” diyerek sözlerini tamamladı. Habertrak/Serhat Yeşilipek