Tekirdağ’da eğitime verilen değer azaldı mı?

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, YÖK tarafından açıklanan Üniversite Yerleştirme sırasına göre Tekirdağ’ın 66. Sırada yer almasına tepki göstererek, Tekirdağ’ın eğitim sisteminde bozulmalar yaşandığını söyledi.

Tekirdağ’ın eğitimde ilk 10’da yer alan bir şehirken, ülkenin en kötü şehirlerinden biri haline geldiğine dikkat çeken Eren, “Açıklanan listeye göre; Tekirdağ, Üniversiteye Yerleştirme Sırasına göre Türkiye genelinde 66. Olmuş. Daha öncesinde MEB tarafından açıklanan LGS yerleşme sırasına göre Türkiye’de 48. Sırada. Oysa yaşam kalitesi, maddi şartlar, eğitime verilen önem olarak bakarsak, Tekirdağ hiç de öyle gerilerde kalacak bir şehir değil. Pekala ne oldu da ilk onda yer alan bir şehirden ve halkımızın eğitime olan özeni hiç azalmayıp, artarak devam etmişken, Tekirdağ ülkenin en kötü şehirlerinden birine dönüştü?” dedi.

“EĞİTİM KALİTESİNİN DÜŞMESİNDE SEBEPLER VAR”

Tekirdağ’da eğitim sistemini olumsuz etkileyen birçok sebep olduğunun altını çizerek İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderme yapan Eren, “Şehrin en iyi okulları imkansızlıktan kırılırken, fotokopi çekecek kağıt bulamazken İmam Hatiplerin göz kıpırtısıyla dahi okullara aktarılan binlerce liranın, Proje okul kapsamında şehrin en iyi okulunun öğretmenleri görevden el çektirilip kenar köşe okullara gönderilirken büyük çoğunluğu siyasi referansı bulunan ayrıcalıklı öğretmenlerin bu okullara atamasının, Şehrin Fen lisesinin sınıf panolarında bilimle ilgili bir tek materyal olmamasına rağmen, dini motiflerle süslü olmasının, Eğitimini kalitesi için gönül vermiş öğretmenler dışlanır, görmezden gelinir, cezalandırılırken; branşı din kültürü olduğu için hiçbir insani ve mesleki özellik ve meslek ahlakı olmamasına rağmen- el üstünde tutulmasının, İdareci atamalarında siyasi referansı gözetilmesi, liyakatın dahi bulunmaması, Asli görevlerinden olmasına rağmen İl Milli Eğitim Müdürü’nün okul dışında bırakılmış bir gencin okula tutunmasını sağlamak yerine cemaat yurtlarında zehirlenmesine göz yummasının, Eğitim öğretim sürecinin bir kenara bırakılıp il müdürünün marka olmasını sağlamak amacıyla Ar-Ge çalışması olmadan, eğitim süreci düşünülmeden onlarca projenin öğretmenlere dayatılmasının, Demokratik, laik, bilimsel eğitimin yok sayılıp okulların cemaat, tarikat ve bunların devletteki yapılanması olan il-İlçe müftülüklerinin kaderine bırakılıp, her türlü bilim dışı, akıl dışı, gerçek dışı ve vahşet ve şiddet içerikli etkinliklere terk edilmesinin, bu etkinliklerin desteklenmesi ve düzenlenmesinin, Dayakçı öğretmen ve müdürlerin sırf kendilerinden diye korunmasının; öğrenciden, eğitimden yana olan öğretmenlerin keyfi kararlarla sürgün edilmesinin, Tekirdağ’ın eğitim kalitesinin düşmesinde hiçbir etkisi yoktur” diye konuştu.

“LÜTFEN KENDİNİZE GELİN”

Eren açıklamasını şu şekilde noktaladı: “İl Milli Eğitim Müdürlüğü tamamen kusursuzdur. Sütte hile vardır fakat bu idari amirlerde hile yoktur. Kusuru lütfen başka yerlerde arayınız. Kusur tüm bu baskılara rağmen Eğitim öğretim faaliyetinin sürdürmeye çalışan öğretmenlerdedir. Kusur kendi geleceğini dini telkin ve yönlendirmeler görmeye öğrencilerdedir. Kusur bilimsel, laik, çağdaş eğitim almak isteyenlerdedir, Kusur tüm yönlendirmeler rağmen tarikatlara üye olmayan, onlardan biri olmayan öğrencilerdedir. Sorun üstün nitelikli olmasına rağmen İmam hatip liselerini tercih etmeyenlerdedir. Sorun her şey yanlış gittiği halde doğru yerde duranlara, siz sevgili Tekirdağ halkındadır. Lütfen kendinize geliniz. Elinizdeki, aklınızdaki çağdaş hayalleri yere bırakıp orta çağ karanlığına teslim olunuz. Alt sıralardan kurtulamazsınız ama en azından bu durum umurunuzda olmaz, mutlu olursunuz.”

Habertrak/Özlem İnan