DOLAR 32,4329 % 0.19
EURO 35,1462 % 0.25
GRAM ALTIN 2.402,31 % 0,23
ÇEYREK A. 3.927,77 % 0,23
BITCOIN 59.496,37 2.892
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 13°

“TRAKYA ÇOK GÜÇLÜ BİR PEYNİR HAVZASI”

Son Güncelleme :

04 Kasım 2017 - 11:17

Türkiye’nin ilk peynir yaşam dergisi Cheese Life Magazine Editörü Prof. Dr. Yavuz Öztürkler, Trakya’da çok güçlü bir peynir pazarı potansiyelinin olduğunu ancak Trakya’nın peyniri Avrupa pazarlarında sunma kaygısının olmadığını kaydetti.

Peynir Yaşam Dergisi olan Cheese Life Magazine, Türkiye’de ilk ve tek peynir dergisi olma özelliğini taşıyor. Derginin editörü Prof. Dr. Yavuz Öztürkler konuyla ilgili olarak Habertrak Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu. Öztürkler, peynir şehirlerini gezdiklerini kaydederek “ Peynirin izinden gidiyoruz” diye konuştu.

“PEYNİRİN İZİNDEN GİDİYORUZ”

Öztürkler, peynirciliği araştırma kapsamında Trakya’yı dolaştıklarını ve peynircilik bakımından yörenin çok geliştiğini ancak Trakya’nın hastalıklardan arınmış ari bölge olmasına rağmen Trakya’nın peynir havzası olma özelliğini kullanmadığını dile getirdi. Öztürkler:Türkiye’de ilk olarak çıkarılan ve şuanda tek olan peynir ve yaşam dergisini çıkarıyoruz. Bu vesileyle peynir şehirlerini dolaşıyoruz. Peynir şehirlerini dolaşırken de o şehrin peynirde hangi pozisyon ve seviyede olduğunu, çalışmaların neler olduğunu, peynirlerinin geçmişi, şuanki durumu ve geleceği konusunda bilgiler toplamaya çalışıyoruz. Üreticilerin özellikle yetiştiricilerin, süt üreticilerinin içinde bulundukları durumları anlamaya çalışıyoruz. Peynirin tanıtılması, o bölgenin kendine has, yöresel özelliklerini taşıyan peynirlerin ne kadar farkında olduklarını. O peynirin özelliklerini kuşaktan kuşağa korumak için ne gibi çalışmalar içinde olduklarını. Peynirden ne kadar katma değer elde edebildiklerini. Bunu dededen toruna nasıl götürebileceklerini sorgulamaya çalışıyoruz. Bunu yaparken de o bölgenin bitki florasını ve hayvancılık durumunu da anlamaya çalışıyoruz. Endüstrileşme boyutunu ölçmeye çalışıyoruz. Yöresel peynirlerin, tadının lezzetinin, otantikliğinin, orijinalliğinin ne kadar korunduğunu o bölgede anlamaya çalışıyoruz. Varsa lokal kalmış, gün yüzüne çıkmayan peynirleri de ortaya çıkarıyoruz. Peynirin izinden gidiyoruz” diye konuştu.

“PEYNİRİ AVRUPA PAZARLARINDA SUNMA KAYGISI YOK”

Araştırmalarına Trakya bölgesinde devam eden Peynir Yaşam Dergisi editörü Öztürkler, Trakya’nın şuanda peynirde sadece üretim konusunda ileri seviyede olduğunu ancak peyniri Avrupa pazarlarında pazarlama kaygısının olmadığını belirtti.  Bu kaygının ilerleyen dönemde ciddi sorunlara yol açabileceğini aktaran Öztürkler, “Bu bağlamda Trakya’yı ayrı bir havza olarak düşündük ve Trakya’da da böyle bir çalışma yapıyoruz. Edirne, Kırklareli derken Tekirdağ’a geldik. Burada ciddi bir hayvancılık potansiyelinin özellikle süt potansiyelinin olduğunu gördük. Istranca Dağları’nın bitkisel florasına bağlı olarak ciddi bir içeriğinin ve lezzet durumunun da olduğunu gördük. Peynirin yapımından tutun, sunumuna kadar aslında geçmişinde bir kültür olmasına rağmen ancak geldiğimiz noktada peynirin bu bölgede sadece çok üretilen, çok tüketime gönderilen bir ürün olduğunu ancak geliştirilme, Avrupa pazarlarında sunulma konusunda bir kaygının olmadığını gördük. Kısa vadede bir Pazar sorunu yok. Öyle bir rehavet var ancak ilerleyen zamanlarda sütün azalması özellikle Avrupa piyasasının yavaş yavaş ülkemize girmeye çalışması sonucunda orta vadede bazı önlemler alınması gerektiği konusunda ciddi bir bilinç gelişmediğini gördük. Şimdilik belki işler yolunda gidiyor olabilir ama ilerleyen zamanlarda sorunlara şimdiden birtakım tedbirler alma konusunda ihtiyatlı bir yaklaşım içinde olmadıklarını gördük. Trakya’nın gerek bitki örtüsü gerekse coğrafi yapısı gerek geçmişten gelen ve peynirle olan alakası umarım ki iyi değerlendirilir ve özellikle ari bölge olmasının avantajı da üstüne konularak bizim de ilerde eğer Avrupa pazarına, dış pazara bir marka peynir süreceksek ilk lokomotifliğini ilk adımını Trakya bölgesi atar diye düşünüyoruz. Trakya peynir havzası olduğunun pek farkında değil. İç piyasanın taleplerini karşılama yönünde bir problemleri yok ama bizim de 300 çeşit peyniri olan bir ülke olarak peynir hazinesi olan bir ülke olarak dış pazarda bir ürünümüz yok. Çünkü peynirler anılan ülkelere baktığınızda hepsi dış pazarda katma değeri yüksek olan peynirleri var. Burada Trakya kaşarı var. Koyun ve inek olarak. Çok lezzetli. Klasik beyaz peynir de ona keza çok lezzetli. Sadece bu 2 çeşit peynirle bile peynir sever kitlesini yurtdışında yakalayabilir” şeklinde konuştu. Habertrak/Hülya Ural-Özel