DOLAR 32,4419 % 0.02
EURO 34,6977 % -0.36
GRAM ALTIN 2.396,91 % -1,57
ÇEYREK A. 3.918,95 % -1,57
BITCOIN 60.797,90 -3.296
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

“Uzaktan eğitim eşitsizliği doğuruyor”

Son Güncelleme :

09 Eylül 2020 - 11:54

İYİ Parti Tekirdağ İl Başkanlığı, korona virüs sürecinde uzaktan eğitimde karşılaşılan sorunlar konusunda basın açıklamasında bulundu. İYİ Parti Tekirdağ İl Başkanı Sertaç Alkaya’nın yaptığı basın açıklamasında İYİ Parti Süleymanpaşa İlçe Başkanı Ali Darıcı ve tüm İYİ Parti teşkilatı tam kadro yer aldı.

“Öğrencilerin yüzde 25’i internet ulaşımı sağlayamıyor”, “Milletin umudu, Meral Akşener” “Eğitim ve sağlıkta sınıfta kaldık”, “Öğretmen devlete yük değil, Ak Parti yüktür” “Öğrencilere internet desteği sağlanmalıdır”, “İYİ parti iktidara hazırlanıyor”, “Tekirdağ eğitimi ÖSS’de 66 OKS’de 40’ıncı sırada irtifa kaybediyoruz” pankartlarıyla eğitimdeki aksaklıkları eleştiren İYİ Parti Tekirdağ teşkilatı adına İYİ Parti Tekirdağ İl Başkanı Sertaç Alkaya, Hasan Ali Yücel Meydanı’nda basın açıklamasında bulundu.

EŞİTSİZLİĞİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ

Eğitimde korona virüs nedeniyle uygulanan uzaktan eğitimin fırsat eşitsizliğine neden olduğunu aktaran İYİ Parti Tekirdağ İl Başkanı Sertaç Alkaya; “Covit-19 salgını, ülkelerin sağlık ve eğitim başta olmak üzere tüm sistemlerini bozmuştur. Bu sebeple ülkeler, salgından etkilenen temel sistemlerinde yeni yapılanma ve düzenlemelere ihtiyaç duymuşlardır. Ülkemizde de eğitimden sorumlu olan Milli Eğitim Bakanlığı, bir takım tedbir ve uygulamalar ile salgının yayılmasına ve topluma zarar vermesine engel olmaya çalışmaktadır. Bunlardan biri de “Uzaktan Eğitim” uygulamasıdır. Çocuklarımızın, bilimin ışığında çağdaş, Atatürkçü, milli değerlere sahip “İyi İnsan” olarak yetiştirilmeleri konusunda duyarlı olan Partimiz tarafından yapılan inceleme ve araştırmalar ile sistemin paydaşlarından alınan bilgi ve geri dönüşler, uygulanmakta olan “Uzaktan Eğitim” modelinde bir takım eksik ve aksaklıkların olduğunu ortaya çıkarmıştır. Bu sorunların giderilerek Uzaktan Eğitimin sağlıklı ve eğitimde fırsat eşitliği prensibine uygun olarak sürdürülebilmesi için;  Uzaktan Eğitimin gerçekleştirilmesi amacıyla, MEB tarafından hazırlanan EBA programının altyapısı güçlendirilmeli, müfredat canlı derslere uygun hazırlanmalı, yurt çapında daha yoğun ve kapsamlı şekilde kullanımı sağlanmalıdır. İşlenen derslerin kayıt altına alınıp, tekrar izlenebilmesi sağlanmalıdır. Sanal sınıf çalışma saatleri öğrencilerin yaşlarına uygun olarak hazırlanmalıdır. Geçici bir dönem için hazırlandığı anlaşılan EBA programı, salgının daha uzun süre etkisini sürdürebileceği düşünülerek, tüm öğretim yılını kapsayacak şekilde genişletilmelidir. İnternet, Televizyon, Bilgisayar gibi altyapı ve teknolojik araç gereç eksiği olan öğrenciler, bağlı oldukları okul yönetimleri tarafından tespit edilmelidir. Bu tespit, aynı evde ve aynı anda farklı sınıf seviyelerinde ders takip etmek durumunda olan birden fazla kardeşin olabileceği düşüncesiyle kişisel bazda olmalıdır. Belirlenen eksiklikler MEB tarafından, önceki yıllarda uygulanmış olan Fatih Projesine benzer bir proje ile karşılanmalıdır. “dedi.

“EĞİTİM DESTEK MERKEZLERİ OLUŞTURULMALI”

Uzaktan eğitimin eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini söyleyen Alkaya; “Bu projenin zamanında yetişemeyeceği varsayılarak, EBA programını evinde takip edemeyen öğrenciler için, mevcut Okul, Halk Eğitimi Merkezi, Kütüphane, Dernek, Site, Gençlik Merkezi gibi yerlerde bulunan Bilgisayar Teknolojisi sınıfı ve benzeri ortamlarda, salgına karşı gerekli tedbirler alınarak Eğitim Destek Merkezleri oluşturulmalıdır. Bu merkezlere Halk Eğitim Merkezleri üzerinden öğretmen veya usta öğreticiler görevlendirilerek öğrencilerin takip ve motivasyonu sağlanabilir. Konu veya ünite bitiminde soru-cevap imkanı sağlanmalı ve kısa pekiştirme sınavları yapılabilmelidir. EBA programının verimli kullanımı konusunda tüm öğretmenlerin ivedilikle hizmet içi eğitime alınması gerekmektedir. Eğitim konusunda karşılaşılan her sorunda bazıları tarafından günah keçisi durumuna getirilmelerine rağmen, her koşulda mesleğini fedakarca sürdürmeye gayret eden Öğretmenlerimizin de, içinde bulunduğumuz süreçte teknolojik alt yapı ve araç gereç eksiklerinin olabileceği düşünülerek, bu eksikleri giderilmelidir. Uzaktan Eğitimde ailelerin önemi de gözden kaçırılmamalıdır. Öğrencilerin motivasyonu ve ders takipleri konusunda okul yönetimi ve öğretmenlerin en önemli yardımcısı olan ailelerin bu konuda bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Örneğin, kurulacak bir mesaj sistemiyle, programın uygulama aşamaları ve çocukların takip ve motivasyonları ile ilgili bilgiler verilebilmelidir. Ayrıca rehber öğretmenler tarafından EBA üzerinden velilere bilgilendirme yapılmalıdır. Öğrencilerin canlı derslere katılımı okul yönetimince takip edilmelidir. Çalışan anne ve babaların Uzaktan Eğitim konusunda çocuklarına yardımcı olabilmeleri için çalışma alanlarının temsilcileriyle işbirliği yapılarak mümkün olduğunca mesai düzenlemesi yapılmalıdır. “şeklinde konuştu.

“ÖZEL EĞİTİM KURUMLARINDA GEREKLİ TEDBİRLER ALINMALI”

Özel eğitim gereksinimi duyan öğrenciler için çözüm üretilmesi gerektiğini dile getiren Alkaya; “Özel Eğitime tabi öğrenciler, hassas durumları sebebiyle eğitimlerini ancak özel olarak hazırlanmış olan kendi okullarında alabilirler. Bu sebeple özel eğitim kurumlarında salgına karşı gerekli tedbirler alınıp çocukların eğitimi sürdürülmelidir. Dönem sonlarında yapılan sınavlarda veya telafi sınavlarında verilen süre içerisinde meydana gelen teknik arızalar sebebiyle öğrenci, sınavını tamamlayamadığından mağdur olabilmektedir. Bu mağduriyetin giderilebilmesi amacıyla söz konusu öğrenci için geriye dönük bir kontrol sistemi oluşturularak, öğrencinin sınavın ne kadarına katılabildiği ve neden tamamlayamadığı anlaşılabilmeli ve duruma yönelik çözüm oluşturulmalıdır.

Esas olan yüz yüze eğitimdir. Bu nedenle, eğitimin okullarda sürdürülebilmesi için devletimiz, tüm imkanlarıyla salgının ülkemiz için bir tehlike olmaktan çıkması için çaba sarfetmeli ve okullarımızı eğitime hazır hale getirmelidir. “diye konuştu.

KÖY OKULLARI YENİDEN AÇILMALI

Köy okullarının yeniden açılması gerektiğini ifade eden Alkaya; “Taşımalı Eğitim sisteminden vazgeçilerek, kapatılan köy okulları yeniden faal hale getirilmedir. Böylelikle mevcut okullarımızdaki yığılmalar azaltılabilirken, köylerde yaşayan çocuklarımızın, eğitim imkanlarına bulundukları yerde ulaşması da sağlanabilir. Aynı zamanda ailelerin köylerine geri dönüşleri de sağlanarak köylerimiz yeniden yaşam merkezi haline getirilebilir. Unutulmamalıdır ki, eğitimde kaybedilen her çocuk, geleceğimizi yazdığımız kitabın bir sayfasının kaybolması demektir. Bu yüzden, yukarıda belirtilen çalışmalar sadece belli merkezlerdeki çocuklarımız için değil, yurdun en ücra köşesindeki çocukları da kapsayacak şekilde yapılmalıdır. “diyerek sözlerini tamamladı. Habertrak/Serhat Yeşilipek