DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
GRAM ALTIN 2.393,53 % -0,14
ÇEYREK A. 3.913,42 % -0,14
BITCOIN 63.830,11 1.3
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 16°

“Vatandaş yine çıkmazda”

Son Güncelleme :

29 Nisan 2021 - 12:31

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Barış Özer, “tam kapanma” adı altında birçok sektörün faaliyetlerine devam etse de milyonlarca emekçinin bu süreçte mağdur olacağını kaydetti.

Özer,  maddi destek sağlanmadan kapanma ilan edilmesinin faturasının yine emekçiye kesildiğine dikkat çekerek “‘Tam kapanma’ adı altında ülkemiz maddi ve manevi başka bir acılı sürece girmek üzeredir. Vatandaş yine çıkmaza girdi.”dedi.

“FATURA BİR KEZ DAHA HALKA KESİLİYOR”

Türkiye’nin koronavirüste aldığı kırmızı rengin bedelinin yine emekçilere kesildiğini belirten Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Barış Özer, “Korona salgını ülkemizde baş gösterdiğinden beri bilimin değil kendi siyasi rantının gerektirdiği şekilde hamleler yapan iktidar, ‘tam kapanma’ adı altında ülkeyi maddi ve manevi başka bir acılı sürece sokmak üzeredir. Gelişmiş tüm ülkelerin aksine, yurttaşa hiçbir maddi destek açıklamadan ‘kapanma’ ilan eden zihniyet, milyonlarca emekçi 17 gün boyunca ne yiyecek, nasıl yaşayacak sorusunu duymazdan gelmiştir. Yani hükümet, aymazlıkla kızarttığı Türkiye haritasının faturasını bir kez daha halka kesmektedir.”diye konuştu.

“HER GÜN ORTALAM 350 İNSANIMIZ VEFAT EDİYOR”

Özer açıklamasında şu önemli başlıklara da yer verdi: “Tarafsız bilim insanlarının çok daha önce talep ettiği bu kapanma kararının korona her gün ortalama 350 insanımızın canını alacak kadar büyümemişken ilan edilmemesi ve hatta salgının büyümesine lebaleb kongrelerle, şova çevrilen şeyh cenazeleriyle zemin hazırlanması toplum vicdanına ağır darbe vurmuştur. Adına ‘tam kapanma’ dense de birçok sektöre muafiyet tanınması da bu kapanma kararının da sadece adının ‘tam’ olduğunu ve başlamakta olan turizm sezonu öncesi potansiyel yabancı turistler için bir makyaj niyetliği taşıdığını düşündürmektedir.”

“EĞİTİM ÇALIŞANLARI ÜCRETLERİNİN KESİLMESİ ENDİŞESİ TAŞIYOR”

“AKP’nin 4-5 maaşlı trol ordusuna mensup olmayan tüm yurttaşların nasıl geçineceğini kara kara düşündüğü bugünlerde, eğitim emekçileri de yakın geçmişte edindiği acı tecrübeler nedeniyle birçok mali kaygı taşımaktadır. OECD ülkeleri arasında zaten eğitim çalışanının alımgücü açısından en düşük ücreti aldığı ülkeler arasında sıralanan Türkiye’de eğitim çalışanları, ‘tam kapama’ esnasında çeşitli bahanelerle ücretlerinin kesilmesi endişesi taşımaktadır.”

“YAPILMASI GEREKENLER AÇIK…”

Yapılması gereken maddeleri sıralayan Özer, “Her fırsatta eğitim çalışanının zaten delik olan cebine el daldıran hükümetin bu endişeyi silmek için yapması gerekenler açıktır: Hukukun, toplu sözleşmelerin ve hakkaniyetin de gereği olarak, tüm eğitimcilerin (özel ve tüm kamuda çalışan, yönetici, kadrolu, sözleşmeli, usta öğretici, diğer eğitim çalışanları) yüz yüze eğitim sürecinde üzerlerinde bulunan ders ve ek ders saatleri korunmalıdır. Sınıf öğretmenlerinin derslerine branş öğretmenlerinin girdiği saatlere ilişkin, Atölye ve laboratuvar öğretmenlerinin koordinatörlüğe ilişkin, Bölüm, atölye ve laboratuvar şeflerinin bu görevlerine ilişkin, Eğitim Kurumu yöneticilerinin yöneticiliğine ilişkin, Öğrencilerin herhangi bir nedenle (teknik ya da imkanların da kaynaklı gerekçelerle) canlı derse katılmamaları durumuna dair, Yüz yüze yapılamayacak olan DYK kurslarına ilişkin, Hayat boyu öğrenme kapsamındaki kurumlarda görev yapan öğretmen ve usta öğreticilerin yaşayacakları kayıplara ilişkin, Ve benzeri durumlarla ilgili ortaya çıkabilecek sorunlar için gerekli tüm düzenlemeler yapılmalı, eğitim çalışanı ve yöneticilerin ücretlerinde kesintiye gidilmesinin önüne geçilmelidir. Derhal hazırlığına başlanması gereken bu düzenlemeler,  ‘tam kapanma’ süreci başlamadan kamuoyuna ilan edilmelidir.” İfadelerini kaydetti.

TAM KAPANMA SÜRECİ YENİ MAĞDURİYETLERE NEDEN OLACAK MI?

Özer, sözlerini şöyle noktaladı: “Aşı sırasında arkaya itilen, gönüllü icra edilmesi gereken pandemi görevlerine keyfi olarak koşulan, her fırsatta hakları biraz daha kırpılan eğitim emekçilerine tam kapanma süreci yeni mağduriyete neden olmamalıdır. Bu süreçte ayrım yapılmaksızın bütün eğitim emekçilerinin aşılanmaları tamamlanmalıdır. Eğitim-İş olarak konunun takipçisi olacağımızın, bu süreçte eğitim emekçisine dair yaşatılacak en ufak bir hak gaspı için tüm hukuki yollara başvuracağımızın bilinmesini istiyoruz.”

Habertrak/Özlem İnan