CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, vatandaş sırtına yüklenen vergi yükleriyle her geçen gün daha fazla ezilirken, Başbakan’ın, ailesinin vergi vermekten kaçmak için off-shore hesapları ve yabancı bayraklı gemileri kullandığına yönelik iddialara derhal yanıt vermesi gerektiğini ifade etti.
Başbakan Binali Yıldırım’ın ailesinin vergi cennetlerindeki şirketleri ve yabancı bayraklı gemileriyle ilgili iddialar “Cennet Belgeleriyle” yeniden gündeme geldi.
Gelir dağılımında artan adaletsizliklerin toplumun zengin ve fakir kesimleri arasındaki genişleyen makası artık tüm dünyanın en önemli sorunlarından biri haline getirdiğini ifade eden CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, bu çerçevede çözüm için küresel çaba ve arayışların hızlandığını belirtti. Bu arayışların gerek resmi gerekse sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine de yansımaya başladığını kaydeden Öztrak, özellikle zengin ve yoksul arasında vergi yükünün daha adil ve dengeli dağıtılmasına dönük artan uluslararası çabaların dikkat çektiğini ifade etti.
CENNET BELGELERİ BAŞBAKAN’IN AİLESİNE ULAŞTI
CHP’li Öztrak yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti: Bir yandan G-20 ve OECD gibi ekonomik kuruluşlar vergiden kaçınmak için kurulan off-shore şirketlerin faaliyetlerini denetleme konusunda uluslararası kuralları yerleştirmeye ve dayanışmayı artırmayı çabalarken; diğer yandan Avrupa Araştırmacılar Birliği, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Birliği Konsorsiyumu gibi sivil platformlar bu tür şirketlerin sahiplik bağlantılarını inceleyerek uluslararası kamuoyunu aydınlatmaya ve farkındalık yaratmaya uğraşmaktadır. Nitekim söz konusu uluslararası araştırmacı gazeteci konsorsiyumu son olarak “Cennet Belgeleri” olarak adlandırılan ve tüm dünyada 120 politikacıya ait olduğu ifade edilen birtakım dosyalar açıklamıştır. Açıklanan dosyalardan birisinin de Başbakan Binali Yıldırım ve onun aile üyelerine ait olduğu anlaşılmaktadır. Başbakan’ın aile bireylerinin Malta’da off-shore şirketleri olduğu ve bu şirketlerin deniz taşımacılığı ile iştigal ettiği iddia edilmektedir. Şirketlerden birinin 2004’de diğerinin ise 2007’de kurulduğu ve her iki şirketin Ekim 2017 itibariyle halen faal olduğu yine aynı iddialar arasındadır.
ULAŞTIRMA BAKANIYKEN NE DEMİŞTİ?
Kuşkusuz herkesin teşebbüs özgürlüğü vardır. Başbakan’ın aile bireylerinin, paravan olmamak ve kara para aklamamak koşuluyla, Malta’da şirketlerinin olması da hukuksuz değildir. Ancak Başbakan’ın daha önce Ulaştırma Bakanı iken 2009’da söylediği “Yabancı bayraktan Türk bayrağına geçmek için üç ay süre tanıdık, bu süre zarfında Türk bayrağına geçenlerden para almıyoruz. Mazeret ortadan kalktı… Türk bayrağına geçmeyenler ısrar ederlerse biz burada iyi niyet görmüyoruz” sözleri ortadadır. Hal böyle iken Sayın Başbakan’ın aile bireylerinin yurtdışında gemi ve şirketlere sahip olması halinde bu durum Sayın Binali Yıldırım’ın ifadesiyle “iyi niyetli” görülmez, milletimizin içine sinmez.
VERGİYİ MİLLETE YÜKLEDİLER
Kaldı ki Başbakan’ın başında olduğu hükümet halktan 2018’de 613,8 milyar TL’lik vergi almayı hedefleyen bir bütçe kanununu TBMM’ye getirmiştir. Vatandaştan 2018’de ilave vergi almak amacıyla da bir torba yasa meclistedir. Milletimizin tütününü saracağı kâğıttan bile artık vergi alınacaktır. Artan vergi yüküne halkın tepkisini hafifletmek için savunma harcamalarındaki artışı gerekçe gösteren Hükümetin üyelerinin de vergi verme konusunda özen göstermeleri gerekir. Bu nedenle Sayın Binali Yıldırım vakit kaybetmeden bu iddialara yanıt vermelidir. Aile bireylerinin vergi cennetlerinde şirketlerinin, yabancı bayraklı gemilerinin olup olmadığını kamuoyuyla paylaşmalıdır. Millete vergilendirilmiş kazanç kutsaldır diyenlerin kendi kazançlarının da ülkede vergilendirilmesinde örnek olma zorunlulukları vardır. Habertrak/Serhat Yeşilipek