15:20 - Hastanedeki hizmetler durduruldu
11:51 - “Köy enstitüleri eğitim tarihimizin aydınlanma devrimidir”
11:25 - Plajlar yaza hazırlanıyor
11:09 - Köyler mahalleden özüne dönüyor
11:02 - Erikte fiyat rekoru
10:51 - “SELEP’de TORSAB ENGELİ ORTADAN KALKTI”
10:14 - Hayırsever Kadriye Gölge vefat etti
09:46 - Tekirdağ yine ilk beşte
10:55 - “Çok kırmızı durumdayız”
Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Tekirdağ’da partisinin 1. Olağan Çerkezköy İlçe Kongresinde konuştu.
Deva Partisi İl Başkanı Hasan Berk Çebi ve çok sayıda partilinin katıldığı kongrede konuşan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEVA Partisi’nin seçime girmeye hak kazandığını söyledi. Babacan ayrıca hükümetin koronavirüs sürecinde izlediği politikayı eleştirerek; “Harita kızarıyor ama hükûmetin yüzü kızarmıyor” “dedi.
Kongrede konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan; “Türkiye’nin artık kaybedecek bir dakikası bile yok. DEVA Partisi’nin tek umut olduğunu bilerek çalışıyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında damla damla ama hızla büyüyen partimiz, milletimizin gücüyle ve desteğiyle seçimlere girmeye hak kazandı. Yol arkadaşlarıma, gönüllülerimize sadece partimizin Genel Başkanı olarak değil, bu ülkenin bir vatandaşı olarak da teşekkür ediyorum.”
“KURALA UYMADI DİYE VATANDAŞI FIRÇALIYORLAR”
Koronavirüs ile mücadelede yaşananları eleştiren Babacan; “Koronayla mücadeledeki zihni sinir projelerini anladık: Kurala uymadığını gördüğün vatandaşı fırçala, ceza yaz, işlem yap. Siz bu kuralları koyuyorsunuz da kurallara kendiniz uyuyor musunuz? Mesela ekonomi kural işidir. Kuralına uyuyorlar mı? Uysalardı, fakirleşmezdi memleket. Uysalardı, Merkez Bankası’nın yedek akçeleri kara gün için saklarlardı. Hukuk kural işidir. Kuralına uyuyorlar mı? Uysalardı, Anayasa’yı çiğnemezlerdi. Salgın yönetimi kural işidir. Uysalardı, ilgili bakan çıkıp “Bu konuyu gündemde tutmanın kimseye faydası yok” diyebilir miydi? Verecek cevabı yok. Ama vatandaş oturduğu yerde beş dakika kurala uymadı diye azar işitiyor. Önce halk sağlığı diyeceklerine, vatandaşlarımıza salgın bahanesiyle ceza düzenliyorlar. Elbette maske, mesafe ve hijyen kurallarına uyulacak. Bundan kendileri ne anlıyor? Yüzlerinden akan sorumsuzluğu ‘maskeyle’ kapatıyorlar. Milletin geçim derdiyle ve hakikatle aralarına ‘mesafe’ koyuyorlar. Olumsuz bir şey varsa, ihaleyi vatandaşa yıkarak kendilerini ‘temize’ çıkarıyorlar. “diye konuştu.
“MİLLETİMİZ BU HÜKÛMETE KIRMIZI KARTI GÖSTERECEK”
Tedbirlerin zamanında alınmadığı için durumun kötüye gittiğini söyleyen Babacan; “Test sayısı azalıyor ama buna rağmen bilinen vaka sayısı artıyor. Verilen sözler yerine getirilmiyor. Mayıs’ta tamamlanacağı söylenen aşılama sonbahara sarkıyor. Neden ertelendiğinin açıklamasına zahmet bile edilmiyor. Harita kızarıyor ama hükûmetin yüzünde hiçbir kızarma yok. Milletimiz, yüzü kızarmayanlara sandık günü geldiğinde kırmızı kartı gösterecektir. Bu kuralsızlığın, keyfiliğin hesabını sandık günü soracaktır. Pandemi döneminde esnafa ancak 5 Milyar, fakir ailelere 6 Milyar, tüm çiftçilerimize yılda ancak 23 Milyar TL destek sağlandı. Bu hükûmet bir kişinin hatasıyla, tek bir imzayla bu rakamların neredeyse 50, 100 katı maliyet getirdi. Vatandaşın, sanayicinin, esnafın, çiftçinin sırtına yük üstüne yük eklendi.” şeklinde konuştu.
Babacan sözlerini şöyle tamamladı; “Sayın Erdoğan dört ay önce dört yıllığına atadığı Merkez Bankası Başkanını görevden alınca güven iyice dibe vurdu. Toplamda kamu ve özel sektörün dış borç tutarı ile iç ve dış borçlanma faiz maliyetindeki artış 531 Milyar TL. İşte tek bir imzanın maliyeti 531 Milyar TL. Bu hesapların içinde özel sektörümüzün ve vatandaşlarımızın yurtiçi kredileri üzerindeki faiz yükü de yok. Yazık, günah.” Haber Merkezi