DOLAR 32,2705 % -0.23
EURO 34,8204 % -0.02
GRAM ALTIN 2.416,17 % 0,95
ÇEYREK A. 3.950,43 % 0,95
BITCOIN 63.868,00 -0.34
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 16°

AVNİ ANIL SOKAĞI NEREDE?

Son Güncelleme :

04 Eylül 2020 - 17:06

Tekirdağ’ın meydanları açılırken, bir taraftan da şehrin hafızası yitiriliyor. Yaparken bir taraftan da yıkmak böyle bir şey mi acaba? TARSAL yitireli çok oldu. Yerine ne kondu? Eğri büğrü bir sürü şey ama halkımızın sosyal ihtiyaçlarını TARSAL gibi karşılamayan bir sürü eksiklik…

 

Şehir meydanı kazanılırken sağlıklı bir yapı olmayan eski belediye binası da yıkıldı. O binanın içinde bulunan Kültür Merkezi belediye tarafından halen yerine koyulamadı. Bitecek olan yeni belediye merkezinde bu ihtiyaçların karşılanacağını biliyoruz. Ya şehir içinde yaşayan insanlarımız; arabası olmayanlar ve yürüyerek bir kentli gibi eğlence, kültürel mekânlara gitmek isteyenler için bir şey düşünülüyor mu?

 

Yıkılan eski belediyenin hemen yanında, Mimar Sinan Caddesi ile Hükümet Caddesi arasında bulunan küçücük bir sokak vardı. İsmi Avni Anıl Sokağıdır. Türk sanat müziğine kattığı besteler, verdiği ruhun yanında şehrimizi de sıklıkla onurlandıran insanı, şehrimizin sanat çevreleriyle birlikte politik çevreleri de onurlandırmış; tam da şehir merkezinde onun ismini şehrimizin yaşadığı kadar yaşatacak Avni Anıl Sokağını aydınlatmış, düzenlemiş; sanat ve sanatçıya verilen önemi bir adım daha öteye taşımıştık. Şimdi nerede Avni Anıl Sokağı? Niçin, yine şehir merkezinde yeni yapılan parkın yakınlarında bir sokağa verilmedi?

 

Aynı zamanda önemli insanların; politik, sanatçı, akademisyen, sporcu; sokak ve caddelere isimlerini verirken, küçük bir kitabe ile onlar adına bilgiler de sunsak, yeni kuşakları daha bir anlaşılır şehir sevgisine davet etmiş olmayız mı?

 

ÜÇ KEMALLER PARKI BİR DÜŞ MÜYDÜ?

 

Yeni meydan, kendi hoşluğu içinde boşluğunu yaratmışken, bir başka sosyal ve kültürel alanı da yok etti. Büyük meydanı gönülden alkışlarken, yıkılanın yerine konmamasını da gönülden karşı duruşla kamu adına yazıya döküyor, duyarlı Başkanı, daha duyarlı olmaya davet ediyorum. Bu meydanın içerisinde Zübeyde Hanım Anıtı vardı. Onun yanında da halkın sıklıkla bir araya geldiği; özellikle kadınlarımızın da dinlendikleri, sosyalleştikleri bir yerdi Zübeyde Hanım Parkı-Çay Bahçesi. Ya şimdi; saksıların doldurduğu bu görkemli meydanın bir tane dinlence, eğlence, sosyalleşme alanı yok. Bu kadar mı zor?

 

Aynı meydanın kendine özgü bir güzelliği de Ekrem Eşkinat zamanında tamamlanmış; Valilik önünde duran Mustafa Kemal Atatürk anıtı, Eski Cami yanında bulunan Namık Kemal anıtı ve daha sonra onların; her iki anıtın karşısına da Yahya Kemal Beyatlı’nın anıtı yapılarak; şehrimizin tarihinde önemli olduğu için ülkemizin kurucusuyla birlikte iki şairimizi de bu anma ve saygınlığın merkezine taşımış; Üç Kemaller Parkı doğmuştu…

 

Bu park şimdi nerede? Üç Kemallerin anıtlarından en son yapılan Yahya Kemal Beyatlı Anıtı, merdivenli parkın en altında Öğretmenevi yanı başında, ülkesinden kovulmuş, kaçmış bir sürgün gibi öylesine duruyor; anlamını ve anlattığı öyküyü yitirmiş gibi…

 

Sayın Başkan, yapılan meydanların büyüklüğünü, şehrin eski meydanlarına kavuşmasını altına attığınız imza; bu şehir yaşadığı sürece sizin isminiz de bu sayede yaşayacaktır. Daha da yaşaması için, şehrin merkezine dahi çıkamayan bu insanları bir düşünün. Şehrin sosyal, eğlence, kültürel mekânları imkânları olanlar için dışarıda da olsa, başka şehirde de olsu gidilip görülüyor. Ya olmayan; imkânı olmayan; neredeyse bu şehrin büyük çoğunluğunu oluşturan insanlarımızın kent merkezine, parklarına çıkartılması, onları çekebilmek için anıtlarıyla, parkları, kahve içme, dinlenme yerleriyle birlikte bu düşünceler çok daha çabuk eyleme geçirilemez mi?

 

Yokluk, yoksulluk, işsizlik ve bulaşıcı hastalık derken, insanımız bir insanlık dramı yaşarken; anıtları, öyküleri, yeşillikleriyle süslü parklarında hiç olmazsa, akşamları bir akordeon, keman, gitar, saz eşliğinde dinlence içinde çay ve kahvelerini yudumlarken bir parça nefes alamazlar mı?