DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
GRAM ALTIN 2.393,53 % -0,14
ÇEYREK A. 3.913,42 % -0,14
BITCOIN 63.362,81 0.89
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 14°

Çorlulu Mesut Yılmazer Efsanesi

Son Güncelleme :

09 Kasım 2020 - 12:01

Masamda duran kitap-eser, aylarca, belki de yıllarca verilen emekler sonucunda hazırlanmış. İsmi,2000’e bir kala; Çorlu’da Spor Efsanesi

 

Kitabın yazarı, ortaya çıkışındaki büyük emeğin sahibi Yaşar Sevinç. Eserin ismi nasıl iddialıysa içindeki çalışmalar da bir o kadar değerli ve bölgemiz için efsaneye dönüşüm spor anıları; kuşaktan kuşağa aktarılacak, anlatılacak cinsten…

 

Sözümüz, hazır efsaneden açılmışken kitabın 9 ve 37. sayfalarında yer verilen, dilden dile aktırılan ve bir başka efsane futbolcu Metin Oktay ile denk tutulan Çorlulu bir futbolcudan söz edeceğim; Mesut YILMAZER. Çorlulu orta uç Mesut, bir efsane ki diğer efsane sporcularla kıyaslanıyor ve denk tutuluyor.

 

Mesut Yılmazer’in golcü özelliğinin yanında, toplara hem sağ, hem de sol ayakla iyi vurması, kafa ile de çok güzel goller atabilmesi, onu tutmakla, marke etmekle sorumlu rakip futbolcular için başlı başına bir sorun, korkulan, çekinilen bir futbolcuymuş…

 

Mesut’un bir başka özelliği ise “ Ben bu maçta gol atacağım.” Dediği anda muhakkak golünü veya gollerini atarmış. Bazı özel sıkıntıları, yaşadığı sorunlardan dolayı Çorlu ve Tekirdağ’ın dışına çıkamayan futbolu ve yetenekleri, belki de ulusal manada çok önemli bir değeri, ülke sporu adına yitirmiş bulunuyoruz.

 

Baba Gündüz olarak bilinen bir başka efsane Gündüz Kılıç, Mesut Yılmazer için şu değerlendirmeyi yapmış;

 

“ Mesut Yılmazer ile Metin Oktay’ı teraziye koydum ve sonuç, Mesut Metin’den daha üstün, her ikisinin de benzer tarafları var, fakat Mesut ağır basıyor ve aynı zamanda Mesut kuralları iyi biliyor.”

 

119 sayfadan ibaret bu eseri ne kadar yazsam tam olarak anlatamam. Fakat anlatacağım taraflar, aynı zamanda eserin yazarı Yaşar Sevinç’in sporculara, yöneticilere tam da yerinde sorduğu soruların karşılığı aldığı cevaplardan ibarettir. Sportif, sosyolojik, psikolojik, akademik ve kültürel cevaplar, yaşamın her yerinde ve her zaman lazım olacak denli değerli sözcükler, düşüncelerdir.

 

“Yaşar Sevinç soruyor; sizce yönetici nasıl olmalıdır? “

 

“Sporcusuna ve kulübene sahip çıkmalıdır. Yönetici bir ağabey, bir baba demektir. Sporcunun her halinden anlaması ve ona ışık tutması lazımdır. Yönettiği kurumun değerini bilen, o değerde hareket eden güvenilir, çalışkan işini bilendir. Yönetici, kişilerin her şeyi ile ilgilenen, sevecen ve babacan bir tavırla kendini hissettirmelidir.

 

Yönetici, spor takımını organize eden ve idare eden kişidir. Bu görevi yapan kişiler, başarı için gerekli olan unsurları doğru tespit edip, başarılı olmak için gereken işleri doğru kişilere delege etmek zorundadır. Yönetici, otoriter, disiplinli, yönetmeyi bilebilen vasıflarda olmalıdır.”

 

“ Sizce sporcu nedir, nasıl olmalıdır? “

 

“ Sporcu, sportmen yapı koordinesinde olmalıdır. Amatör ya da profesyonel, fiilen sahaya çıkıp spor yapan kişidir. Sporcu, yaptığı işin, önce kendi beden ve ruh sağlığına sağlayacağı faydaların tamamını üzerinde toplamak ve üstünlüğü yine spora aktarmalıdır.

 

Sporcu deyince sadece futbolcu anlaşılmamalı. Dünyada bir sürü spor dalları vardır. Bunlar içinde amatör olarak yapanlar, profesyonel olarak yapanlar vardır. Önce yaptığı işi sevmeli spor yapan kişi. Sporcu, kendini hedefine tayin etmiş, kararlı, çalışkan, kendisiyle barışık, çevresiyle iyi ilişkiler içinde örnek kişidir.

 

Sporcu, ilk önce efendi olmalıdır. Kötü karakterli süper bir futbolcu olacağına, ahlaklı vasat bir sporcu bence çok daha değerlidir.”

 

“ Sizce taraftar nedir nasıl olmalıdır? “

 

“ Bence taraftar, spor karşılaşmasının üç ihtimalle biteceğini bilen, karşılık beklemeden takımına küfürsüz, tezahürat yaparak destekleyen kişi olmalıdır. Taraftar, her türlü sporun yarışma olduğunu kavramış bu yarışmanın sonunda kazanan ve kaybedenlerin olduğunu idrak eden mutlaka taraf olan kişi veya kişilerdir.

 

Taraftar, kulübün kötü gününde iyi gününde, her zaman yanında olmalıdır. Kulübünü ve sporcusunu sonuna kadar korumalıdır. Taraftar ile sporcular arasında her zaman iyi diyalog yaşanmalıdır. İleri derece fanatik taraftar olmamalı, yapılmamalıdır. Taraftar, spor takımına gönül vermiş, onu her konuda maddi manevi destek sağlayan kitledir.”

 

Eserin tamamında değerli görüşler, düşünceler ve bu efsanevi yolculukta birlikte olan insanların fotoğrafları var. Her yaprak bir başka öyküyü, başarıyı, heyecanı, hüznü, kısacası Çorlu’nun futbol yaşamının çok önemli dönemlerini anlatıyor. Eseri ortaya çıkartma bilincini, iradesini ortaya koyan Yaşar Sevinç’e ve bu kitabın oluşumunda katkı veren herkese Tekirdağ insanı, spor dünyası ve kendim adına TEŞEKKÜR etmeyi, minnet duymayı borç biliyorum…