Gazetecilerin rakı balık keyfi

Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Tekirdağ’da etkinlik düzenledi.

Etkinlikte, Türkiye’deki yerel basının sorunları konuşulacaktı.

Organizasyon mükemmeldi.

Marmaraereğlisi’nde rakı balık gırla gitti.

Şarköy’de güzel yemekler, yendi.

Şarap müzeleri, gezildi.

Süleymanpaşa Belediyesi, her zaman olduğu gibi Des Otel’de verdiği yemekte gazetecilere,  akşam yemeği sundu.

Bu belediyeler, sadece yemek organizasyonu yaptı.

Masraflarını kıstı.

Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi, hiçbir kazanç sağlamamasına rağmen onlarca gazeteciye masraf yaptı.

Onlara, yemek yedirdi, otel ayarladı, gidecekleri her yere otobüs servisi yaptı.

Marmaraereğlisi, Şarköy ve Süleymanpaşa Belediyeleri kendi reklamlarını, tanıtımlarını bizce iyi bir şekilde yaptı.

Peki ya Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi ne yaptı?

Bolca para harcadı.

Karşılığında ne oldu?

Harcadığı para miktarının, çok çok altında, övgü aldı.

Kısacası, övgüyle yetindi.

İcraatlarını, anlatamadı.

Namık Kemal Üniversitesi bile başarılı Rektörü,  kendine tanınan kısa sürede, üniversitede yaptığı işleri anlattı.

Türkiye’de Türkiye Gazeteciler Federasyonu,  gibi ona yakın üst kuruluş var.

Bunlardan iki tanesi, bu federasyondan ayrılanlardan oluşuyor.

Birisi Küresel Gazeteciler Federasyonu, diğeri ise Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu.

Kısacası, gazetelerin üst kuruluşları, makam haline gelmiş.

Yaptıkları önemli bir şey var mı?

Tekirdağ’daki toplantı sonrası, bir bildiri bile yayınlamamaları, gazetecilerin sorunlarına değinmemeleri, bu sorunun cevabını oluşturuyor.

Onlarca gazeteci Tekirdağ’da kıyı şeritlerinin, denizin, rakının ve balığın keyfini çıkardılar.

Gazetecilerin sorunları mı?

O ise rafta…

Hatta buz dolabının dondurucusunda.

Türkiye’de gazetecilerin sorunları makam kapıp, il il dolaşıp, rakı balık keyfi yapmakla, çözülmez.

Tek çözüm, gazetecileri tek çatı altında toplayacak olan Türkiye Gazeteciler Odası’nın kurulmasıdır.

Bakkalların, emlakçıların, kahvecilerin bile odası var.

Gazeteciler; makam sevdalıları nedeniyle, çözüm üretecek bir odaya bir türlü kavuşamıyor.

Biz, Tekirdağ’a gelen gazetecilerin en azından gittikleri, gezdikleri yerleri sayfalarında anlatmalarını beklerdik.

Bu belki de tesellimiz olurdu.

Yaşasın rakı ve balık.

Beleş yemekler, keyifler…

Gazetelerin sorunları mı?

O da neymiş?.