DOLAR 32,3400 % -0.07
EURO 34,8790 % 0.06
GRAM ALTIN 2.393,53 % -0,14
ÇEYREK A. 3.913,42 % -0,14
BITCOIN 63.650,00 0.821
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

İŞİNİ SEVEN LİYAKATLI İSTİYORUZ

Son Güncelleme :

17 Mayıs 2019 - 17:23

Bunu anlatmak aslında çok kolay değil.

Çünkü iki kavram iç içe geçince biraz yanıltma olasılığı var.

Birisi işini seviyorsa liyakatlı olduğu anlamına gelmez.

Liyakatlı olduğu bilinen bir kişi de işini sevmiyorsa bu da pek iyi olmaz.

Bizim en büyük eksiğimiz burada başlıyor.

Sırf diploma almak için okullar okuyoruz.

Mezun olunca da sevmediğimiz bir mesleğin neferi oluyoruz.

İnsanlar eğitimini aldıkları işi sevmeden yapınca da ortaya başlıkta yazığım çıkıyor.

***

Oysa bizler işini seven liyakatlıları istiyoruz.

Kimi insanlar mesai kavramı nedir bilmeden çalışırlar.

Onlara sorsanız zamanın hiçbir önemi yoktur.

Çünkü bir şeyleri başarma isteği onlara öyle büyük mutluluk verir ki evde uyumaktan daha çok keyif alırlar.

Yaptıkları iş o denli önemlidir.

Bu insanlara denk geldiğinizde hiçbir aşamada takılmadan ilerlersiniz.

İşlerini iyi bilirler.

O sebeple de sizleri uğraştıracak bürokratik engellere sokmazlar.

Çözüm odaklı davranırlar.

Çözdükleri her iş onlar için ayrı bir mutluluk konusudur.

***

Allah’ım bizleri işini seven liyakat sahibi insanlarla karşılaştır.

İnanın bana son günler de duamız bu oldu.

En azından kurum ve kuruluşlara gidip saatlerce beklemesine rağmen işleri bir türlü ilerlemeyen çok sayıda kişi bu duayı ediyor.

Özellikle hastane konusunu anlatmakla bitiremem.

***

Buradan şunu çok iyi anlıyoruz.

Okumak için okumak bize ve geleceğe hiçbir şey katmıyor.

Sadece evi geçindirecek bir maaş sahibi olabiliyoruz.

Ancak ülkemize ve insanlarımıza katkımız maalesef yok.

Okuduğu bölümü kendi seçen ve bilerek severek okuyanlar bizlere, topluma, ülkesine ve devletine hizmet yarışına büyük katkı sağlıyorlar.

***

Ne yaparsanız yapın.

Balık baştan kokar.

Mecburen meslek sahibi olmak için kabul edilen işleri yapanlar mutlu değiller.

En azından büyük bir bölümü böyledir.

O mutsuz insanların sunduğu hizmetlerden ne hayır bekliyorsunuz…

Bunu çok duymuşsunuzdur.

Bilgisayarında okey oynayan memurun sırada olan kişileri beklettiğini.

İşte bu durum espri konusu olsa da acı bir gerçektir.

İşini yapmayı sevmeyen liyakatlı bile olsa durum böyle oluyor.

***

Buna dur demek için en başa dönmeliyiz.

Şimdi var olanları bir anda değiştirmek artık mümkün değil.

Ancak geleceğimizi kurtarmak elimizde.

O sebeple meslek seçerken yanında durduğumuz bireylerin seçtikleri meslekleri sevip sevmediklerini soralım.

İsteyip istemediklerini anlayalım.

Sırf üniversite okutmak için okumaktan vazgeçelim.

Ziraat mezunu öğretmen ya da öğretmenlik mezunu polis oluyorsa (daha çok örnek verilebilir)bu işte acı bir gerçek var demektir.

Benden söylemesi.

Saygılar…