( Sayın Belediye Başkanları… )
Ertuğrul Mahallesi, Vali Konağı Caddesi üzeride bulunan, arka bahçesi Meserret Sokak yönüne bakan İtalyan Konağı, bir zamanlar güzel ve bakımlı bahçeleriyle anılırdı.
Şu acı hissiyatın altını çizmeliyim; Tekirdağ Belediye mülkiyeti içinde olan tarihi evler ve tarihi konaklar bir türlü halkla, halka yönelik hizmetlerle buluşmadı, buluşturulma gayretleri gösterilmedi.
Konaklarımız halkımızın bin bir fedakârlığı ile ödediği vergilerden, yine halkımızın sosyal, kültürel yaşamına katkı olsun diye onarılıyor, yeniden küllerinden doğuyor. Buraya kadar her şey güzel; ortaya çıkan büyük esere katkı veren herkesi gönülden alkışlıyorum…
Ya sonra? Ertuğrul Mahallesi gibi tarihi mahalleler ağzına kadar şehir öyküleriyle dopdolu. Bu öykülerin kılavuzu, lokomotifi de o zamanlara şahitlik yapan mekânlardır. İtalyan Konağı da öyle eserlerin en başında geliyor. Yanı başındaki Rakoczi Evi-Müzesi, biraz ilerideki Sarı Köşk, Arkeoloji Müzesi gibi; hepsinin anlatacağı öykü, tam manasıyla şehir bilincine, aydınlanmasına büyük katkılar verecektir.
Bir daha soralım; bu değerli mekânlar ayağa kaldırmak için büyük emekler ve çok büyük paralar harcanıyor! Niçin bu konaklar, köşkler, evler halkımızın yararına, şehrimizin olmayan kültür, turizm yaşamı için çok büyük gayretler gösterilerek kullanılamıyor?
Cevap verecek bir kültür insanı var mı? Cevap verecek bir yönetici? Lafazanlığın bin bir çeşidini, söz vermenin bin bir rengini bilen bizim insanımız, böyle değerleri görmezden gelir; ne büyük acı, safdillik ve gaflet uykusu…
İtalyan Konağı ilk zamanlarda Tekirdağ Kültür Müdürlüğü hizmetine bırakılmıştı. Tekirdağ Kültür Müdürlüğü de burasını Namık Kemal İl Halk Kütüphanesi olarak değerlendirdi. Çok da iyi olmuştu. Bahçeleri çok iyi bakıldığı gibi, her gün çocukların, Tekirdağ insanlarının deniz manzaralı kütüphaneye gelip kitaplara dokunması bana göre sıra dışı bir güzellik, buluşmanın ta kendisiydi…
Kütüphane taşındıktan sonraki boşluk, yanlışlar ve bu yanlışları uyaran en az üç yazı yazdık. Okuyan ve önemseyen var mı? Oysa buradan yazdıklarımız, seslenişimiz tamamıyla kamu yararınadır. Peki, ama kamu yararı için bunca kuruluş, kurum, yönetici var! Onlar bu yararı, bu uyarıları niçin önemsemiyor, görmüyor ve duymuyorlar? O güzel ve değerli uykularımızdan ne zaman uyanacağız?
İtalyan Konağı şimdi herkesin gözleri önünde çürümeye bırakılmış durumda. Bahçesini çalılar, otlar basmış; mahalleye de büyük bir tekinsizlik, perili bir konak görünümünde ilgi, anlayış, vicdan ve kamu için göreve gelip namus yemini etmiş insanları bekliyor.
Ey namuslu, ey onurlu kişiler; artık şehrinizin çok değerli konaklarını, köşklerini, tarihi alan ve mekânlarını bir görün. Bu işi layıkıyla yapacak insanlara teslim edin; edin ki şehrin sessizliği, kimsesizliği üzerinden atılsın…