KADİR ABİ PARAYI VERECEK Mİ?

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Söz konusu olan Kadir Abi, Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Albayraktır. Bir işim nedeniyle arkadaşımla şehrimiz için önemi çok büyük, ama bu önemin farkında bir türlü olamayan bir devlet kurumumuzda bulundum. Tanıdıkları selamlayıp, hal hatır sorduktan sonra yakın zamanda kurumun başına atanan Müdür Beyle bir kahve içme ve bir parça sohbet imkânı buldum.

 

Efendim, nasıl desem; Müdürümüz, her şeyi bilen, gözleyen ve her soruya cevap veren zekâya ve tecrübeye sahip! Zaman zaman köşemde dile getirdiğim, birkaç gün önce Cenap Bey kendi köşesinde sorduğu soruyu; “ Tekirdağ’a Devlet Tiyatroları niçin gelmiyor? Getirilmiyor?” Sorusunu sordum. Sayın Müdürümüz cevabı hemen verdi; “ Çünkü yakın zaman önce Edirne’ye geldi!”, “ Edirne’ye gelmiş olması, Tekirdağ’a gelmesine engel mi?” Sorusuna cevap alamadım…

 

Tekirdağ’ın turizmini, sosyal ve kültürel hayatını tekrar yazmayacağım… İçler acısı bir halde, geri kalmış bir kasaba düzeyinde olduğunu “Sağır Sultan” bile biliyor; ama bir sürü ama ve mazeret bildiriyorlar…

 

Konuşmamız Tekirdağ üzerine biraz daha yoğunlaştı. Müdür Bey’in bir şeyler yapma isteği, hiç olmazsa bu müdürle şehrimiz gizlendiği yerden çıkartılıp, paslarının silinmesi düşüncesiyle ikinci soruyu sordum; “ Tekirdağ’ın Opera ve Bale sahnesi niçin yok? Olamaz mı?” dediğimde, Müdür Bey sanki bu soruyu bekliyormuş;

 

“ Kadir Abi’ye söyledim; cevap bekliyorum!”

• Neyi söylediniz?
• Devlet Opera ve Bale Genel Müdürlüğüyle görüştüm. Tekirdağ’da da opera ve bale sahnelemelerini istedim. Onlarda üç şart öne sürdüler.
• Nedir o şartlar?
• Sanatçıların kalacağı otelin, yol ücretinin ve yemeklerinin ücretinin bizim tarafımızdan ödenmesini kabul edersek bu iş olacak…
• Peki, siz ne yaptınız?
• Kadir Abi’ye durumu izah ettim. Bu konuda düşüncesini açıklayacak; Belediye sanatçıların ücretini-masraflarını öderse, Tekirdağ’ımızda da opera ve bale sahnelenecek…

 

Güler misiniz, ağlar mısınız bu halimize… Koskoca kurumlarımız, kendi görevlerini, kendi imkânlarıyla yapmak yerine belediye başkanları karşısında yardım bekleyen yöneticilerimiz ve bu yardım olursa; operasına kavuşacak bir şehir; şehir halkı…

 

Hoş, ilk bakışta bu şehrin ne tiyatroya ne de operaya ihtiyacı varmış gibi görünse de, kazın ayağı öyle değil… Bizim insanımızın üst değerlerini, algısını, zekâsını keşfedenlerin en başında Mustafa Kemal ATATÜRK gelir. Bu zekâya inandığı için ardı ardına devrimleri her aşamasıyla uyguladı. O devirlerin gelişmesiyle bugünün uygar tarafını yakalayabildik…

 

Bu devrimlere, bu kadar-cık gelişmeye dudak bükenler, kafa oynatanlar var; biliyorum. Onlara Ortadoğu bataklığına bakmalarını öneririm. Cumhuriyet ve devrimleri, onların kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK olmasaydı, kaç parçada, hangi ülkenin kuklası olurduk; onu anlamak için yüksek tarih bilgileri bilmemiz gerekmiyor…

 

Kadir Abi, sanatçıların yol, yemek ve yatak ücretlerini karşılarsa şehrimize opera gelecek elbet! Sabredin, sıkın dişinizi… Kadir Abi, öncelik okul ihtiyacı diyerek, ülkemiz milli eğitimine on adet okul yaptı. Eğitimin, çocuklarımızın geleceği adına yüce bir tercih…

 

Peki, ama Kadir Abi’nin kendi kurumlarının oturacağı, çalışacağı yerler halen kiracı durumunda! Kadir Abi’nin şehrinde; Şehir Tiyatroları; Şehir Opera ve Bale sahnesi yok! Kadir Abi’nin şehrinde turizm denen şeyin; yabancısı da, yerlisi de yok… Kadir Abi’nin şehrinde bir daha aynısını yerine koyamayacağımız tarihi ahşap evler yanıyor; kül oluyor…

 

Şehir yöneticileri; taşıma suyla değirmen döndürmeye devam etmek yerine, kendi halkının önceliklerini belirlemek adına ne gibi planlar yapıyorlar? İktisatta öğrendiğim ilk bilgilerden birisidir; ihtiyaçların öncelik sırasının yapılması; belirlenmesi…

 

Şimdi herkes gibi bende merak ediyorum; acaba Kadir Abi, yöneticimizin istediği parayı; yani sanatçıların şehrimize getirilmesi için gereken çabayı; değirmenin bir veya birkaç defa un öğütmesi için mi verecek? Yoksa çok daha kalıcı olması amaçlı daha büyük fikirlerin müjdesini verip; şehir tiyatro, opera-bale sahnelerinden, şehrin reformlarından, turizminden sözden öte eyleme geme müjdelerini mi verecek?