MNG KARGO VUR DEYİNCE ÖLDÜR ANLAMIŞ!

Bir telaş, bir korku ve bir SORUMSUZUK aldı başını gidiyor. Covid-19’u bazıları fırsata çevirmek için her türlü beceriyi gösterdi. Aynı zamanda gerçek yüzlerini de…Hastalık sürecini bazı esnaflar; FIRSATA çevirip, Yağma Hasan’ın Böreği Senarken, bazıları ise bu hastalık-virüs yüzünden yok olma eşiğine geldi.

 

Hatırlarsınız; 1 TL’lik maskeyi 5–10 TL’ye satan nice saygın esnaf oldu. Fırsat bu fırsat; “ Vurun abalıya…”

 

Şimdi de bu hastalığı başka fırsata çeviren firmalar var. Taşıma firmaları. Kanunlarla, kurallarla, büyük sorumlulukları olan KARGO ŞİRKETLERİ, öyle işler yapıyor ki insanın anlaması mümkün değil! Son günlerde özellikle kargo şirketlerine yönelik şikâyetlerin ardı arkası kesilmiyor.

 

Fiyatları birden arttırmaları, en küçük kargo için dahi; 25–30 TL ücret istemeleri; onlara sorarsan hep HASTALIK yüzünden! Ama çalışanlarına sorarsan, bir lokma, bir hırkaya çalışır misali çalışıyorlar. Yani, kazandıklarından ancak karınları doyuyor kargo şirketlerinin işçilerinin…

 

30 Kasım günü, öğle üstü Mehmet Çevik Öğretmen adına çok önemli bir kargo geldi. On bir koliden oluşan, Mehmet Öğretmenin yaşamını anlatan, 14 ay boyunca emek harcanan biyografi romanları-kitapların kolileri, öğle üzeri Yunusbey Caddesi, Adalet Han Süleymanpaşa adresine inmesi gereken on bir adet koli; caddenin kenarına; öylesine bırakılıp gidilmiş…

 

 

Kapıdan kapıya teslim edilmesi gereken kargo, kim sorarsanız covid–19 bahane sayılarak caddeye bırakıldığı gibi, kargoyu alacak, kolilerin sahibi Mehmet Öğretmen de orada değildir.

 

Hiçbir imza karşılığı olmadan, tamamen caddeden geçen insanların adaletine terk edilen yükü bırakan MNG KARGO çalışanları, muhtemelen önemli bir yükü bıraktıkları, önemli bir ücreti kazandıkları için mutlu oldular.

 

Ya sonrası? Bıraktıkları kargolarda, onların kâğıt ambalajlı kolileri içinde yeni basılmış maddi ve manevi değeri çok önemli olan kitaplar-eserler kime emanet edildi? Kimseye…

 

MNG KARGO çalışanlarının, yöneticilerinin adaleti bu mu? Bir kargo sahibi olmadan ve pasajın içerisindeki işyerinin hiç olmazsa kapısına bırakılması gerekirken caddenin kenarına bırakıla bilinir mi? Böyle kargo taşımacılığı, insanlara, insanların emeklerine, hizmetlerine, inançlarına zarar vermez mi?

 

Covid–19’u  herkes fırsata çevirmeye uğraşırsa bu ülkenin, yasaların, iş ahlakını, iş hukukunun çivisi çıkmaz mı?

 

Arttırdıkları ücretleri bir yana, taşımacılığa yansıyan MNG Kargo sorumsuzluğunu kınıyorum. Vatandaşı “ hiç” konumuna sayarsan, yarın sizler hukuk önünde, aynı zarara uğrarsanız ne hissedersiniz?

 

Bizim güzel milletimiz, sessiz insanlarımız, gerekli uyarıları, şikâyetleri ve davaları açmaktan çekindikleri, bürokrasinin uzun süreçlere yansıması, işte böyle aymazlıklara neden oluyor. Yapanın yaptığı yanına kar kaldığı gibi, vatandaşımız her türlü eziyeti, kaybı çekiyor…

 

Süleymanpaşa MNG KARGO çalışanları ve soylu yöneticileri; VUR deyince ÖLDÜR mü anlıyorsunuz? Size yakıştı mı bu hizmet anlayışı? Size gelen kargolar, caddeye mi bırakılıyor yoksa adrese, çalışanların ayağına kadar mı getiriliyor?