TEKİRDAĞ’DA KORONA NEDEN YÜKSELİYOR?

Tekirdağ’da son iki haftadır korona yükselişte.

Üstelik Türkiye’de en fazla görülen iller arasındayız.

Evvelsi hafta ilk onda ve Türkiye’de 7.sıradayken,bu hafta yine ilk onda ve 8.sırada yer aldık.

Neden olarak denetimsizlik ve bıkkınlığı gösterebiliriz.

Ancak Tekirdağ,çok kritik bir coğrafyada bulunuyor.

Tarım,sanayi ve turizm olarak uğrak yerlerden birisiyiz.

Nüfus bazında en çok hareketliliğin yaşandığı yerler içindeyiz.

Örneğin;

1-Türkiye’nin en büyük cezaevlerinden birisi burada…

Dışarıdan yoğun bir taşınma oluyor.

Yolculuk, garajdan başlıyor ve şehir içinde devam ediyor.

2-Üniversitede öğrenim gören öğrenciler,Türkiye’nin her yanından ilimize geliyorlar.

Hareketlilik burada da son sürat…

3-Şehir Hastanesi ve Uygulama Hastanesine hem il içinden hem de il dışından hatta yurt dışından yoğun talep var.Hastaneler de hareketliliği üst düzeye çekiyor.

4.-Tekirdağ,deniz trafiği, transit demiryolu ve hava yolu trafiğine açık bir yapıda…

Bu nedenle de koronoya davet çıkarılabiliyor.

5-Sahil  yolu ile Çerkezköy ve diğer yerlerden Avrupa geçiş yolu oluşumuz da hastalığa davetiye çıkaran başka bir neden.

6-Akraba gidiş gelişleri,Anadolu’dan düğünnişan törenleri için geliş gidişler var.

7-Her ilçenin kendine özgü durumu var. Şarköy turizm,Çerkezköy iş alanı,gibi her ilçenin teması farklı.

8-Tekirdağ, Süleymanpaşa’dan ibaret olarak görülmemeli.

Bu çoğu kez planlamalarda ve algılarda yanlış yönlendirmelere sebep olabiliyor.

Aman dikkat!

Korona tehlikesi, şu anda korkutucu yayılımını devam ettiriyor.

ARTIKIN ARMUDUMUZDA VAR

Tekirdağ’da yüzde 50 hibe desteklerinden birisi de armuda verildi.

Desteği gören üreticiler,2015 yılında ilk fidanları diktiler.

Onlardan birisi de  300 dekar alanda ve 3 çeşit armut yetiştiriciliği yapılan bahçede yetiştirilen armutların hasadını yaptılar.

Şimdi kiraz,karpuz,peynir alması,rakı ve şarabımız ve köftemizden sonra armudumuzda vi,trinleri süsleyip ağız tadımıza lezzet verecek.

Ne diyelim?

“Armudun irisini ve lezzetlisini seviyoruz.”