DOLAR 32,4822 % -0.08
EURO 35,0528 % 0.16
GRAM ALTIN 2.419,60 % -0,13
ÇEYREK A. 3.956,05 % -0,13
BITCOIN 57.824,21 -4.088
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

TEKİRDAĞ’I YÖNETENLER GEZMİYOR MU?

Son Güncelleme :

18 Şubat 2020 - 10:27

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Bu cümleyi daha da uzatmak gerekirse, Tekirdağ’ı yönetenler gezmiyor mu? Görmüyor mu? Vicdanları sızlamıyor mu? Diye devam ettirebiliriz…

 

Bir zamanlar özellikle Balkan Ülkelerine gitmek modaydı. Balkan Ülkelerini, Avrupa Ülkelerini gezip gören bir sürü meclis üyemiz, şehrimizi bir adım öne taşıyacak girişimde bulunmadan, bulunamadan geçip gittiler bu şehrin yitik siyasetçi mezarlıklarına…

 

Yönetim kademesine gelip de ruhu aydınlanmayanları, ülke sevdası içinde heyecanlanmayanları hiçbir zaman anlamadım, anlayamayacağım… Oysa ellerine geçen fırsatların yarısını şehirlerinin gelişimi, dönüşümü, aydınlanması için kullansalardı, şehrimiz dünya şehirleri arasında ilk üçe, hatta bir numaraya gelebilecek çok değerli coğrafi, tarihsel farklıkları taşıyor.

 

Dünya şehirleri, yaşanırlık, huzur adına Kanada, Yeni Zelanda ve Avrupa şehirleri arasından seçiliyor. Kriterler arasında birçok etken öne çıkıyor. Meşhur bir söz ve şarkı var ya; “ Yağ, un, şeker var; ne duruyorsun helva yapsana!” Şehrimizin her şeyi müsait; dünya şehri olma adına ama her şey, gerilerde seyrediyor…

 

Düşüncelerimiz, algımız o kadar yoksullaştı ki, küçük bir park veya meydan açılınca neredeyse yöneticiler büyük bir devrim gerçekleştirmişçesine ALKIŞ bekliyor. Tamam, verelim alkışı ama dünya şehri olun; bütün dünyadan insanlar şehrimizi gezmeye, görmeye ve bu şehirde yaşamaya gelsinler; o zaman, sizlerin başına altından taç takalım…

 

Dünya şehri olarak birincilik koltuğuna oturan en önemli şehirlerden birisi, Avusturya’nın başkenti Viyana’dır.

 

Viyana bir dünya şehri olma özelliğinde nelerde öne çıkıyor? Tam da burada şehrimizin yöneticilerinin sıklıkla gidip göreceği, Tekirdağ’a nelerini aktarabileceği şehirlerin başında geliyor Viyana. Tekirdağ’a uçakla olan uzaklığı 3 saat olmasına rağmen, yöneticilerimize uzaklığı, kim bilir kaç yıl öteye gidiyor…

 

Viyana’nın önde olmanın nedeni nedir? Park ve bahçeleri! Viyana’nın park ve bahçelerini görünce, izleyince şehrimizin komedi sayılacak derece vasat olan park ve bahçelerimizin minikliği, yoksulluğu, zavallılığı da ortaya çıkıyor.

 

Viyana’nın içerisinde resmen “DİNLENME VAHALARI” VAR. Yani ormanları… Bu ormanların insana, diğer canlılara yaşattığı huzuru bir düşünsenize! Tekirdağ’ın suyunu, havasını, topraklarını düşününce bu tür vahaların olmaması için hiçbir sebep yokken, oraya, buraya birkaç yüz ağaç ekmeyi marifet sanan yöneticilerimiz yaşlı ağaçları da kurutuyor, bu ayıbın üzerine bir güzel oturuyor…

 

Şehri çevreleyen Volksgarten parkında yaz aylarında dört yüzden fazla gül, kokuları, görüntüleriyle şölensi günler yaşatıyor Viyanalı sakinlere ve gelen turistlere. Barok Bahçeleri, günümüzden üç yüz yıl ötelere uzanıyor. Yani, Viyana tarihi ve yeni mimarisiyle uyum içerisinde usta işi bir gösteri içinde insan ruhunu tekrar kendi imbiğinden doğuruyor.

 

Ya Tekiradağ’ın Tarihi? Gelibolu tarihine bile sahip çıkamamanın buruk hüznünü kim açıklayabilir? Gelibolu tarihini, şehitlerimizi anlatan derli toplu ulusal ve uluslar arası öneme sahip bir müzenin olmaması yüce bir ayıp değil mi? Kaybettiğimiz ahşap mekânlar, öyküleriyle birlikte yok oldu. Hora Feneri, sahiplenmeyi bekliyor; yıllardır…

 

Viyana’nın birinciliği hak eden o kadar çok şeyi var ki; oraya gidip görecek olan yöneticilerimizin başı döner. Açıkhava müzeleri, tiyatroları, sinemaları; binlerce insanı ağırlıyor. Biz, kendi Açıkhava Tiyatromuzu doğru dürüst işletme becerisini dahi yapamadık. Kültür Merkezimizi çeyrek asır sonra açma rekoru da yine bizde bulunuyor…

 

Viyana’da yaklaşık altı kilometre karelik yeşil alan gelen misafirlerin hizmetinderir. Acaba bunu algılayabilen bir yöneticimiz var mı? Kendi parklarımızla karşılaştırınca, hangi ağaçlarımız ve parklarımız öne çıkıyor? Viyana’nın kestane ağaçları bile ilkbahar üzeri, çiçek açtıkları vakit izlenme rekoru kırıyor; binlerce insan kestane ağaçlarını izlemeye geliyor…

 

Bizim, ıhlamur ağaçlarımız, kirazlarımız nerede? Bilen var mı? Tıpkı tarihi şarap fabrikamızı yokluğa, hiçliğe bırakıp giderken şehir halkı olarak uyuduğumuz gibi…

 

Viyana’nın bir Büyükşehir büyotopu da toplu taşıma ağı ile bağlantılara sahip. Ulaşmak, o özel parklara gitmek orada yaşayan ve orayı ziyarete gelmiş insanlar için çocuk oyuncağı…

 

Tekirdağ’da raylı sistem, yeraltı treni Kaf Dağı’nın ardındaki masal gibi düşünülüyor; çok uzak… Ya özel, korunabilmiş bölgeleri- parkları; büyotoplarımız olsun diye kafa yoran var mı acaba?

 

Kısacası, Viyana, şehrin içinde bulunan milli parkları, dağları, şaraplarıyla tam bir dünya şehri… Tekirdağ’ın olmaması için hiçbir neden yok! Tek etken; insan yapımız… Yöneticilerimizin yok bizden farkı; üzüm üzüme baka baka karartmışız; bu eşsiz cenneti…