DOLAR 32,3707 % 0.03
EURO 34,7960 % -0.01
GRAM ALTIN 2.394,18 % -0,11
ÇEYREK A. 3.914,48 % -0,11
BITCOIN 59.353,96 2.58
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 16°

TEKİRDAĞ’IN KURUMLARI YARA SARMAYA DEVAM EDİYOR

Son Güncelleme :

12 Nisan 2020 - 10:45

Geçtiğimiz günlerde covit19 salgını nedeniyle yurtdışından gelen 360 kişi on dört günlük karantina sürelerini doldurup evlerine yollandılar. Çorlu erkek yurdunda; 138’i erkek,38’i kadın, Süleymanpaşa erkek yurdunda;132’si erkek,52’si kadın; en güzel şekilde ağırlanarak, olması gereken ve bir devletin yapması gereken şekliyle; gitmesi gereken yerlere, evlerinin kapılarına kadar Tekirdağ’dan kiralanan araçlarla yollandılar.

 

360 insan, yaşadıkları sürece ne Tekirdağ’ı, ne de yapılan bu iyiliği unutmayacaklardır. Çünkü başka ülkede olmanın ne demek olduğunu, çaresizlik zamanında ne hissedildiğini ancak yaşayan bilir ve anlar. Ukrayna’dan, Kazakistan’dan, Kanada’dan, Filipinlerden, Hindistan’dan gelen öğrenciler, vatandaşlarımız evlerine-yuvalarına gönderildi. Henüz getirilemeyenlerin videolarını, çığlıklarını ve dualarını biliyoruz. Yolladıkları kurtarma videoları, mesajları, insan denen canlının tam manasıyla kendi özünü, kendi korkusunu hissettiği anların en yoğun zamanlarıdır…

 

Bu insanların yaralarını sarmakta, gerekli önlemler alınarak 14 gün boyunca karantina da tutulmasını en iyi şekilde geçirmelerini, kazasız-belasız atlatmalarını sağlayan kuruluşlarımızı, göstermiş oldukları titizlikten dolayı kutluyorum.

 

Tekirdağ’ın Sağlık Kurumları, Belediyelerimiz; Çorlu ve Tekirdağ olmak üzere; AFAD (İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü) Emniyet Müdürlüğümüz, Kızılay ve Tekirdağ İl Gençlik Müdürlüğümüzün değerli çabaları, insana uzak kalan, kapitalist dünyanın bencil ve önyargılı yaşamının hüküm sürdüğü bu zamanda; yaşanan büyük salgın zamanı, özlenen ve istenen yardımlaşmanın, birlikte hareket etmenin ne demek olduğunu, Türk Milletinin ruhunda-özünde var olanları tekrar açığa çıkarma, geri çağırma adına çok önemlidir…

 

Tekirdağ Gençlik ve Spor İl Müdürü Ahmet Üzgün, dünyada, ülkemizde ve şehrimizde yaşamın durma noktasına geldiği, ıssızlığın, korkunun en önde hüküm sürdüğü bu zamanlarda bir başka cesur kararı daha açıkladı. Müdürlüğe bağlı çalışacak Spor Psikologu Merve Baran ile evlerine sığınmış, bir yerde hapsolmuş sporcular ekranların aracılığıyla bir araya gelecekler. En zor günlerin yaşandığı, evlerin odalarında yaşamak zorunda olan insanlarımızın gönül rahatlığı, ruhsal durumlarının düzelmesi adına çok önemli bir gelişmeyi, gazetemiz duyurmuş, şehrimiz adına özellikle evlerde spor yapamayan gençlerin derdine bir parça derman olacak bu uygulamayı, başlatan müdürümüzü ve ekibini kutluyorum.

 

Bu uygulamanın bir parçası da, Tekirdağ Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü diyetisyeni Büşra Aslan tarafından “dengeli beslenme” müdürlüğün sosyal medya hesaplarından sporcularla buluşacaktır.

TEKİRDAĞ İL KÜLTÜR MÜDÜRÜ NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?

 

İl bakışta övünesi, alkışlanası bir hareket gibi görünen bir kampanyayı duyuruyor; “ Kitaplar Bizden Okuması Sizden” tün dünyayı saran COVID-19’un durmayan saldırıları, ölümleri, sokakları, caddeleri, alışveriş mekânları; neredeyse her yeri insansız bıraktığı bu zamanda; İl Kültür Müdürümüz; KİTAP KAMPANYASI başlatıyor. İnsanların insandan kaçtığı, herkesin kendisinden şüphelendiği, maske, eldivenle dolaşılan bu zamanda evlere yollanılacak; 100 BİN kitabın, bakımı, geri alınması ve alındıktan sonra temizlik işlemi nasıl yapılacak? Bu kitapları alan insanlar, evlerine, oturma, yatak odalarına taşıyacakları kitapları korku duymadan nasıl açıp okuyup, moral bulacaklar? Her sayfada, bir korku, biraz daha artmayacak mı?

Müdürümüz bu işi çocuk oyuncağı olarak mı görüyor? Böyle bir kampanya hiçbir şekilde anlamlı ve olumlu karşılanamaz! Bütün kurumlar, salgını yavaşlatmak, DEF-SAFMAK için ellerinden geleni yapıyorken, hastalıkla savaşan sağlık çalışanları (doktorlarımız, hemşirelerimiz, temizlik görevlilerimiz),Emniyet Müdürlüğü çalışanlarımız, belediye görevlileri ölüm-kalım savaşı veriyorken; Tekirdağ İl Kültür Müdürü’nün bu kampanyası, altından kalkılamayacak bir vebali-günahı-cezası; tarihsel anları, şaşkınlığıdır diye düşünüyorum…

 

Herkesin evde kaldığı; “EVDE KAL”, ulusal bir sağlık önlemi kampanyasına dönüştüğü bu tarihsel anlarda, kütüphanelerde, okullarda kapalı. Kitapların da kendi evinde kütüphanede kalması gerekmez mi? Bir hizmet verilecekse, bugünün teknolojisinden yararlanılarak dijital ortamda, sosyal kanallardan verilmek, en zararsız ve en faydalı olacak olan değil midir? Müdürümüz, hangi yüzyılda yaşıyor ve hangi bilim kuruluşuyla ortak bir analizden sonra bu kararı aldı; bunu anlamakta zorluk çekiyoruz…