DOLDURMA

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

Tarihin en bilinen basit insan oyunudur.

Her oyun kelimesini duyunca çocuklar aklınıza gelmesin.

Zaten oyunun kirli olanını büyükler oynuyorlar.

Miniklerin oyunları apayrı bir yerde duruyorlar.

Onlardan bahsetmiyorum.

Ben büyüklerin oynadığı oyunları konu ediyorum.

Onlardan bir kesit anlatmak istiyorum.

Hepimizin bildiği bir konuyu masaya yatıralım istiyorum.

Bu konu hakkında konuşurken etrafımıza bakalım.

Bizi bu duruma sokan kimler var iyi tespit edelim.

Her alanda doldurma yapan kişileri göreceksiniz.

Kendini akıllı sanan kişi bir işinde hata varsa önce kendi söyler.

Kendini çok akıllı sanan kişi ise birinin bahsedeceğini öğrenir öğrenmez bahsedecek kişiyi kötüler.

Zemini hazırlar.

İdarecilerin çoğunun etrafında bu tipler mevcuttur.

Eleştiri yapıldığı zaman eleştiri konusunu dinlemek yerine eleştireni eleştiren kişiler vardır.

O adam başka kişiye çalışıyor.

Ya hep taraflı yazıyor zaten.

O partinin adamı.

Sizi sevmiyor.

Sizi karalayıp duruyor.

Vesaire gibi sözlerle eleştiri konusu olan işin üzerini örtme gayretinde olan tiplere dikkat ediniz.

Bunlar yaptıkları işe sahip çıkmak için her türlü kötülüğü yaparlar.

Yanlarında oldukları kişiyi doldurup farklı davranmalarına sebep olurlar.

İster istemez farklı duygular beslemeye başladığınız kişiyi dinlemezsiniz.

Gerçekleri anlatsa bile o anlattığı için sizin ilginizi çekmez.

Hatta yanılttığını düşünürsünüz.

İşte büyüklerin en acı oyunu da budur.

Büyükler büyükleri kandırırlar.

Oynadıkları bu oyunu çocuklar gibi saf duygularla da yapmazlar.

Amaçları hep kazanmaktır.

Hep kazanmanın tek yolu vardır.

O da hile yapmaktan geçer.

İşte adaletsizlik örneğini görüyoruz.

Oyunu kazanmak isteyen biri bir başkasını dolduruyor.

Sonra ne mi oluyor?

Bir sıfır mağlup başladığınız oyundan hüsranla çıkıyorsunuz.

Oyuna alındığınızı bile düşünmeyiniz.

Aslında oyunun içine bile giremediniz.

Dışta örülen duvarlar sizi elediler.

Yani asıl becerinizi yeteneğinizi ya da fikrinizi anlatamadan oyun dışında kaldınız.

Tarih bu tür dalaverelerle doludur.

Bundan sonrada olacaktır.

Yıllar sonra belki birileri ele alıp konu edecektir.

Ancak o zamanda iş işten geçmiş olacaktır.

Demem o ki; “Biri sizi doldurabilir.

Bunun için fırsat bulması tamamıyla sizin elinizdedir.”

Her eleştiren kötü amaç taşımıyordur.

Bazen eleştirenler konuşmak size katkı sağlar.

Dost olun demiyorum.

Ancak dinlemesini bilmek erdemdir.

İşini erdemli yapan insanlar er ya da geç kazanırlar.

Uzun vadeli planlarınız varsa lütfen bu yazdıklarımı yabana atmayınız.

Yanınızda birini kötüleyen varsa önce kötüleyenin geçmişine sonra kötülediği kişiye bakınız.

Öyle değerlendirme yapınız.

İnsanları tanımadan hareket etmek yapılabilecek en büyük hatadır.

Önyargılar yıkılmak için vardır.

Sevgili başkanlar geç olmadan önyargılarınızı yıkınız.

O sizi yıkmadan…

Saygılar…