DOLAR 32,2694 % -0.05
EURO 35,1290 % 0.08
GRAM ALTIN 2.499,21 % 1,34
ÇEYREK A. 4.086,21 % 1,34
BITCOIN 66.761,99 2.258
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

İN-SANAT BAHÇESİ–241

Son Güncelleme :

16 Ağustos 2019 - 14:15

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

KOKULARA ve RENKLERE YASLANMAK

———————————————————-

   Atölyeme her girdiğimde beni saran kokuyla yüzleşirim ilk önce. Dünden kalan ada çayının tütsü kokusu, belki ıhlamurun, karanfilin mekâna sinmiş olan kokuları… İçi içe geçmiş renkler gibi kokuların da senfonisi, insan ruhunu etki altına alışı, ayrıcalıklı bir şeydir.

Bülent Yorulmaz ile başlattığımız “kokuları tanıma” hareketi-çabaları, çok büyük yol almış görünmese de, durağan halimize ciddi bir neşe getirdi. Yaklaşık elli küçük şişe ve her birinin içinde çeşitli, ot, bitki, tohumlar…

İşte; dört küçük şişe, hemen arkamda ki rafın üzerinde. Az önce kapaklarını açtım. Bildik kokularını bir kez daha kokladım. En baştaki fesleğen, kahve ada çayı ve vanilya kokusu! Her biri kendine has özellik, hoş koku taşıyan, doğanın kim bilir kaç milyon yılda geliştirip yarattığı kokular.

Birkaç günde bir arkamda duran küçük rafta ki şişeleri değiştiriyorum. Bundan önce de, biberiye, yasemin, lavanta, karabiber şişeleri duruyordu.

Sağ tarafımda ki duvarda; kokuların rakibi olmayacak derece sanatsal bir duruş sergileyen, renklerin, desenlerin bir araya geliş şenliği yaşanıyor. Osman Hamdi ve Osmanlı Saray Ressamlarından Fausta Zonara; oryantalist ressam olarak biliniyor.

Her iki esirin orijinalleri Pera Müzesinde. Kopyalarını da Pera Müzesinin satış reyonundan aldım. Birisi Osman Hamdi’nin Kaplumbağa Terbiyecisi isimli çalışma. Diğeri Fausta Zonara’nın Kayıkta Sefa çalışmaları…

Osman Hamdi’nin çalışmasında, kırmızı, mor ve kahve renkleri hâkim. Fausta Zonara’nın ise, mavi ve beyazlık…

Renkler de sonsuza adanmış; asıl renklerden öte ara renklerin eşsiz tonları… Tıpkı, kokular gibi; insan aklını ve ruhunu zorlayan, ayrı boyutları sembole eden muhteşem güzellik ve zenginlikler…

HEPİMİZE AİT BAKIŞLAR

——————————-

Fotoğrafa veya resimde ki yaşlı kadına bakınca gördüğümüz şey; hüzün deryası içinde bir kadın… Görmüş, geçirmiş, deneyim sahibi olmuş insan yüzlerinden sadece birisi. Belki de en etkileyici olanlarından; hüznün asalete dokunma, yaslanma sahnesi… Ninelerimizin bakışlarını yakaladım bu Balkan kadınında. Üsküp, Makedonya doğumlu! Çingeneler Zamanı filminde oynadı; bir oyuncu olmaktan öte; belki de kendi yaşamını seyir ettirmeyi düşündü; düşünüldü…    Bu fotoğrafta ne görüyorsunuz? Diye sorsam? Yaşlı bir kadın… Üstelik bolca sigara içen, bir parça erkeksi bakışları olan bir kadın yüzü… Mevsimlerin dört halini, insan ruhuna bulaşan kötülüğün şiddet biçimlerini de öğrendiği belli…

İnsanın, insanlığın ortak özelliğidir; sineye çekilen yüz ve ruh çizgileri; bir ağacın her yıl bedeninde oluşturduğu bir yaşam halkası gibidir; bakışa katkı veren olaylar, deneyimler.

Yeryüzünün ortak bakışları, taşıyıcılarıdır bu yüzler; sanki bütün çileleri, çirkinlikleri, pislikleri kendi bedenlerinde, bir arıtıcı; ARINMAEVİ gibi; en iyi olana, en kutsal ve nadide şeye; bakışa çeviren canlılar.

Ljubica Adzovic, şimdi Sutomore Karadağ’da rüzgârı bol olan bir mezarlıkta; o bakışların hatırına huzur içinde; belki de sigarası halen yanıyor, tütüyor olabilme ihtimalinde…