DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 66.858,94 0.258
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

KENDİNLE İFTİHAR EDEBİLİRSİN ÖLÜM

Son Güncelleme :

06 Temmuz 2019 - 10:26

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Ölüm için ne çok öyküler, destanlar, şiirler üretildi. Hiç şüphemiz olmasın ki, insanın yaşamı devam ettiği sürece, günün gecesi gibi her daim bizi tamamlayan bir kavram; korku, neşe olarak, bizle olacaktır.

 

Kaçınılmaz bir sonun başlangıcıdır ölüm. Dönüşüm onla başlar ve onla sonlanır insanın öyküsü.

 

Otuz altı eserinin 26’sı başyapıt kabul edilen Şekspir’in ölümü anlatan, ölümle sonlanan; Julıus Caesar ve Antonus ve Kleopartra oyunları, ölümün ölümcül ve acılı tarafını bize bırakırken, bu büyük oyunun, yaşam oyunlarımızın sönük çaresizliği içinde açıklaması çok sığ kandırmaca oyunlarına kurban gidişimizin yüzleşmesi de Şekspir zekâsının oyunlarında, apaçık ortadadır.

 

İşte; Sezar’ın 33 bıçak darbesiyle ölürken dahi, bir sürü tanıdığının bıçaklarının bedenine açtığı yara ve acılara önemsizmiş gibi bakarken, sadece en sevdiği arkadaşının bıçak yarasını, derin acısını, ancak bu basitlikte bir sözle en yüce hale getirir; “ Sende mi Brutüs”

 

  Bu büyük acının ölümcül safhasında görmesi gereken şunu görür; geriye kalan, yaşamın içinde bulunan Brutüs, ölen Sezar’dan daha yaralı ve acılıdır…

 

Ya Kleopartra’nın, onun zehirli yılanı koynuna alarak, Antonıus’un ardından yapmış olduğu ölüm dalışı? Yardımcı kadın arkadaşı; insan olan herkese; bütün dünyaya, çok ötelerden; tüm zamanlara seslenir;

 

“Bu viran âlemde, değil mi? Güle güle.

Kendinle iftihar edebilirsin ölüm,

Eşsiz bir sevgilidir aldığın. Kadife pencereler, kapanın.”

 

Arkadaşı Antonius ve Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın ölümleri üzerine, Sezar’ın birkaç sözcüğü; ölüm ile yaşam arasında ki o ince farkı, ancak Şekspir gibi bir dehanın fark edip sunabileceğini düşünmeden edemedim;

 

“ Ah soylu zayıflık!

Eğer zehir içmiş olsalardı, şişerdi vücutları.

Ama sanki uykuda gibi görünüyor kraliçe,

Büyülü tuzağına bir başka Antonius düşürecekmiş gibi.”

 

  SEZAR’A NEDEN BAŞKALDIRDIM!

———————————————————

 

Sezar’ın en yakını, en çok sevdiği arkadaşı, dostu Brutus onu öldürenler arasındadır. Otuz üç bıçak yarasından birkaç tanesi Brutus’e aittir.

 

Halk ayaklanmak üzeredir. Brutus bu durumu açıklamak için canla başla seslenmektedir Romalılara. “Yurttaşlar, Romalılar; dostlarım!” ne çok seslendirir bu sözcükleri; Şekspir’in oyunu içinde…

 

Öldürmenin mazereti mi olur dostlar? Ölümcül olanın öfkesi, geride bıraktığı yaşama isteği, girmez mi rüyalarımızın içinden ak vicdanımızın merkezine? Bir kuyruk gibi, nereye dönersek dönelim, hep arkamızda olan gerimiz gibi; germez mi bizi?

 

Soylu Brutus’un çok önemli açıklamalarını dileyelim;

 

“ Romalılar, yurttaşlar, dostlarım! Dinleyin beni. Şerefim üzerine ant içerim ki doğruları anlatacağım size.

 

Bu mecliste Sezar’ın en yakını nasıl seviyorsa Sezar’ı, ben de en az o kadar seviyorum. Eğer o kişi olursa; neden, ona başkaldırdığımı, işte cevabım;

 

Sezar’ı az sevdiğimden değil, Roma’yı çok sevdiğimden yaptım. Sezar’ın yaşamasını ve sizin köle olarak ölmenizi, Sezar’ın ölüp sizin özgürce yaşamanıza tercih etmez misiniz?

 

Biliyorum ki Sezar beni severdi; Kederim derindir kaybı için. Mutluluğuyla neşelenir, onuruyla gurur duyardım; ithtirası yüzünden öldürmek zorunda kaldım.

 

Sevgisi için gözyaşı, kaderi için sevinç, yiğitliği için gurur, ihtirası için ölüm var.”