DOLAR 32,2234 % -0.11
EURO 34,9331 % 0.17
GRAM ALTIN 2.444,47 % 0,49
ÇEYREK A. 3.996,71 % 0,49
BITCOIN 61.308,53 0.13
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 21°

“ÇİFTÇİNİN ZARARI NASIL GİDERİLECEK?”

Son Güncelleme :

04 Haziran 2020 - 12:50

Normalleşme adımlarının atılmaya başlamasıyla birlikte esnaf ve iş insanlarının hükümetten birçok beklentisinin oluştuğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, “Haykıran sadece esnaf ve sanatkârlarımız değil; çiftçilerimiz, üreticilerimiz de haykırıyor. Onlar da bitik vaziyette. Çiftçiye kanunen hak ettiği destekler verilmiyor. Tabi afete uğrayan, ancak ÇKS kaydı olmayan çiftçilerimizin sorunlarını nasıl çözeceksiniz, zararlarını nasıl gidereceksiniz?” şeklinde konuştu.

“ESNAF BU BORÇLARI NEYLE ÖDEYECEK?”

CHP Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, düzenlediği basın toplantısında gündeme dair önemli açıklamalara yer verdi. Öztrak, esnafın korona tedbirleri nedeniyle daha zor günler yaşadığına dikkat çekerek, “Hükümet şimdi ‘esnaf ve sanatkâr kaldığı yerden ticari faaliyetlerine devam edecek’ diyor. İyi de, bu nasıl olacak? Zaten borca batırılmış esnaf, neredeyse 10 haftadır siftah etmedi, tek kuruş kazanmadı. Halk bank tarafından üç ay süreyle ertelenen borçların şimdi ödeme zamanı yaklaşıyor. Bu arada işletmelere diyorsun ki sosyal mesafe önlemleri nedeniyle tam kapasite çalışma. 10 masalı kahvehane, lokanta ancak bunun yarısı kadar masayı açabilecek, eskisinin yarısı kadar müşteriye hizmet verecek. Bu kuaförler için de geçerli, diğer esnaflar için de geçerli. Taksi, minibüs, otobüs eskisi kadar müşteri alamayacak. Peki, esnaf bu borçları neyle ödeyecek? Bildiğimiz bir şey var: ‘Arpacıya borç eden, ahırını tez satar.’”

Öztrak açıklamasının devamında şu önemli başlıklara da yer verdi;

“HAVAYA BAKIP ISLIK ÇALMAYIN”

“Esnafımızın, iş insanlarımızın hükümetten talepleri var. Hükümet havaya bakıp, ıslık çalarak bu taleplerden kaçamaz. Öyle tek bir idari kararla, ‘ticari hayatın ve ekonomik yaşamın yeniden normale döneceğini’ kimse beklemesin. Ticari ve ekonomik hayatın düzene girmesi için hükümete ciddi görevler düşüyor. İş dünyamız kısa çalışma ödeneği süresinin uzatılmasını istiyor. Esnaf kira yardımı istiyor. Doğalgaz, su, elektrik faturaları yılsonuna kadar faizsiz ertelensin diyor. 2,5 aydır kapalı olan kahvehaneler, ‘bana hiç olmazsa bir asgari ücret kadar destek verin’ diyor. 2,5 aydır siftah yapmayan esnafımız, ‘kapalı kaldığım dönem için Bağ-Kur ve SGK primlerini devlet ödesin” diyor. Esnaf hükümete, ‘bu yıl ödeyeceğim vergiyi, harcı, rüsumu ertele’ diyor. ‘Kira stopajını benden alma’ diyor. ‘Bu yıl MTV alma diyor. Arabamda boş tutmak zorunda olduğum koltukların parasını öde’ diyor. ‘Kredilerin faizini yılsonuna kadar devlet ödesin’ diyor. Esnaflarımız, sanatkârlarımız “bunlar olmazsa ben bittim” diye haykırıyor.”

“ESNAFIN DA ÇİFTÇİNİN DE DERDİ BÜYÜK”

“Peki bunlar çok sıra dışı talepler mi? Hayır. Dünyadaki diğer ülkelere baktığınız zamanda onlarda bunu yapıyorlar. Yetmiyor daha fazlasını yapıyorlar. Mahrum kaldığı kârın yüzde 80’ini, gelirin yüzde 80’ini esnafın cebine koyuyorlar. Haykıran sadece esnaf ve sanatkârlarımız değil; çiftçilerimiz, üreticilerimiz de haykırıyor. Onlar da bitik vaziyette. Çiftçilerimiz, salgın yetmezmiş gibi, bu yıl bir de çok çeşitli afetlerle uğraşmak zorunda kaldılar. Mayıs ayının ikinci yarısında 46 ilimizde üreticilerimiz ‘don, sel, dolu, ani sıcaklık değişimi’ gibi ciddi doğal afetleri göğüslemek zorunda kaldı. TARSİM bu haliyle çiftçilerimizin derdine derman olamıyor. Çiftçilerin ekip biçtiği, ancak çiftçi kayıt sistemi dışında kaldığından hem destek alamadığı hem de sigorta yaptıramadığı ciddi araziler var. Örneğin, Adana’da ekilip biçilen alanın sadece yüzde 40-45’inin ÇKS’de kaydı var. ÇKS kaydı olmayan çiftçi, sokağa çıkma yasağından çiftçiden sayılmıyor, evinden bile çıkamıyor. Çiftçiye kanunen hak ettiği destekler verilmiyor. Tabi afete uğrayan ancak ÇKS kaydı olmayan çiftçilerimizin sorunlarını nasıl çözeceksiniz, zararlarını nasıl gidereceksiniz?”

“ÇAY ÜRETİCİSİ KAN AĞLIYOR”

“Darbe, marbe laflarıyla bu soruyu geçiştirmeye, kulağınızın üstüne yatmaya kalkışmayın. Çiftçilerimiz bu sorulara yanıt bekliyor. Bizde yanıt bekliyoruz. Karadeniz’de çay üreticilerimiz perişan. Üretimde dünya beşincisi, tüketimde dünya birincisi olduğumuz bir üründe, üreticilerimiz şimdi kan ağlıyor. Her sene hep aynı hikâye… ÇAYKUR üreticiye uyguladığı kontenjanı indirince, özel sektör durumu fırsata çevirip yaş çayın fiyatını yerlerde süründürüyor. Çay üreticileri hükümetten özellikle üç şey istiyor: ‘Kota ve kontenjan uygulamasına ÇAYKUR derhal son versin’, ‘özel kesime taban ve tavan fiyat uygulamasına geçilsin’,  ‘taban fiyatının altında ürün alan cezalandırılsın’, ‘çay kanunu acilen çıkarılsın.’”

“KAZANA NE KORSAN KEPÇENDE O ÇIKAR”

“Hükümete sesleniyoruz: Kazana ne korsan, kepçende o çıkar. Bırak artık çiftçinin, üreticinin yakasını, bıçak kemiğe dayandı. Bunların hali, takati kalmadı. Tarladan, sofraya gıda güvencesini sağlayamazsak, geleceğe güvenle bakamayız. Bunu bütün dünya anladı. Salgın sürecinde aldığımız önemli derslerden biri de bu oldu.” Habertrak/Özlem İnan