DOLAR 32,2632 % 0.06
EURO 34,7351 % -0.13
GRAM ALTIN 2.403,31 % -0,25
ÇEYREK A. 3.929,41 % -0,25
BITCOIN 63.357,21 0.424
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

EĞİTİM SİSTEMİ SINIFTA KALDI

Son Güncelleme :

19 Kasım 2020 - 11:20

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Barış Özer, “31 Ağustos 2020’de başlayan yüz yüze eğitimin COVID-19 vaka artışlarına bağlı olarak yeniden uzaktan eğitime geçilmesi” kararının doğru bir karar olmadığını vurguladı.

Eğitimin en iyi yüz yüze yapılacağını, ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda da sınıfta kaldığını belirten Özer, “Eğitim, okullarda ve yüz yüze mümkündür. Fakat gelinen koşullarda pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime imkan kalmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de başarılı bir sınav verememiştir.” Şeklinde konuştu.

“TÜM UYARILARA RAĞMEN HÜKÜMET TARAFINDAN GEREKLİ TEDBİRLER ALINMADI”

Eğitimde gerekli tedbirlerin alınmayışının bedelinin yaşanan can kayıpları ile ödendiğine dikkat çeken Özer, “Covid-19 nedeniyle bazı sınıflarda yüz yüze eğitimin başlatılması sonrasında yaşanan vaka artışlarına bağlı olarak yeniden uzaktan eğitim uygulamasına geçileceği açıklanmıştır. Vaka sayılarındaki artışın sadece bir gerekçesi olan yüz yüz eğitim sürecinde tüm uyarılara rağmen hükümet tarafından gerekli tedbirler alınamamış, personel ihtiyaçları, temizlik malzemesi temini gibi pandemi açısından olmazsa olmaz ihtiyaçlar Bakanlıkça karşılanmadığı gibi başlangıçta söylenen öğrencilere ücretsiz maske dağıtılması da hayal olmuştur. Tüm bu vurdumduymaz tavırlar ve tedbirsizlikler öğrenci, öğretmen ve ailelerinin Covid-19’a yakalanmalarına yol açmış, sağlık sorunları ve hayatların kaybedilmesi ile sonuçlanmıştır.” İfadelerini dile getirdi.

“EĞİTİM SAĞLIKLI KOŞULLAR VE SAĞLIKLI BİREYLERLE MÜMKÜNDÜR”

Özer, sözlerini “Gelinen noktada yeniden yüz yüze eğitime ara verilerek uzaktan eğitime geçiş kararı alınmıştır. Tabii ki eğitim de sağlık kadar önemlidir fakat eğitimin yapılabilmesi sağlıklı koşullarda ve sağlıklı bireylerle mümkündür. Bakanlığı aynı hataları yapmaması için uyarıyoruz. 31 Ağustos 2020’de başlayan süreçte Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de başarılı bir sınav verememiştir. Yapılan yanlışlıklar ve çözüm önerileri noktasında hazırladığımız raporları Bakanlığa ulaştırdığımız halde sonuçsuz kalmıştır.” Diyerek sürdürdü.

“PANDEMİ NEDENİYLE YÜZ YÜZE EĞİTİME İMKAN KALMADI”

Özer, eğitim sürecinin yönetilirken fırsat eşitliğinin temel alınması gerektiğini belirterek, “Eğitimin uzaktan yöntemlerle yapılabilmesinin ya da yeterli verim alınabilmesinin imkansızlığı ortadadır.  Eğitim okullarda ve yüz yüze mümkündür. Fakat gelinen koşullarda pandemi nedeniyle yüz yüze eğitime imkan kalmamıştır. Milli Eğitim Bakanlığı yüz yüze eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde de başarılı bir sınav verememiştir. Uzaktan eğitim süreci yönetilirken fırsat eşitliği temel alınmalıdır. Bunun için tüm öğrencilerin uzaktan eğitime erişimi sağlanmalıdır. Öncelikle tüm öğrencilerin uzaktan eğitimin temel aracı olan bilgisayar/tablet gibi cihazları karşılanmalıdır.” İfadelerini kullandı.

“ÖĞRETMEN VE ÖĞRENCİLERİN CİHAZ TEMİNLERİ KOLAYLAŞTIRILMALI”

İmkanı olmayan tüm öğrencilere de tablet verilmesi gerektiğinin altını çizen Özer, “Öğretmen ve öğrencilere vergilerin sıfırlanması gibi yöntemlerle teşvikler uygulanarak cihaz teminleri kolaylaştırılmalıdır. İmkanı olmayan tüm öğrencilere ücretsiz tablet dağıtımı hızla gerçekleştirilmelidir. Öğrencilere verilen ve EBA dışında kullanılamayan ücretsiz internetin yetersizliği ortadadır.  Öğretmen ve öğrencilere yönelik ücretsiz ve sınırsız internet uygulaması getirilmelidir. Öğrenci ya da öğretmenlerin sabahtan akşama kadar ya da gece geç saatlere kadar bilgisayar başında bulunmalarının pedagojik olmadığı hatta sağlık açısından da sakıncalı olduğu ortadadır. Bu nedenle uzaktan eğitimde yapılacak ders sayıları azaltılmalı, ders saatleri mesai saatleri ve günleri dışına taşmamalıdır.” Diye konuştu.

“ÖĞRETMENLERİN ÖZLÜK HAKLARINA DOKUNULMAMALIDIR”

“Eğitim-İş olarak Bakanlığı bir kez daha uyarıyoruz; pandemi sürecinin sorumlusu öğretmen ya da öğrenciler değildir.” Vurgusu yapan Özer, sözlerini şöyle noktaladı:  “Dünyayı sarsan pandemi sürecinde eğitimdeki sorunların aşılması tüm paydaşların ele ele vermesi ile mümkün olacaktır. Bunun için tüm çocuklarımıza eşit eğitim odaklı bir yaklaşım ve uygulama bekliyoruz. Uygulama için pedagojik yaklaşımlarla planlamalar yapılmalı, ekonomik olarak zor durumda olan öğretmenlerin özlük haklarına dokunulmamalıdır.”

Habertak/Özlem İnan