Kent kimliğine kazandırılacak

Uluslararası literatürde Fransızca ismi “Rouge d’Andrinople” olarak anılan Edirne Kırmızısını kent kimliğine kazandırmak adına bilimsel, kültürel, sanatsal ve birçok alanda çalışmalar başlatan ve bu doğrultuda Edirne Kırmızısı Stratejik Planı oluşturan Trakya Üniversitesi, stratejik planın bir parçası olan “Bilimsel-Akademik Çalışmalar” kapsamında 20 Ekim 2020 Salı günü “1. Uluslararası Edirne Kırmızısı e-Sempozyumu” düzenledi. Türkiye, Yunanistan ve Romanya’dan 6 bilim insanı ve araştırmacının katıldığı sempozyumda Edirne Kırmızısı; turizm, moda, tekstil, kimya, tarih ve eczacılık alanlarında değerlendirildi.

SEMPOZYUM GERÇEKLEŞTİRİLDİ

Covid-19 önlemleri nedeniyle internet üzerinden gerçekleştiren sempozyumun açılış konuşmasını gerçekleştiren Sempozyum Genel Koordinatörü Orkun Akman, Edirne Kırmızısının ilk kez uluslararası bilimsel bir etkinlikte böylesine geniş kapsamlı olarak değerlendirildiğini söyledi. Trakya Üniversitesi olarak, binlerce yıllık geçmişe sahip Edirne’nin onlarca kültürel değerlerinden biri olan Edirne Kırmızısına dair birçok alanda çalışmalar başlattıklarını ifade eden, bu çalışmalardan birinin de “1. Uluslararası Edirne Kırmızısı e-Sempozyumu” olduğuna dikkat çeken Orkun Akman, Edirne Kırmızısının kent kimliğine ve belleğine kazandırılması açısından Trakya Üniversitesi’nin başlattığı çalışmaların devam edeceğini söyledi.

“DEĞERLERİMİZİN FARKINA VARIYOR VE ORTAYA ÇIKARIYORUZ”

Sempozyumda katılımcılara hitaben bir konuşma yapan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu ise Edirne’nin 8 bin 300 yıllık tarihiyle pek çok medeniyete ev sahipliği yaptığını ve stratejik konumuyla çok sayıda değere sahip olduğunu belirtti. Trakya Üniversitesi’nin Edirne’nin önemli bir değerini gün ışığına çıkardığını ifade eden Rektör Erhan Tabakoğlu, “Bu anlamda da hem çok mutluyuz hem de onurlu ve gururluyuz. Edirne, özellikle 1361’de Osmanlı’nın buraya gelmesiyle yaklaşık 100 yıl başkentlik yapan, İstanbul’un fethedilmesinin ardından ikinci başkent olarak değerlendirilmiş bir şehir. Büyük bir imparatorluğun başkenti olduğu için burada birçok bilim insanı, sanatçı, mimar, usta çalışmalar yapmış. 500 yıl kadar önce İspanya’dan gönderilen Yahudilere de kucak açan bu topraklar, pek çok medeniyetin ve dinin de bulunduğu bir medeniyet oluşturmuş. Edirne, bu masal dünyasını yaşadığı yıllardan sonra maalesef işgallerle, yağmalarla ve var olan değerli insanlarını göçlerle, ölümlerle kaybettikten sonra bir hafıza kaybına uğruyor. Şimdi biz tekrar değerlerimizin farkına varıyoruz ve ortaya çıkarıyoruz. “dedi.

Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun selamlama konuşmasının ardından sempozyum başladı. Sempozyumun ilk oturumu, İstanbul Aydın Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karadağ başkanlığında yapıldı. Oturumda; Trakya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emel Gönenç Güler “Edirne Kırmızısının Turizmdeki Yeri”, University Ecclesiastical Academy of Thessaloniki’den Prof. Dr. Ioannis Karapanagiotis “Akdeniz Kültür Mirasının Nesnelerindeki Kök Boyasının HPLC Kullanılarak Belirlenmesi” ve Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesinden Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Gedik de “Edirne Kırmızısı ve Üretim Yöntemi” başlıklı sunular yaparak sempozyuma katkı sağladı.

Sempozyumun ikinci oturumunun başkanlığını ise Trakya Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Emel Gönenç Güler yaptı. Bu oturumda ise İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Karadağ “Türk Kırmızısı Reçetesi, Patenti ve Sanayi Ölçeğinde Yeniden Üretimi”, Romanya Ulusal Tarih Müzesi’nden Dr. Irina Petroviciu “Romanya Koleksiyonlarından Doğuya Özgü Kumaşlarda Kırmızı Boyalar” ve Trakya Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Öğr. Üyesi Nilgün Becenen de “Neden Edirne Kırmızısı?” başlıklı sunumlarını yaptı. Haber Merkezi