DOLAR 32,2695 % 0.08
EURO 34,7029 % -0.24
GRAM ALTIN 2.400,90 % -0,35
ÇEYREK A. 3.925,47 % -0,35
BITCOIN 63.068,27 -0.562
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

Plansız Sanayileşme her alanı risk altına aldı

Son Güncelleme :

25 Ocak 2019 - 14:00

Türkiye’nin en fazla göç çeken ilk 5 ili arasında yer alan Tekirdağ’ın, gelişen sanayisinin dış ticareti yükselttiği, ancak hızlı sanayileşmenin iyi programlanamaması nedeniyle “Plansız Sanayileşme Tuzağı” riski yarattığı bildirildi.

TARIMSAL ÜRETİM TEHDİT ALTINDA

TRAKYAKA’nın Bölgesel Kalkınma Dinamikleri adı altında yaptığı araştırmaya göre; Tekirdağ bin 500’ü aşkın sanayi kuruluşuyla Türkiye’nin en çok göç çeken illeri arasında yer alarak plansız sanayileşmenin de etkisi altında. Tarımdan çevre sorunlarına kadar her alanı etkisi altına alan plansız sanayileşmenin tehlikesine dikkat çekilerek “Tekirdağ’da tüm sanayileşme sürecine rağmen tarım sektörünün hala göreli ağırlığı bulunmaktadır. Ancak, su, hava ve toprak kirliliğinin tarımsal üretim için yarattığı risklere ilaveten, tarım sektörü, toprak parçalanması, tarım arazilerinin yok olması ve köylerin boşalması ve genç nüfusun tarım sektörünü tercih etmemesi nedeniyle ciddi bir tehdit altındadır.” Değerlendirmesi yapılıyor.

ÇEVRE VE TARIMDA CİDDİ SORUNLAR

Tekirdağ için plansız sanayileşmenin çevre tahribatında büyük risk taşıdığına işaret edilerek, “Hızlı sanayileşme Tekirdağ için parlak bir performans yaratsa da, bu sanayileşmenin aldığı özgün biçim kendi içerisinde sorunları da barındırmaktadır. Çünkü hızlı sanayileşme süreci başından iyi planlanıp yönetilememiş ve bu nedenle, çevre, tarım ve sosyal yapıda sorunlara yol açmıştır. Sorunların bugün ulaşmış olduğu nokta, bizatihi sanayileşme sürecinin devamı açısından da risk yaratmaktadır.” İfadelerine yer verildi.

ÇEVRE SORUNLARI SANAYİNİN GELİŞİMİNE ENGEL

Plansız sanayileşmenin getirdiği çevre sorunlarının, sanayileşmenin önündeki en büyük engel haline geldiği kaydedildi. Düşük teknolojiye dayalı sanayileşme yapısı nedeniyle şimdilerde yaratmış olduğu çevre tahribatı nedeniyle sanayi sektörünün tıkanma riski ile karşı karşıya kaldığı belirtilerek, “Tekirdağ’da 1970’lerde başlayan plansız sanayileşme furyasında, ulaştırma ana arterleri üzerindeki tarım arazileri, verimine bakılmaksızın sanayi tesislerine açılmış ve bu tesisler çevre boyutu dikkate alınmaksızın inşa edilmişler ve bu durum toprak ve suda ciddi sıkıntılar ortaya çıkartmıştır. Su kaynakları hem tükenmiş, hem de kirlenmiştir. Bugün gelinen noktada, çevre kirliliği, sanayinin daha fazla gelişiminin önündeki en önemli engel haline gelmiştir.” İfadeleri kullanıldı.

ÇARPIK KENTLEŞME VE ASAYİŞ SORUNLARI

Göç alan Tekirdağ’ın asayiş ve çarpık kentleşme sorunlarını da etkisi altına aldığı belirtilerek, “Hızlı sanayileşme sürecinin başından iyi planlanıp yönetilememiş olması, gelen göç dalgalarının sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında ve kentlerin artan nüfusa cevap verebilecek biçimde değişmesine engel olmuştur. Bu durum çarpık kentleşme ve asayiş sorunlarına yol açabilmekte, kent dokusu nitelikli işlerde çalışacak nitelikli elemanların ve yöneticilerin taleplerine uyum sağlayamamaktadır.” Vurgusu yapıldı.

“OSB’LER DIŞINDA SANAYİ TESİSLERİNE İZİN VERİLMEMELİ”

“Tekirdağ’da ekonomik modelin önündeki en büyük kısıt çevre sorunlarıdır. Özellikle su kaynaklarının kirlenmiş ve azalmış olması, birçok sanayi kolunun Tekirdağ’da faaliyetini engeller hale gelmiştir.” Açıklamasına yer veren araştırma, plansız sanayileşmenin önüne geçmede ki kent hedefini ise şu şekilde hedeflediğini ifade ediyor: “İlin geçmiş ekonomik mucizesinin yerini ekonomik çöküntüye bırakmaması için sanayileşmenin planlı olması, arıtma sistemlerinin kurulması, OSB’ler dışında sanayi tesislerine izin verilmemesi gibi bir dizi önlemi kararlılıkla harekete geçirmek gerekecektir. Tekirdağ’da devam etmesi muhtemel hızlı nüfus artışının gerektireceği sosyal mekanizmaların oluşturulması ve kentin nitelikli işgücünün taleplerine ihtiyaç verecek sosyal ve kültürel aktiviteler açısından zenginleştirilmesi gerekecektir. Tekirdağ’da gerçekleştirilen üretimden doğan vergi tahakkukunun ilde kalmasının sağlanması durumunda, kentsel altyapıya ilişkin önlemlerin finansmanı daha rahat karşılanabilecektir.”

Habertrak/Özlem İnan