DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 67.204,28 0.084
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 19°

Tekirdağ bağcılığı çeşitleniyor

Son Güncelleme :

18 Mayıs 2019 - 14:54

 

[responsivevoice_button voice=”Turkish Female” buttontext=”Oku”]

 

Tekirdağ bağcılık alanında üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi adına çalışmalar aralıksız devam ediyor. 

Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından Tekirdağ bağcılığı için çalışmalar aralıksız devam ediyor.  Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cengiz Özer, 1970’li yıllardan itibaren melezleme ıslahı ile yeni üzüm çeşitlerini geliştirip, bağcılık sektörüne sunmaya devam ettiklerini bildirdi.

Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Cengiz Özer, yıllardan beri çalışmalarını aralıksız devam ettirdiklerine değinerek, “Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü çok köklü bir kuruluş.1930 yılında faaliyete geçen bir kuruluş.1958 yılından beri araştırma faaliyetlerine devam etmekteyiz. Başlangıçta ki kuruluş amacımız bölge bağcılarını Amerikan asma fidanı üretip, dağıtmak daha sonra bağcılıkla ilgili bütün disiplin dallarında araştırma ve geliştirme faaliyetleriyle birlikte çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi.

“Asma genotip zenginliğine sahibiz”

Tekirdağ Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Cengiz Özer, ülkenin bütün asma çeşitlerinin toplanmaya çalışıldığını ifade ederek, “Önemli görevlerimizden bir tanesi ülkemizin bütün asma genetik kaynaklarını toplamak, muhafaza etmek ve bunların üzerinde bilimsel araştırma çalışmalarını yürütmek. Ülkemiz asmanın Dünya’ya yayıldığı ana coğrafya içerisinde bulunmakta. Yani asmanın gen kaynakları içerisinde ülkemiz yer almaktadır. Dolayısıyla çok önemli bir çeşit zenginliğine, asma genotip zenginliğine sahibiz.1965 yılından beri yürütülen bir projede ki bu proje belki de ülkemizde yürütülen en uzun soluklu proje. Ülkemizin bütün asma çeşitleri toplanmaya çalışılıyor. Hali hazırda bin 435 adet yerli asma genotipi toplanmış ve milli koleksiyon bağında muhafaza edilerek, yetiştirilmektedir. Üzerinde çalışmalar yürütülmektedir. Bunlar içerisinden sofralık yetiştiriciliğe uygun olanlar, üzüm işlemeye en uygun olanlar seçilmekte ve bu şekilde çalışmalarımız yürütülmektedir” şeklinde konuştu.

“İki çeşidimizi tescil ettik”

Bu asma genetik kaynakları içerisinde sevindirici olan bir yön olduğunu vurgulayan Dr. Cengiz Özer, “İki çeşidimizi Karamenüş ve Yayla çeşidimizi tescil ettik. Üreticilerimizin emrine sunmuş durumdayız. Çalışmalarımız bunlarla bitmiyor tabi ki en önemli görevlerimiz içerisinde kurum olarak sayabileceğim yeni üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi bu da ağırlıklı olarak melezleme ıslahı çalışmalarıyla yürütülüyor. 1970’li yıllardan itibaren melezleme ıslahı ile yeni üzüm çeşitlerini geliştirip, bağcılık sektörüne sunmaya devam ediyoruz. Hali hazırda iki tane ıslah programından 17 üzüm çeşidini elde ettik. Üreticilere ve sektöre kazandırmış durumdayız. Tekirdağ Sultanı, Tekirdağ Misketi, Bozbey, Özer Beyazı, Cengizbey, Gönülçelen gibi çekirdeksiz erken veya geç dönemde oluma eren yeni üzüm çeşitleri elde ettik. Bunların üretim materyallerini yoğun bir şekilde çoğaltıp, öncelikle fidancılık sektörüne daha sonrada bağcılık sektörümüze, üzüm yetiştiricilerimize kazandırmak istiyoruz. Bu çeşitlerden Tekirdağ Sultanı ve Bozbey çekirdekli olmakla birlikte çok verimli ve erkenci çeşitler. Çalışmalarımız bağcılığın bütün disiplin dallarında yürütülüyor” diye konuştu.