“TOPLUMU İLERİYE ONLAR TAŞIYACAK”

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Hüseyin Eren, toplumu ileriye taşıyacak üstün zekalı öğrencilere yönelik projelerin yeterli olmadığını söyledi.

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Eren; “Bir toplumu ileriye götürecek, artı değer katacak, sanayisini geliştirecek çok özel çocuklar (üstün zekalı) vardır. Zeki öğrenciler vardır. Bunlar her toplumda bulunurlar ve toplumların nüfusa oranları yüzde 1-2 arasındadır. Her ne kadar bilim sanat merkezi dediğimiz bir bölümde bu çocuklarla ilgilenilse de, bu çocuklarla ilgili projeler üretilmiyor.” dedi.

Eren, açılamasında; “Bütün ülkede olduğu gibi Tekirdağ’da da özel eğitim öğrencileri üç kategoride değerlendiriliyor. Bunlar hafif, orta ve ağır kategorileridir. Bu öğrenciler ilgili devletimiz bir sürü plan, proje üretiyor ve uyguluyor. Bu çocuklara iş olanakları da yaygın biçimde. Ama son zamanlarda bu öğrencilerin bazıları çift engelli  olarak tespit edilmiş ve okullarda diğer öğrencilerle yani tek engelli öğrencilerle aynı ortamı paylaşmalarının yasal açıdan uygun olmadığı belirtilmişti. Biz bunu İl Milli Eğitim Müdürümüze aktarmıştık. Sağ olsun o da bu öğrenciler ile ilgili bir çalışma yapmış. Henüz teyit ettiremedik fakat bu tip çift engelli öğrencilere özel sınıflar açıldığını duyduk.” diye konuştu.

“BU ÇOCUKLARA YÖNELİK PROJELER YETERSİZ”

Eğitim İş Tekirdağ Şube Başkanı Eren; “Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuda yaptığı harcamalar, bütçe, plan projeler oldukça yaygın. Ancak biz sendika olarak şunu da istiyoruz. Bir toplumu ileriye götürecek, artı değer katacak, sanayisini geliştirecek çok özel öğrenciler (üstün zekalı) vardır. Zeki çocuklar vardır. Bunlar her toplumda bulunurlar ve toplumların nüfusa oranları yüzde 1-2 arasındadır. Her ne kadar bilim sanat merkezi dediğimiz bir bölümde bu çocuklarla ilgilenilse de, bu çocuklarla ilgili projeler üretilmiyor. Oysa Türkiye’ye çağ atlatacak, artı değer katacak bu çocuklar bilimle tanıştırılmalı, bilimsel olarak çalışma yapacak ortamlar hazırlanmalı ve bu bilimsel buluşlarla sanayi birbiri ile ilişkilendirilmelidir. Çünkü bu çocuklar, bütün dünyada istediği ülkeye gidebilir, istediği ülkede çalışmalar yapabilir. Zaten bunu Türkiye, beyin göçü adı altında çok yaşıyor. Ama bu çocukların Türkiye’de kalması için onlara çalışma şartları, sanayi ile buluşma şartları getirilmeli diye düşünüyorum. ”diyerek sözlerini tamamladı.  Habertrak/Serhat Yeşilipek