ALMAN SAFLIK YASASI

 

İşi gücü bırakıp sadece bir millete hayranlık duyacağımı-duyduğumu düşünenleri şimdiden bu düşünceden vazgeçmeye davet ediyorum. Amacım bir içkinin reklâmını da yapmak değil. Peke nedir esas amacın; derseniz; istikrar, ciddiyet ve marka yaratacak beceri, ustalık, kararlılık ve bilime olan düşkünlük derim.

 

Meşhur bir söz vardır ya; “ Sapla saman birbirine karışmış!” Ülkemizde “İçki” değince, tüyleri diken diken olanlar da var, hemen sofrayı kurup gevşeyenler de var. Gezi, piknik deyince sadece; yeme-içmeyi düşünenlerin felsefesini kabul etmediğim gibi, içkiye “ suçlu” muamelesi yapılmasını da hiçbir zaman anlamadım. Her şey insanın iradesi, eğitimi ve alışkanlığıyla yakından ilgili! Batı dünyası; “ İçki kültürü “yaratalı, bu alanda dev markaları dünyaya tanıtalı ve süreli çok oldu. Buraya konu edeceğim-ettiğim bira markası da, onun formülü de çok eskilere gidiyor. Ne kadar mı? 1516 yıllarına kadar. Yani, Osmanlı İmparatorluğunun yükselme zamanları; Yavuz Sultan Selim zamanına kadar gidiyor.

 

Saflık Yasası dedikleri şey; bir markanın, tadına, tuzuna, mayasına standart getirmek! Ve bu malı, ulusal bilinçten öte taşıyarak uluslar arası sahneye kabul ettirmek. Bu içkinin şişesinin üzerinde şu yazıları okudum;

 

“ Münih Teknik Üniversitesi Araştırma Merkezi-Alman Saflık Yasası-1895’ten beri… “

 

Piyasası olan tutulan bir içkinin geçmişi dopdolu; içinde, geleneksel çabaların yanında bir üniversitenin de ismi var. Bir imparatorluk kurmuş olan milletimin marka konusundaki duyarsızlığına dokunmadan edemeyeceğim.

 

Biraz şehir ve biraz ülke sevgisi olan her duyarlı insan; en yakınındaki markanın bir anda uçup gitmesine üzülür; içi yanar… Şehrimizin markalarından, marka yaratan işletmelerinden birisini anmak isterim. Tekirdağ Şarap ve İçki Fabrikası; şimdi nerede? Yerinde yeller esiyor. Niçin satıldı; ülkemize, milletimize satılışından dolayı ne fayda getirdi; anlamak çok zor! Anlaşılamaz bir kayıp… Onlarca marka yaratmış bir mekân; gözlerimizin önünde eriyip gitti…

 

Tekirdağ’ın marka yaratacak, şehrimizin ve bölgemizin kaderini değiştirecek bir üniversitemiz var; Namık Kemal Üniversitesi. Büyüklüğü, içindeki öğrencilerin çokluğu çoktan bir kasaba büyüklüğüne ulaştı. Yarattığı markaları duyan, bilen var mı? Dünya çapında, şehrimizin, ülkemizin ismini duyurmak için ne gibi yollar alıyor; ne gibi çalışmalar yapıyor? Sadece, mekânların büyümesi, öğrencilerin çoğalması; niteliğe, markalaşmaya ve geleceğimize nasıl bir katkı-yarar sağlıyor; anlamak istiyorum…