DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 67.170,01 1.344
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

ANITLARA YAPILAN AYIPLAR SUSARAK ÖRTÜLEMEZ

Son Güncelleme :

20 Kasım 2020 - 13:32

ŞEHİT ÖĞRETMENLERİMİZ, TÜRK ULUSU SİZİ UNUTMAYACAKTIR!

 

Türk insanı olarak sloganları, fıkraları seviyoruz. Birkaç sözcükle dünyayı anlatır, dünyayı ayağa kaldıracak insanlarımız; yöneticilerimiz dahi çıkıyor. Ama kazın ayağı hiç de öyle değil. Bugünün dünyasında, matematiği, kimyayı, fiziği, sanatı, felsefeyi, tarihi önemsemediğinizde çocuklarımızı da önemsemiyor, kaybetme telaşını yaşıyoruz.

 

Medeniyetler; günü, geleceğe taşımak için deneyime, bilime ihtiyaç duydukları kadar manevi hatıralara, köprülere, bağlantılara da ihtiyaç duyarlar. O,manevi ihtiyaç slogandan öteye geçmemişse; gelecek kuşaklara da anlatacağı, aktaracağı bir şey kalmıyor.

 

Bunun adı ne oluyor o zaman? Yozlaşmanın bir biçimi; hafızasını yitirmiş şehirler, nesiller, uygarlıklar da asimile olup bir başka kültürün içinde erimeye mecbur kalırlar; nice, kaybolmuş, YİTİK uygarlık gibi…

 

Eski Mezarlığın hemen karşısında, Şht. Yüzbaşı Mayadağlı Caddesinin hemen kıyıcığında çok güzel bir ANIT var. Şehit Öğretmenlerimiz Anıtı. Mustafa Kemal’in portre çalışmasının hemen altında iki öğretmen; birisi erkek, diğeri kadın! Erkek öğretmen; her iki bedeni saran Türk Bayrağını sımsıkı tutarken, kadın öğretmenin elinde de çocuklarımızı daha ileriye taşıyacak öğretilerle dolu kalınca bir kitap.

 

Bu anıt, başta Şarköylü Şht. Öğretmen Neşe Alten olmak üzere yaklaşık 150 öğretmenimize adanmış. Onların isimlerini taşıyan bir plaket-onurluluk şunu anlatıyor; Sevgili Türk Ulusu, bize yaptığınız bu anmalık hatırayı bile bakamıyorsunuz. Bakınız, plaketimiz-onurluluk paslı, anıtımızın duvarlarının boyaları dökük; sizlere yakışıyor mu bu? Diyorlar; içleri sızlayarak…

 

Anıt plaketin şehit öğretmenlerinin isimlerinin üzerinde büyük harflerle;

 

“İNANDILAR, ÖLDÜLER” yazısının anlamı ne? Bu vatan, çocuklarımızın geleceği adına ölen bu insanlara yapılacak maddi ve manevi katkı bu mudur? Bundan ibaret midir?

 

Bu şehrin KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ anıtlarla ilgili zayıf bir karneye sahip! Niçin? Yoksa şehrin kültürüne, turizmine katkı sağlayacak yöneticiler yok mudur Tekirdağ Kültür ve Turizm Müdürlüğünde? Kültür Bakanlığı ve ilgili amirler, bu müdürlüğe gerekli soruları soramıyor mu?

 

1980’lerde turizmi olan Süleymanpaşa Tekirdağ’ın şimdi neredeyse yok hükmünde… Bırakın, dış turizmi, kendi içimizdeki insanları dışarı çıkartamıyoruz. Niçin? Büyük kapıların, lüks odaların ardına saklanan yöneticilerin bütün bunlarda payı var mıdır? Varsa, özellikle; T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın MİSYON ve VİZYON önceliğine bir kez daha baksınlar!

 

Neler diyor, neleri bekliyor Kültür ve Turizm Müdürlüklerinden?

 

Evrensel kültür, sanat değerlerinin sürdürebilmenin yanında korunmasını istiyor. Toplum bilincini arttırmanın yanında dünya turizminden pay alma çabalarının artmasından da söz ediyor.

 

Bu büyük kuruluşumuzun en önemli amacı nedir?

 

Milli, manevi, tarihi, kültürel ve turistlik değerleri araştırmak, geliştirmek, korumak, yaşatmak, değerlendirmek, yaymak, tanıtmak, benimsetmek…

 

Bu şehrin ilgili kuruluşları, milli, manevi değerlerimizin temsil eden ANITLARI koruyamayacak güçte midir? Vatandaşın gördüğü bakımsız anıtlar, plaketler-onurluluk karşısında üzülmesi ve bu anıtların sadece kendileri değil çevresinin her daim bakımlı olmasının yanında gençlerimize sıklıkla tanıtılma isteği; bu şehir ve ülkemiz adına lüks bir istek midir?

 

Şehit Neşe Alten öğretmenimiz yaşasaydı şimdi 48 yaşında emekli olmuş, birçok insanın yaptığı şeyi yapacak, kendince denizin kenarında yaşamın keyfini çıkartacaktı. Tekrar dünyaya gelse Neşe Alten; yine, öğretmen bilinciyle, ülkemin ihtiyacı olan her yere; köye, kazaya giderim, diyecektir.

 

Ya bizler? Sadece yılda bir kez anmaya çalışan, öğretmenleri sadece sloganlarla kutsallaştıran bizler; onlara adanmış bir anıtın bile iyi bakılmaması ve anlatılamamasından hiç mi sorumlu değiliz?

 

22 yaşında şehit olan genç öğretmenimiz Neşe Alten ne demişti tahini Diyarbakır Bismil İlçesi, Çavuşlu Köyüne çıktığında; “ Ben, bayrağımın dalgalandığı her yere giderim!”