DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 67.190,01 1.12
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava

EĞİTİMDE SORU İŞARETLERİ ÇOĞALIYOR

Son Güncelleme :

12 Kasım 2020 - 16:54

Tuğlacılar Lisesi Yeni ve Kalıcı Yerine Ne zaman Geçecek?

 

Deprem ve Covid–19 her ülkenin ekonomik, kültürel, mimari, mühendislik ve eğitim durumunu zorlayan, bir güzel testten geçiren iki gerçek; iki doğal afet-yıkım…

 

Ülke genelindeki şehirlerin okul, derslik, öğretmen durumu nedir sorusunu yeterince soranlar var zaten. Tekirdağ Süleymanpaşa eğitim gerçeğine bakmak isterim. Oradan oraya sürüklenen; taşınan öğrencilerin gittikleri okullarda buldukları veya bulamadıkları fiziksel, akademik yeterlilik ne zaman incelenecek ve ortaya çıkan başarı oranları diğer şehirlerle, ülkelerle çocuklarımızı başköşeye koyarak içten ve samimi olarak yapılacak; bilemiyorum…

 

Gördüğüm bir şey varsa; eğitim için herkes fedakârlık yapıyor. Anneler, babalar, dedeler, nineler ve Büyükşehir Belediyesinin göreve geldikleri ilk yıllarda yapmış oldukları okullar bugün hizmet veriyor. Üstelik bu işin sorumluluğu Milli Eğitim Bakanlığında olsa bile.

 

Bu kadar büyük ve genç nüfusu olan bir ülkede en mühim bakanlık; Milli Eğitim Bakanlığı olması gerekirken, ne okulun, ne de öğretmenin bir türlü fazlalık vermemesi, dünya sıralamalarında bizlerin okulları yüzlerce okulun, şehrin, ülkelerin gerilerinde kalması ayrıca yüzleşmemiz gereken soru işaretlerindendir.

 

Bölgemizin deprem riski, bu risk karşısında çocuklarımızın daha güvenli ve yeni okullara taşınma süreci bir türlü bitmedi; bitirilemedi. En son taşınmış olanlardan birisi de TUĞLACILAR LİSESİ oldu. Muratlı Caddesi üzerinde; yani şehir merkezinde bulunan Tuğlacılar Lisesi, yıllardır bütün risklere rağmen eğitim verdi. Ne olduysa birden riskli bina olduğuna karar verilip okulun öğrencileri Karadeniz Mahallesi TOKİ konutlarında bulunan okula geçici olarak taşındı.

 

Bir taraftan deprem taşınması, telaşı ve çelişkileri, bir taraftan Covid–19 okullar aylarca öğrencisiz, öğrenciler okulsuz kaldı. Uzaktan eğitim, hiç yoktan iyidir dersek yanılırız. Hangi anne babaya seslenseniz; maalesef, çocuğum uzaktan eğitime tam olarak uyum sağlamadı…

 

Öyle veya böyle; Milli Eğitim tarafında kendi imkânları ölçüsünde fedakârlık yapmak isteyen ve yapan bir sürü görevli ve öğretmen var. Çünkü onlar da anne, baba ve bu toplumun ferdi. Nasıl ki savaş zamanlarında insanlar ülke, millet bilincine, inancına sarılıyorsa, şimdi yaşadığımız bu doğal felaket yıllarında aynı bilince sarılanların olmasını görmek ve daha da artmasını düşünmek beni mutlu ediyor.

 

Fakat eğitimdeki onca soru işareti ne olacak? Ülkemiz ve bölgemiz depremlerin kol gezdiği yerler olduğu onlarca yıl bilindiği halde, binalarımızın, öncelikli olarak kamu binalarının yeterince güvenli olmayışı; ülke mimarisini, ülke mühendisliğini, siyasetini baştan aşağı sorgulamamız gerektiğini gösteriyor.

 

Diyelim ki deprem yıllarca sustu; hiçbir şey olmadı. Covid–19 da geldiği gibi gitti; geride bir sürü acı hatıra bıraktı. Eğitime aç toplumun milyonlarca eğitimli insanı var. Daha da artacak. Ama iş durumları ne olacak? En iyi üniversiteleri bitirenlerin bile asıl mesleğini yapamaması düşündürücü ve ürkütücü değil midir? Ya öğrencilerin aldıkları kredilerin yasal takibe uğraması?

 

Yine şehrimizin eğitim problemlerinden birine dönüyorum. Tuğlacılar Lisesi Karadeniz Mahallesine taşındı. Taşındıkları okul 4–5 yıl önce yapılmış. Güvenli olduğuna inanılmış ki 1100 öğrenciye eğitim vermeyi amaçlıyor.

 

Lise bölümünün altmış öğretmeni her türlü fedakârlığa hazır durumda. Okulun bulunduğu yere çarşıdan gitmek isteyen bir öğrence 35 dakika, diğer mahallelerden gelecek öğrenciler en azından 45 dakika önceden çıkacaklar. Ama söz konusu eğitim ve öğrenimse, başka çözümler de şimdilik yoksa bunlar aşılacak bir zorluktur.

 

Okula giden belediye otobüslerinin 35 dakika arayla kalkması öğrencilerin ulaşımlarını aksatacak görünse bile, minibüsler ( 4–15 ) her yedi dakikada bir sefer yapıyorlar. Otogardan kalkan minibüsler sahilden ve köprübaşından geçip okul istikametine gidiyorlar.

 

5 Kasım günü Tuğlacılar Lisesi’nde bir toplantı yapıldı. Okul Aile Birliği yönetiminin seçilmesinin yanında öğrenci velilerinin soruları, düşünceleri soruldu. Birkaç kişi söz aldı. Görünen o ki anne ve babalar her türlü fedakârlığa hazırdı. Bir veli söz aldı ve neredeyse özü bırakmadı. Sorduğu sorulardan birisi şuydu;

 

“ Tuğlacılar Lisesi’nin taşındığı bu okulda daha iki okul eğitim yapıyor. Hem ilkokul, hem ortaokul ve hem de lise eğitimi aynı binada, aynı avluda yapıla bilir mi? Bu yasal mıdır? “

 

Müdür vekili Nilüfer Hanım dili döndüğünce cevap verdi ama sorunun cevabı ortaya çıkmadı.

 

Bir başka öğrenci velisi şu soruyu sordu; “ Benim oğlum son sınıfta; üniversiteye yeterince hazırlanamadı; bu dağınıklıklar, uzaktan eğitimler sayesinde. Benim oğlumun durumu ne olacak?”

 

Soruya okulun matematik öğretmeni cevap verdi. Cevap doğrulardan, akıldan ve matematikten beslenen cinstendi. Okulu matematik öğretmeni, son sınıf öğrencilerin matematikten geri kalmamaları için ücret almadan kurs düzenlemiş. İlk haftalar 14-15 öğrenci katılmış. Sonraki dördüncü haftada sayı 1–2 kişiye düşmüş…

 

Sonuçta, her türlü mazeret, zorluk olabilir. Amaç hedefe ulaşmaksa; her şey önemini yitiriyor; bir şey merkeze kalıyor; “ Geleceği planlamak, geleceğe yatırım yapmak!” Yani, zorlukları bir bir aşıp çalışmak, çalışmak, çalışmak…

 

Soruyu soran baba sustu önüne baktı… Çünkü güya geleceklerini düşünen çocukların büyük çoğunluğu bedava açılan matematik kursuna bile gelmeyi uygun görmemişlerdi… Ne diyelim bütün bu zavallı gerçeklere. Kolaya ve daha kolaya alıştırılan çocuklarımız; “ Armut piş, ağzıma düş…” felsefesine kurban mı gidiyorlar acaba?

 

Not; Hükümet Caddesi’nde bulunan eski ismi Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, yeni ismi; Tekirdağ Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin futbol sahası Milli Eğitim Müdürlüğü binasıyla yok edildi! Benim de eğitime dayalı sorduğum cevap alamadığım sorulardan birisidir; NİÇİN yok edildi bu spor alanı? Gençliğe yatırım böyle mi olur?