HER YER CEHENNEM

Kaç gündür marketleri, Pazar yerlerini, alışveriş merkezlerini, pasajdaki esnafı dolaşıyorum.

Neredeyse hiçbir esnaf halinden memnun değil.

En çok şikayet edilen konu elektrik fiyatları ve ısınma giderlerinin artışı.

Esnaf, zaten işlerimiz iyi değil, piyasa durgun. Ancak iş yerimizi açıyoruz. Elemanlarımızı çalıştırıyoruz. Masraflarımızı kısamıyoruz”

Diye dert yanıyor.

Doğalgaz, elektrik faturaları, su faturaları ödenecek gibi değil.

Esnaf, “bir kirada bu faturalara ödüyoruz” değerlendirmesini yaparak “önümüzü görmekte güçlük çekiyoruz. Borç üstüne borç ekliyoruz. Kredi kartlarıyla dönmeye çalışıyoruz. Onlarda ne zaman patlar belli değil? Sicil affı çıkarılmasını istiyoruz. Ödenmeyen senetlerimiz, çeklerimiz var. Şaşkınlığımızı gizleyemiyoruz. Ne yapacağımızı ise hiç bilmiyoruz?” ifadelerine yer veriyorlar.

Pazarda fiyatlar, almış başını gidiyor.

Mevsim sebze ve meyvelerinde biraz indirim var.

Marketlerde pirinç fiyatı neredeyse ikiye katlandı.

Süt ve süt ürünleri zam şampiyonu.

Kasaba sorduğumuzda et satışına neredeyse nokta koyduklarını söylüyorlar.

Beyaz et, indirimde olduğu için zirvede.

Balıkçılar, durumdan memnun.

Palamut bolluğu, her kesime yansımış durumda.

Şimdi ise beklenti, hamsi ve çinakopta.

Her ikisinde de bolluk bekleniyor.

Fakirin umudu denizde…

Hani derler ya, “denizden babam çıksa, yerim” diye.

Bu gidişle denizden bereket yağacak.

Palamutla başlayan bolluk, hamsiyle devam edecek gibi.

Alışveriş merkezleri de “Kasım ucuzluğu v.s” diyerek sözde indirim yapıyorlar.

Önce bindirim, sonra indirim gibi geliyor bize.

“Neden?” diye soracak olursanız.

Alım gücü vatandaşta bitmiş.

Asgari ücret, değerini yitirmiş.

Vatandaş ekmeğe talim ediyor.

Evliler, çalışıyorsa iki asgari ücretle durumu uç uca getiriyor.

Velhasıl, herkesin gözü Ocak zamlarında.

Her yer cehennem.