DOLAR 32,2053 % -0.22
EURO 35,1156 % -0.22
GRAM ALTIN 2.500,70 % 1,40
ÇEYREK A. 4.088,64 % 1,40
BITCOIN 66.838,04 0.155
ÜYE PANELİ
SON DAKİKA
hava 18°

KANLICA’DAN KARACAKILAVUZ’A UZANAN KÖPRÜ

Son Güncelleme :

02 Şubat 2021 - 14:58

Kanlıca Yoğurdu da iyi ama Dağlı Yoğurdu çok daha iyi!

 

 

Ülke çapında Kanlıca Yoğurdunu bilmeyen yoktur. Hele bir vapur gezisindeyseniz, vapur da Kanlıca İskelesi’ne yanaşmışsa; kapış kapış bir yoğurt yeme süreci başlar. Kanlıca Yoğurdu’nun geçmişi neredeyse 130 yıl öteye uzanır. Doksan üç harbi denen Rus Harbi’yle Bulgaristan’dan göç öden Poyraz İbrahim Ağa ile başlayan geçmiş ve Kanlıca Yoğurdu beş kuşaktır devam etmektedir.

 

Dağlı Yoğurt ise bölgemizde çok kısa sürede, daha çeyrek yüzyıl geçmişe sahipken, önce süt ve daha sonra Dağlı Yoğurt ve ayranıyla önce şehrimizde sonra, Kırklareli ve Edirne’ye kadar uzanan Trakya bölgesinin bir ürünü: Markası haline geldi.

 

Kanlıca Yoğurdu ve onların değerli kurucuları olan Poyraz İbrahim Ağa ve ailesi ile Karacakılavuz’a yerleşen Dağlı ailesinin en önemli ortak tarafları her iki aile de Rus Harbi denen zamanda göç etmiş, zanaatkâr ve sanatkâr ailelerdir.

 

Dağlı ailesinin büyük dedeleri ülkemize yerleşir yerleşmez en iyi bildiği işleri sürdürmüş; çiftçiliğin, hayvancılığın yanında küçük el sanatları ( Süpürge bağlamak, ahşap yontmacılığı) ile ailenin geçimi sağlanmış, bugüne uzanan yolculuğun Dağlı Yoğurt doğumu ise günümüzden 15 yıl önce yaşanmıştır.

 

Kanlıca Yoğurdu’nun ünü, kurucuları olan Poyraz İbrahim Ağa ve ailesinin büyük fedakârlığı ile ülke sınırları ve dışına taşmış, yeni nesil Muhammed Ali Sakkaf aynı istikrarı koruyarak markanın tescilini de yaptırarak ulusal kimliklerini sağlama almışlardır.

 

Dağlı Yoğurt Karacakılavuz’un gözbebeği olmanın yanında ilk önce Tekirdağ’ın, yakın zamanda kaybetmiş olduğu markaları ( Salât Yağları, Evar Kesici Aletleri ve üzüm ürünlerimiz) adeta teselli edercesine sessiz ve emin adımlarla yepyeni ve çok önemli bir ismi şehrimizin göğsüne ve sonra bölgemizin kalbine yazdırmayı başarmışlardır.

 

Bir ürün, damağa hitap ediyor ve yeni doğum yapmışsa, o üründen önce onlarca büyük marka piyasayı ele geçirmişse alacağınız yol çok zor olacaktır. Dağlı Yoğurt’un kurucuları Sadullah Dağlı ve Çetin Dağlı, bu zorluklarla ve en kırılgan zamanda yüzleşerek başlattıkları yolculuk çok ciddi-önemli bir yere-zirveye geldiklerinin kanıtıdır.

 

Dağlı Yoğurt doğmadan önce Sadullah Dağlı ve Çetin Dağlı, çıraklık ve kalfalık dönemlerini süt ticareti yaparak olgunlaştılar. En güzle çevreleri tanıyarak, en güvenli ürünü her gün şehrimize, caddelere, sokaklara, evlere taşıyarak, çıraklık ve kalfalığı sona erdirdiler…

 

Sıra ustalık dönemine geldi. Günümüzden on beş yıl önce yoğurt ve ayran işine başladılar. Çevrede; bölge ve ülkede onlarca, yüzlerce marka, her yana yayılmışken Dağlı Yoğurt’u kurdular.

 

Önce ayran ve yoğurtla iki öneli ürünle başladılar. Ustalık döneminin de aşılması gereken zorlukları bir bir aştılar. Kendi içlerine, kendi yeteneklerine, çevrelerine güvendiler ve başardılar. Kısa zamanda Dağlı Yoğurt şehrin her yerindeydi. Sonra, Trakya Bölgesi’nin her yerine yayıldı.

 

Yoğurt ve ayrandan sonra sahneye manda yoğurdu ve şimdilerde de Dağlı Peynir markası çıkacak…

 

Dağlı Yoğurt, Karacakılavuz gibi üretici bir yerde, önce belediye teşkilatı olan ve sonra Büyükşehir ile birlikte mahalleye dönüşen bu bereketli topraklarda 24 çalışanıyla, ikinci kuşaklar olan gençlerin de katılımıyla yepyeni bir yerde, yepyeni heyecanlara, markalara doğru koşuyor.

 

Dağlı Yoğurt’un kurucularından olan Sadullah Dağlı’nın mühendis kızı Nurdan Dağlı, oğlu Furkan Dağlı ve diğer kurucu olan Çetin Dağlı’nın kızı Mısra Dağlı ve oğlu Salih Metin Dağlı, ikinci kuşak olarak işin çıraklığına, kalfalığına çoktan soyunmuş durumdalar.

 

Gelelim yüz yılı çoktan aşmış Kanlıca Yoğurduna! Dağlı Yoğurt ile Kanlıca Yoğurdu, kuruluş öyküleri ve zamanları arasında yüz yılı aşmış bir zaman farkı olsa bile kurucularını birleştiren iki şey var; birincisi aynı bölgeden; Bulgaristan’dan zanaat yükleri, görgüleriyle göç etmeleri. İkincisi, her ikisinin de markalarına kattıkları dürüstlük ve sevgi…

 

Ve başka bir ortak noktaları da şudur; her iki firmaya da aynı ambalaj firması ürün vermektedir. Ambalaj firmasının sahibi Nurettin Bey her iki firmanın sahiplerini ve ürünlerini yakından tanımaktadır.

 

Nurettin Bey bir gün Kanlıca Yoğurt üretim yerine gitmiş. Sahibiyle dostluğuna olan güveni ve uzun yıllara dayanan yaşam tecrübesi yanında damak zevkinin de katkısıyla şu sözü söylemiştir;

 

“ Kanlıca yoğurtları da çok iyi ama DAĞLI yoğurt çok daha iyi…”

 

Bu söz karşısında şaşırmamak, ONUR duymamak mümkün mü? Kanlıca Yoğurtları sahibi şaşırıyor önce ve “ Yok canım! Mümkün mü?” dedikten sonra arkadaşına güvenmesi ve inanması sonucunda Dağlı Yoğurdu olan öne çıkan ve bölgesinin lideri, insanlarının kalbinde bir numara olan Dağlı Yoğurdu merak ediyor ve başını yere eğiyor; daha iyilerinin de olması, daha iyi üretimlerini yapan insanların halen yok olmaması adına içsel bir mutluluk yaşıyor…